Yüzleşme Derneği: Asıl 'bölücülük' DTP'nin kapatılmak istenmesidir

16 Eylül 2008 21:52 tsi
Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun, DTP davasıyla ilgili sert mesajlar verdi. Davanın sadece bir partinin kapatılmasıyla ilgili olmadığını savunan Solgun'a göre, "demokrasi değerlerini savunmak açısından AKP'nin kapatılmasıyla DTP'nin kapatılması a

Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun tarafından bugün yapılan "Asıl bölücülük DTP'nin kapatılmak istenmesidir!" başlıklı açıklamada, özetle şu görüşlere yer verildi:

-DTP’nin kapatılması istemiyle açılan dava Anayasa Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, davayı açan taraf olarak, iddialarını sürdürecek, DTP’nin “bölücü” bir parti olduğu için kapatılmasını istemeyi sürdürecek. DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve diğer parti yöneticileri de, demokrasilerde parti kapatmanın nasıl bir abesle iştigal icraat olduğunu anlatmaya çalışacak ve DTP’nin kapatılmasının özellikle Kürt sorununun çözümü açısından ne tür olumsuzluklara sebebiyet verebileceğini ifade edecek.

Açık söyleyelim; Anayasa Mahkemesi’nin kararı, muhtemelen DTP’nin kapatılması yönünde olacak. Daha önce Kürt meselesine duyarlılığıyla öne çıkmış diğer partilerin başına gelenleri çok iyi bildiğimiz için böyle olumsuz bir öngörüde bulunuyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin DTP’ye, AKP’ye gösterdiği “ince ayar” hassasiyetini göstermesi ise sürpriz olacaktır. Biz elbette ki yanılmak istiyoruz.

Ancak bu vesileyle bazı gerçekleri hatırlatmak istiyoruz.

DTP’nin sürdürdüğü siyasi geleneği, bugüne değin Anayasa Mahkemesi bir “partiler mezarlığına” çevirmiştir. Bu yaklaşım, neye “çare” olmuştur? ... Peki bu neye yaramıştır? Son olarak barajı aşarak meclise girmek için DTP’liler bağımsız aday olarak meclise girdiklerinde de mecliste ittifakla önlerine engeller konulmuştur. Ve şimdi bütün bu engelleri aşarak meclis bünyesinde siyaset yapmak isteyen bu partinin kapısına kilit vurulmak isteniyor…

Geçtiğimiz gün yapılan “Terörle Mücadele Zirvesi”nde, “halkın desteğini almanın” önemine işaret eden kararlar alındığı vurgulandı. ...  Peki parti kapatarak, DTP’li vekillere siyaset yolu men edilerek mi bu halkın gönlü alınacaktır? Siyaset yapmanın önünü tıkarsanız, demokratik çalışma yürütmeyi “ateşten gömlek giymek” haline getirirseniz, Kürt sorununu “terör ve güvenlik sorunu” olarak görmeyi sürdürürseniz olacak olan nedir? Bu soruların cevabı, aklını, sağ duyusunu yitirmemiş herkes açısından çok nettir.

-DTP’yi “bölücülük yapmakla” itham edenler, bu ülkenin yurttaşlarını “özde ve sözde vatandaşlar” olarak ayırarak sahip oldukları 12 Eylülcü zihniyeti dışa vuranlardır.

Asıl “bölücülük” yapanlar, devlet protokollerinde, resepsiyonlarda, bu partiyi ve bu partinin yöneticilerini, dolayısıyla onlara oy veren insanları “yok” sayanlar, görmezden gelenlerdir.

Demokratik değerleri savunmak adına AKP’nin kapatılmasıyla DTP’nin kapatılması arasında hiçbir fark yoktur. Demokratik zeminde AKP’nin kapatılmasına yönelik sergilenen duyarlılığın DTP söz konusu olunca gösterilmemesi kime ve neye hizmet etmektedir? Sessizlikleriyle adeta “DTP de kapatılmayı hak etti” dercesine hayırhah bir tutum içerisinde olanları, bu sorunun cevabını düşünmeye davet ediyoruz.

-Sahip çıkmamız, savunmamız gereken, Türkiye’nin geleceğidir…

Bu haber 596 defa okundu.