En Sıcak Konular

İşte 'yerin kulağı'

17 Eylül 2008 09:49 tsi
İşte 'yerin kulağı' Erdoğan Ertuğrul Özkök'ü dinliyor mu?

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'a eleştirirken söylediği, "Kendi adamları bile 'Patronun verdiği cevaplar bizi tatmin etmedi' diyor. Yerin kulağı var, her şeyi duyuyorsunuz." yönündeki ifadeleri ilginç bir tartışma başlattı.

Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Erdoğan'ın bu sözlerle "kızdığı gazetelerin sahiplerini ve gazetecilerini dinlettiğini açıkça itiraf ettiğini" savundu. Ardından "Bu dinlemeyi mahkeme kararıyla mı yaptırıyorsunuz, yoksa illegal dinleme mi yapılıyor?" diye sordu. Özkök'e cevap AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'den geldi. Sözen, Özkök'e "İşi Önder Sav aceleciliğiyle komploya dökmeden üçüncü ihtimallerin de olabileceğini düşünmesi" tavsiyesinde bulundu ve ekledi: "9 Eylül 2008 Salı günü, akşam saat sekizden sonra, Bebek Balıkçısı'nda Hürriyet'in iki yazarı, etraftaki masaların da duyabileceği şekilde 'Bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım.' diye konuşmuş olabilirler mi? Ertuğrul Özkök'e daha fazla yardımcı olmak isterdim ama benden şimdilik bu kadar. O yazarların kim olduğunu da siz araştırıp bulun."

Başbakan Erdoğan'ın partisinin Beyoğlu ilçe kongresinde yaptığı konuşma, yeni bir telekulak tartışması başlattı. Cumartesi günü yapılan kongrede Aydın Doğan'a yüklenen Erdoğan, "Kendi adamları bile 'Patronun verdiği cevaplar bizi tatmin etmedi.' diyor. Ama tabii bunu diyenler yine kendi köşelerinde sipariş yazıları yazmaya devam ediyor. O ayrı mesele. Ama şunu bilmelerini istiyorum. Yerin kulağı var, her şeyi duyuyorsunuz. Yeri geldikçe birçok şeyler yine açıklanacak." ifadelerini kullandı. Başbakan'ın bu sözlerini dün köşesine taşıyan Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Başbakan'ı "gazetecileri dinletmekle" suçladı. "Ülkemizin başbakanı hafta sonu müthiş bir itirafta bulundu. Kızdığı gazetelerin sahiplerini ve gazetecilerini dinlettiğini açıkça söyledi." diyen Özkök, üç soru yöneltti: "Bu dinlemeyi mahkeme kararıyla mı yaptırıyorsunuz, yoksa illegal dinleme mi yapılıyor? Mahkeme kararıyla dinletiyorsanız, savcıların önüne gitmesi gereken dinleme raporları nasıl oluyor da size servis yapılıyor? Mahkeme kararı yoksa, bu dinleme nasıl yapılıyor? İstihbarat örgütleri size yasadışı hizmet mi veriyor?"

Özkök'e cevap, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'den geldi. Sözen, dün akşam saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada, Bolu valisiyle yaptığı sohbetin gazetelere sızması üzerine "dinlendiğini" iddia eden, ancak daha sonra cep telefonunu açık unuttuğu anlaşılan CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın düştüğü durumu hatırlatarak ilginç bir iddia ortaya attı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, isimlerini vermediği Hürriyet'in iki yazarının bir lokantada Aydın Doğan'ın Başbakan Erdoğan'a verdiği cevabı inandırıcı bulmadıklarını söylediklerini ileri sürdü: "Ertuğrul Özkök, Aydın Doğan'ın cevaplarını inandırıcı bulmayan ve rahatsızlıklarını özel sohbetlerde gizlemeyen yazarlarının tespiti için 'iki şık'lı bir cevap düşünmüş. Ya legal ya da illegal dinleme ihtimalleri üzerinden duruyor. İşi öyle Önder Sav aceleciliğiyle komploya dökmeden önce daha basit düşünüp, üçüncü ihtimallerin de olabileceğine dikkat çekmek istiyor ve ekliyorum: 9 Eylül 2008 Salı günü, akşam saat sekizden sonra, Bebek Balıkçısı'nda Hürriyet'in iki yazarı, etraftaki masaların da duyabileceği şekilde 'Bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım.' diye konuşmuş olabilirler mi? Ertuğrul Özkök'e daha fazla yardımcı olmak isterdim ama benden şimdilik bu kadar. O yazarların kim olduğunu da siz araştırıp bulun."


