En Sıcak Konular

Kürt sorununa nasıl bakılıyor?

15 Eylül 2008 14:31 tsi
Kürt sorununa nasıl bakılıyor? Ankethane'nin Ağustos ayında gerçekleştirdiğıi Kürt Raporu başlıklı anketine göre Türkiye Kürt sorununa nasıl bakıyor. İşte sonuçlar:

Merkezi Ankara'da bulunan Ankethane Kamuoyu Araştırma firmasının Numan Baktaş Genel Koordinatörlüğü ve Prof Dr. Doğu Ergil danışmanlığında hazırladığı, asistanlıklarını Sosyolog Özüm Dincer ve Sosyolog Mahir Aday'ın yaptığı Kürt Raporu Araştırması verilerine göre Türkiye Kürt sorununa nasıl bakıyor?
 
Araştırma sahasını DTP’nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri, DTP’nin güçlü olmadığı Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri ve Batı illeri olarak üçe ayıran araştırmada örneklemenin belirlenmesinde “çok aşamalı”,”tabakalı”,”tesadüfi yöntem” deneklerin belirlenmesinde ise mahalle, sokak, kapı numarası, yaş ve cinsiyet kotaları uygulandığı belirtiliyor.
1-10 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapıldığı belirtilen araştırma şu bölgeleri içeriyor:
DTP’nin güçlü olduğu iller: 1-Ağrı, 2-Batman, 3-Bingöl, 4-Bitlis, 5-Diyarbakır, 6-Iğdır, 7-Mardin, 8-Muş, 9-Siirt, 10-Şırnak, 11-Tunceli, 12-Şanlıurfa, 13-Van, 14-Hakkari, 15-Kars, 16-Ardahan. Bu illerde yapılan toplam anket sayısı 3260 adet
 
DTP’nin güçlü olduğu ilçeler: 1-Bismil, 2-Cizre, 3-Doğubeyazıt , 4-Ergani, 5-İdil, 6-Erciş, 7-Kızıltepe, 8-Kozluk, 9-Kurtalan, 10-Midyat, 11-Nusaybin, 12-Patnos, 13-Silopi, 14-Silvan, 15-Tatvan, 16-Viranşehir, 17-Kahta, 18-Birecik, 19-Siverek, 20-Ceylanpınar, 21-Suruç, 22-Yüksekova Bu İlçelerde yapılan toplam anket sayısı 1511 Adet
 
DTP’nin güçlü olmadığı iller: 1-Malatya, 2-Mersin,  3-Osmaniye 4-Sivas, 5-Erzurum, 6-Erzincan, 7-Adıyaman, 8-Elazığ, 9-Gaziantep, 10-Kilis, 11-Antakya, 12-Kahramanmaraş, 13-Adana: Bu illerde yapılan toplam anket sayısı  4543 Adet
 
Batı illeri: 1-İstanbul, 2-Ankara, 3-İzmir, 4-Antalya, 5-Bursa, 6-Edirne, 7-Tekirdağ, 8-Konya, 9-Eskişehir , 10-Kayseri, 11-Kocaeli, 12-Samsun, 13-Trabzon, 14-Rize, 15-Kütahya. Bu illerde yapılan toplam anket sayısı: 4929 Adet
Yapılan toplam anket sayısı      14.243 Adet

Soru 1:  Sizce Türkiye'de Kürt sorunu var mıdır ?
Sonuçlar: Fotogalerimizdeki 1,2,3 numaralı grafikler...
 
