Veda!.. | " /> Veda!.. | "/>

En Sıcak Konular

Avrupa Birliği'ne Veda!..

17 Eylül 2008 15:06 tsi
Avrupa Birliği'ne Veda!.. Sakın yanlış anlaşılmasın. ‘Batı’ya veda Doğu’ye merhaba’ anlamındaki eski teori değil bu. Bu, hani nasıl söyleyelim, Rusya ile ABD’nin planı. Türkiye’yi AB’den uzaklaştırma değil, AB’yi bölgeden uzaklaştırm

Avrupa Birliği’nin, AKP hükümetinin ortaklık için gerekli reformları geciktirdiğine ilişkin yoğun şikayetleri aslında çok da yalan değil. Ama yavaşlığın nedeni biraz daha farklı olabilir!

Hatta AKP’ye yönelik kapatma davasının küresel ölçekli kuyruklarından biri de bu olabilir! AKP’nin “ders çıkararak” AB’nin ipine daha çok sarılması yönündeki güncel telkinleri bunun işareti sayılmalı mı?

Veya AB’nin düne kadar-üstelik Fransa gibi Ankara’nın ortaklığını sür Allah sür yokuşa mantığıyla bezeli bir ülkenin dönem başkanlığı sırasında-en çok iki başlıkta açılacak müzakerelerin sayısını artırmak istemesi.

Veya, Başbakan Erdoğan’ın daha dün, iftar sofrasında topladığı AB Büyükelçileri’ne, “madem sorun çıkartacaktınız, ne diye kapıyı açtınız” minvalli fırçası.

Daha dün “bu sene AB yılı olacak” diyen iktidarın şimdi işi, diplomatik dilin “haşlaması” sayılacak kadar keskin tınılara çıkarması. Elbette bunlar karine olabilir. Ama deliller de mevcut.

ABD artı Rusya: Var mı itirazı olan?

“Türkiye AB’den uzaklaşıyor” olarak cümle kurulduğunda buradan da bir mesaj çıkabilir. Ama daha açıklayacı olan, “AB bölgeden itiliyor”! Peki bölge neresi? Kafkaslar’ın da dahil olduğu Ortaasya ve Ortadoğu.

Peki hangi Avrupa? Özellikle Fransa-Almanya odaklı, İngiltere hariç, diğerlerinin de peyderpey hisselendirildiği Avrupa. Yani merkezi Avrupa, yani genel olarak AB.

İyi ama neden? Bugüne kadar Batı terminolojisinin göbeğinde bulunan Avrupa neden bu coğrafyadan kovuluyor. Bu önermenin arkasında “bir tür” ABD-Rusya mutabakatı var. Bu uzlaşı, enerji ve politik havzanın hakimiyetine, paylaşımına endeksli.

Şu an için ortada Gürcistan krizinden tetiklenen bir “çekişme” var gibi de gözükse, esasen süper oyuncular için bu fazla bir anlam taşımıyor. Hatta tersine, bu uzlaşının bir parçası olarak da okunabilir.

Yani taşlar-biraz yavaş da olsa-yerine oturuyor. Kuşkusuz stratejik bir anlaşma bu. Teyit için şöyle bir örnek de verebiliriz. Karadeniz, Rusya başta olmak üzere kıyı ülkelerinin-tabiî Türkiye’nin de-dokunulmaz alanlarından biriydi.

NATO adayı bazı Karadeniz ülkeleri ABD’nin Karadeniz’e çıkmasını desteklerken, Moskova ve Ankara “hayır” diyordu. Esasen başta bir şey demeleri de mümkün gözükmüyordu.

Gürcistan olayı, ABD’ye bu fırsatı yarattığı gibi aslında Rusya’ya da bu imkanı verdi. Ama bu dediğimiz gibi mini bir emsal. Oysa Ermenistan gibi daha büyük bir örnez vaka da var.

Ermenistan bölgede hem ABD ile hem Rusya ile iyi ilişkileri hatta bağımlılıkları olan bir ülke. Her ikisinin de Erivan üzerinde söz söyleme gücü var. Türkiye-Ermenistan yakınlaşması bugüne kadar ABD tarafından desteklendi.

Ama Rusya itiraz ettiği sürece problemin çözülmesi daha zor. Peki itiraz ediyor mu? Kremlin bu konuda, “Ermenistan benim de onayım olmadan süreci ilerletemez” diyor. Bu “hayır” demek değil. O tınıyı taşısa bile.

Bu, “benim de isteklerim var” manasına geliyor ve Kremlin artık itiraz etmiyor. Aynı süreç bölgenin tüm ülkeleri için geçerli. Azerbaycan, Türkiye, Ermenistan, Gürcistan sair.

Aslında bu coğrafya BOP olarak bilinen yeni düzenin bir “eş-miğferi”. Doğal olarak bu coğrafyadaki enerji kaynakları, enerji yolları ve politik mimarinin “uygun” olması gerekiyor.

Ve bu uygunluğun ikili bir mutabakatı varsa da, bir de olmazsa olmazı var. O şartın ismi Türkiye. Türkiye olmadan bu mutabakatın da dengelerin de oluşması, hayatta kalması imkansız.

Gerçek mi hayal mi?

Bu uzlaşının başarılı olması Türkiye’yi nasıl etkiler. İlk beklenen, AB’nin yelkenleri bir hayli indirmesi. Çünkü rüzgar sert esiyor. Yani Ankara’ya daha ılımlı, ileri giderek tavizkâr olacakları beklenebilir.

Öte yandan yine Türkiye’nin enerji üzerinden büyük bir artısının olacağı da varsayılmalı. Ama bunlar bile tali kalabilir. Çünkü, Ankara’nın bu oyundaki rolü sabit olacağından, sabit kalması için, örneğin küresel ekonomik krizden bile daha az etkilemesi olası!

Başka şaşırtıcı gelişmeler de söz konusu ama şimdilik bunları bir başka yazımıza devredelim.

Peki itirazı olanlar yok mu? Var. Özellikle bu planın şartları konusunda kaygısı bulunan uzmanlar mevcut. Onlara göre, ABD ile Rusya arasında bu bağlamda bir uzlaşı net görülmüyor.

“Olamaz” denmiyor ama örneğin, ABD kendi cephesini oluştururken (NATO, AB, füzeler, İran) Rusya da tıpkı eski günlerdeki gibi kendisininkini inşa ediyor tezi savunuluyor.

Yani onlara göre “görünen” aslında “gerçek”. Sonucu, “hiçbir şey göründüğü gibi değildir”ciler ile “gerçektir” diyelerin çekişmesi değil, büyük oyuncuların kararları belirleyecek gibi.

Ve onlar bir karar vermiş görünüyorlar. Üstelik şimdi değil. Çok önceden.



Bu haber 2,060 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,770 µs