BAŞBAKAN ERDOĞAN: Yerin kulağı vardır her şeyi duyuyoruz

Kendi adamları bile 'Patronun verdiği cevaplar bizi tatmin etmedi.' diyor. Tabii bunu diyenler yine kendi köşelerinde sipariş yazıları yazmaya devam ediyor. Ama şunu bilmelerini istiyorum. Yerin kulağı var, her şeyi duyuyorsunuz. Yeri geldikçe birçok şey yine açıklanacak.

ERTUĞRUL ÖZKÖK: Başbakan bizi dinlettiğini itiraf etti

Ülkemizin başbakanı hafta sonu müthiş bir itirafta bulundu. Kızdığı gazetelerin sahiplerini ve gazetecilerini dinlettiğini açıkça söyledi. Bu dinlemeyi mahkeme kararıyla mı yaptırıyorsunuz, yoksa illegal dinleme mi yapılıyor? Mahkeme kararı yoksa, istihbarat örgütleri size yasadışı hizmet mi veriyor?

EDİBE SÖZEN: Önder Sav gibi işi komploya dökme

İşi Önder Sav aceleciliğiyle komploya dökmeden üçüncü bir ihtimal de olabilir... 9 Eylül 2008 Salı günü, Bebek Balıkçısı'nda Hürriyet'in iki yazarı, etraftaki masaların da duyabileceği şekilde 'Bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım.' diye konuşmuş olabilirler mi?

Sözen'den Mehmet Yılmaz'a: Tetikçi olup olmadığını anlamak için yazılarına bak

Edibe Sözen, "maaşlı silahşorlar" sözü sebebiyle Başbakan'ı hedef alan Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz'a da cevap verdi. Sözen, Yılmaz'a "Patronu adına 'tetikçilik' yapıp yapmadığını anlaması için bizzat kendi yazılarına bakmasını" önerdi. Sözen, "O zaman 'tetikçilik' sözünün bir iddia olarak ortaya atılmadığını, doğruluğu bizzat kendi yazılarından test edilebilecek bir gerçeğin tespiti olarak söylendiğini idrak ederdi. Sayın Başbakanımız ve Genel Başkanımız'ın sözlerini daha kolay anlayabilmeleri için basitleştirerek diyorum ki, Mehmet Y. Yılmaz'ın 'patron kalemşorluğunun' kanıtı, bizzat kendisidir." dedi. Başbakan'ın konuşmalarında birden fazla konu başlığı verdiğini ve Doğan Medya Grubu ile yazarlarına sorular sorduğunu anlatan Sözen, sadece ikisini tekrarlamak istediğini vurguladı. Sözen, bunları şöyle sıraladı: "Mehmet Y. Yılmaz, yazarı olduğu gazetenin 'kaçak kağıtla' basılıp basılmadığı, bu konuda bir SPK incelemesinin olup olmadığı, patronunun 'vergi cenneti ülkelerde kurdurduğu tabela şirketler' üzerinden alım yaparak borsadaki ortaklarını zarara uğratıp uğratmadığı iddialarını köşesinde hiç sorgulamış mı? Ben hızlıca taradım ama herhangi bir kanıta rastlamadım. Bir başka soru da, Vatan gazetesinin yazarlarından birinin, çıkarları yönünde karar aldırmak için SPK Başkanı'na şantaj yaptığı iddiasıdır. Bir başka gazetenin manşetinde taraflarına doğrulatılarak yer alan bu haber, acaba Mehmet Y. Yılmaz'ın yazılarına hiç konu oldu mu diye de baktım, onu da bulamadım. Demek ki, çıkarlar söz konusu olduğunda Mehmet Y. Yılmaz için neyin haber değeri taşıyıp taşımadığı değişkenlik gösterebiliyormuş. Mehmet Y. Yılmaz, adeta bir 'kamikaze saldırısı'yla bugünkü yazısını yazdığına göre, 'kendi kendini ele veren yazar' olsa da 'kendi kendini yalanlayan'ın nasıl ödüllendirileceği (!) de merak konusu!"

 



Bu haber 318 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,122 µs