1 yıl bir geçseydi!.. | " /> 1 yıl bir geçseydi!.. | "/>

En Sıcak Konular

Şu 1 yıl bir geçseydi!..

16 Eylül 2008 14:46 tsi
Şu 1 yıl bir geçseydi!.. Yerküre’nin tüm sorunları sanki Ankara’dan geçiyor. Bir çok ülkenin seçimleri bile Ankara’nın taraf olduğu denklemleri etkileme kapasitesinde. Bu nedenle başat oyuncuların ruh haline bir bakmak gerekiyor. Çünkü birinin depresyonu tüm oyu

Amerika Birleşik Devletleri: Küresel oyunun en büyük aktörü tabir yerindeyse üçe bölünmüş durumda. 1) Başkanlık seçimleri, 2) Ekonomik kriz, 3) Küresel dengeler. Ama asıl karışık olan bu üçünün birbiriyle ilintileri. Örneğin Başkanlık seçimlerinde adayların dünya politikaları alacakları oy oranını ciddi biçimde etkileyecek iki faktörden biri olarak görünüyor. İş bununla da bitmiyor. Bu üç kulvardaki gelişmeler adayları şimdiden “bağlamaya” çalışıyor. Bu nedenle bir tür “kimin eli kimin cebinde” durumu ortaya çıkıyor. Kasım ayındaki seçimler için alışıldık prosedür (!) işliyor gibi görünse de, şu sıralar adayların arasındaki-aslında şimdiye kadar estirilen Obama rüzgarı nedeniyle 15 puan fark olmalıydı-çekişme başabaş gidiyor. Kimi anketlere göre Obama kimilerine göre McCain önde. Tabi bu anketler ve gazete manşetlerinin “gate keeper”ların elinden çıktığını söylemeye gerek yok. Üstelik bunları da küresel yönlendiriciler etkiliyor. Bu madde daha çok su kaldırır. İkinci konu ise ekonomi. Ülke ekonomisindeki sıkıntı seçmenlerin kararlarını zaten etkileyecek ama ne yazık ki dünyanın gerisini de etkiliyor. Bugüne değin çökmez denilen efsanevi bankaların bile yerle yeksan oluşu kimilerine göre zaten yaşanan krizin doğal sonucu kimilerine göre siyasetle de bağlantılı. Büyük firmalar medyayı ve lobileri, medya ve lobiler siyasetçileri yönlendiriyor. İşin içine inanılmaz meblağlar girdiğinde Beyaz Sarayi için elinden geleni yapmayacak pek az kişi kalıyor. Küresel dengeler açısından ise şu sıralar Washington’un gözü tamamen Kafkaslar’da. Ama bu bakış da heterojen. Bush iktidarının her safhasında olduğu gibi iktidar içindeki kimi gruplar gerginliği kimileri de sulhu arıyor. Bu nedenle yine olan bölgedeki aktörlere oluyor. Kafkas sorunu ve Irak meselesi hâla ABD’nin bugünkü gözdesi. ABD Genelkurmay Başkanı’nın Türkiye ziyareti ile Irak’taki ABD komutasının değişikliği çok önemli elbette. (Bunlarla ilgili olarak iyi bilgi bugün özel bir haber sunacak okurlarına.)

İngiltere: Bu da garip bir durum. Londra hükümeti ve Başbakanı Brown kendi partisi içinden sıkıştırılıyor. Meselenin garipliği ve çapı (!) sıradan bir görevden alma olayından da anlaşılabilir. Üç gün önce Brown hükümeti Kıbrıs görüşmelerindeki bir temsilcisini görevden aldı. O hanım, şimdi diğer muhaliflerle birlikte Brown’un partisinden kendisine rakip olarak kongreye gidecek. Bu manada rakibini sıkıştırmaya çalışmış gibi görünebilir ama öte yandan görevden alınan kişi Kıbrıs konusunda Türkiye’nin tezlerini sonuna kadar ve eksiksiz destekleyen bir politika izliyordu! İngiltere’nin başkentindeki bu siyasi kaos, merkezi Avrupa ile (Almanya ve Fransa) yaşadığı küresel çekişmeyi de zayıflatacak gibi. Bunun sonucu olarak, tıpkı domino taşları teorisinde olduğu gibi dengelerin Rusya-Kafkaslar üzerindeki çekişmeyi de tahtıravalli gibi etkilemesi olası.

İsrail: Tel Aviv’de sıkıntılı. Başbakan Olmert gidiyor. Bu artık belli. Yerine ise-iki bakan aday daha olmasına rağmen-Dışişleri Bakanı Livni gelecek gibi. Tabii Olmert’in gidişinde günlük gerekçeler var ama “tam neyin dengesi oluşturuluyor, Olmert gidiyor ama niye Livni geliyor” sorusu sorulmalı. İsrail-Suriye görüşmelerinin sürdüğü İran konusunun gittikçe ısındığı bir dönemde İsrail’deki siyasi iktidar değişikliğinin okunması gerekiyor. Elbette bunun Türkiye üzerindeki dalgalarını da görmek gerekiyor. Bu konu önemli. Çünkü daha Livni göreve gelmeden kimi medya grupları Livni ismi üzerinden “belgeselleri” özel bir dille piyasaya sürmeye başladı.

Kafkaslar: Asıl kıyamet burada kopuyor. Sıcak nokta Gürcistan üzerinden alevlenen Kafkaslar ne büyük ülkelerin ne de bölgenin ileri gelen ülkelerinin kendi başlarına bırakmayacakları kadar kritik. Zaten öyle de oluyor. Denebilir ki bu kadarlık bir ülke üzerinden oyunda olmayan yok. ABD, Rusya, Türkiye, İngiltere, İsrail, Fransa, Almanya. Hepsi burada. Çünkü burası mihenk taşlarından biri. Gürcistan-Kafkaslar krizi daha uzayacak. Uzadığı gibi tarafların hamlelerine göre olumlu veya olumsuz olarak bölgenin diğer sınırlarına da sirayet edecek. Ermenistan, Türkiye, Azerbaycan bu oyunun ana ekseninde bulunuyor. Gözleri kırpmadan izlemek gerekiyor.

Türkiye: Ankara esasen kritik derecedeki sorunlarını aştı. AKP’nin kapatılma davası bitti ve tartışmaları soğudu. Ergenekon ise kendi kulvarına bırakılıyor. Ancak iş bu kadarla bitmiyor ki. Şimdi Kafkaslar, Kıbrıs, Karadeniz, ekonomi ve seçimler var. Bu maddelerin hepsinde yalnız başına olduğumuz da söylenemez! Ek olarak hükümet ile medya arasındaki çekişme de işin tuzu biberi. Günlük ilgi açısından bu çekişme daha çok zamanımızı alıyor görünse de asıl kritik meseleler diğerleri. Ekonomide meydana gelecek ağır bi aksaklık ile Karadeniz üzerinden çıkacak bir hengame herşeyi allak bullak edebilir. Ama Ankara bu konuların çoğunda kendine göre kararını vermiş gibi görünüyor. Sonucu elbette göreceğiz ama mühim olan nasıl bir sonuçla yüzyüze kalacağımız.

Fransa-Almanya: Paris, AB Dönem Başkanlığı’nın verdiği rahatlıkla her gelişmeye müdahil olmayı sürdürüyor. Bunların bir kısmını “kendi için ve kendi başına” bir kısmını da uluslararası dengelere göre oynuyor. Bu şu demek, bazı olaylarda küresel aktörlerin politikalarına uygun bazılarında da tersine davranıyor. Bu manada daha çok İngiltere ile daha az Almanya ile ters düştüğü söylenebilir. Ancak asıl şüpheli nokta attığı adımların ne kadarından başarı ile çıkacağı. Almanya ise şu sıralar en sessiz oyuncu olmakla beraber ellerindeki küçük kozları bile büyütmeyi biliyor. Bu anlamda Ankara ile de şu sıralar limoni sayılabilir. Kaderin garip ve etkileyici bir tesadüfi olarak orada da seçimler var. Berlin koalisyon hükümetinin kalıcılığı için açıktan ve sert adımlar atmaması lazım. Öyle de yapıyor. Ama Ankara ile ilişkilerinde hep bir gerginlik var. Elle tutulmuyor ama hissediliyor. Ülkenin çeşitli şehirlerinde sistematik biçimde yakılan Türk evlerine eklenen son mahkeme bunun işareti gibi.

Rusya: Moskova konsantrasyonunu Kafkaslar’dan çekecek değil ama bir kısmını başka bir konuya aktarmak konusunda kararlı. Çünkü küresel krizden yara almadan çıkarsa dengelerin lehine döneceğini ümit ediyor. Bunun için gerekli sıcak parası var. Ama temel ekonomik göstergeleri bir süredir artı gösterse de Kremlin’in bu krizden temiz çıkması hali, “geride bıraktığı yaralılar” için handikap oluşturabilir. NATO, AB, DTÖ ve İran dosyalarında pozisyonu basit. “İsterseniz hazırız istemezseniz ona da hazırız” diyor. Bu gelişmelerin sonucu Moskova için olumsuz olursa yaralanacağının farkında ama tek başına gitmem, peşimden sürüklerim havası veriyor. Gürcistan konusunda da tavrı çok farklı değil. Tiflis topraklarından çekiliyor ama gerisi kalacak gibi. Türkiye ile ilişkilerinde ise bu dilin tamamen dışında ve yumuşak bir ton kullanıyor. Ankara’nın öneminin farkında. Sürekli ve açık olarak; “ABD’ye yakın olabilirsiniz ama bizimle ilişkinizi bozmayın” mesajı veriyor. Ondan ötesi ise şimdilik karanlık.



Bu haber 631 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,101 µs