Doğu Ergil’in yorumu;
DTP’nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde belirgin bir “Kürt sorunu” algılaması vardır. Deneklerin %78,3’ü Türkiye’de bir “Kürt sorunu” olduğuna inanırken, aynı illerdeki deneklerin %20,3’ü böyle bir sorun olmadığını veya yaşadıkları sorunları bu çerçevede algılamadıklarını belirtmişlerdir. Kararsızların istatistiksel bir değer sergilemediği bu ortamda insanların yargılarının çok net olduğu anlaşılmaktadır. Oysa, Kürt coğrafyası (Doğu ve Güneydoğu illeri) içinde olmasına rağmen DTP’nin kuvvetli olmadığı illerde edinilen sonuç oldukça farklıdır. Bu illerde deneklerin % 47’si Türkiye’de bir “Kürt sorunu” olduğuna inanırken %36.1’i karşı çıkmakta, %16.9’u da kesin bir yargıda bulunmamıştır. Bu verilerden iki sonuç çıkarılabilir: •DTP’nin etkili olduğu halk tabakaları arasında siyasal ve ideolojik tercihler daha belirginleşmiştir. Bunun nedenleri ayrıca araştırılmalıdır. •İnsanlar, yaşadıkları sorunları tek bir nedene dayandırmaktan ziyade birçok nedenin hayatlarına yansıyan olumsuzlukların kaynağı olabileceğine işaret etmektedirler. Kısaca, salt siyaset temelli bir toplum yorumu yapmanın yetersiz olduğu kanısındadırlar.
 Batı’ya gidildiğinde “Kürt sorunu” olgusu daha az itibar görmektedir. Batı illerinde deneklerin %50,7’si bir Kürt sorunu olmadığını dile getirmişlerdir. Sadece %21,4 Türkiye’de bir Kürt sorunu olduğuna inanmaktadır. İlginç olan, Doğu’dan Batı’ya gidildikçe kararsızların sayısının artmasıdır. Örneğin, DTP’nin zayıf olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde kararsız olanların veya “fikri olmayanların” oranı %16,9 iken, bu oran Batı’da %27.9’dur. Batı illeri, olup biten hakkında daha az bilgiye, hatta ilgiye sahip görünmektedirler. Bu da doğaldır; çünkü yaşanan sorunun ancak ikincil müdahili durumundadırlar. Acaba PKK’nın son haftalarda kitlesel şiddet eylemlerini kentlere taşıma çabaları, bu kararsızlığı ortadan kaldırmak ve toplumu kutuplaştırarak taraf olmaya zorlamak mıdır? Eğer öyle ise haklı bir siyasal bir davanın sonuçlandırılmasından çok bir kör dövüşüne ve psikolojik kırılışa yol açacak eylemler, örgütün “barışçı ve demokratik çözüm” önerisine ters düşmektedir.

 


 

 


 

 



Soru 2: Sizce Kürtler ve Türkler iki ayrı halk mıdır?
Sonuçlar: Fotogalerimizdeki 4,5,6 numaralı grafikler
 
Doğu Ergil’in yorumu;
Türklerin ve Kürtlerin iki ayrı halk olup olmadığı konusunda sorulan soruya verilen yanıtlar, Kürt coğrafyasında DTP’nin güçlü olduğu ve olmadığı illerde sadece niceliksel (sayısal) bir farkı yansıtmaktadır. Esas olarak Kürtler kendilerini ayrı bir halk olarak (Halk, kültürel olarak kendisinin diğer kümelerden veya ülke nüfusunun çoğunluğundan farklı özelliklere sahip olduğuna inanan kümedir.) görmektedirler. Kürtlerin ve Türklerin ayrı halklar olduğu savı DTP’nin güçlü destek bulduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde %69,1 oranında kabul görürken, bu oran DTP’nin güçsüz olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde %44,4’dür. İlk kategoride “ayrı halklar değildir” diyenlerin oranı %4,3’tür. Yine de deneklerin %26,6 gibi bir oranı kesin bir kopuşa razı olmalılardır ki bir fikir beyanından kaçınmışlardır. DTP’nin güçlü olmadığı Doğu ve Güneydoğu illerinde Türklerle Kürtlerin ayrı halklar olmadığını belirtenlerin oranı %36,8’dir. Bu kümeye, %18,8 olan kararsızlar veya fikri olmayanların bir bölümü daha ilave edilirse, Kürt coğrafyasında bile radikal bir kültürel-duygusal ayrışmaya razı olmayanların oranının yüksekliği görülebilir.

 

 


 

 


 

 


 


Soru: 3 Sizce Kürtçe Türkçe’den ayrı bir dil midir?
Sonuçlar: Fotogalerimizdeki 7,8,9 numaralı grafikler
 
Doğu Ergil’in yorumu;
Kürtçe’nin Türkçe’den ayrı bir dil olup olmadığı sorusu, dile ilişkin bir olgu olmaktan çok kültürel farklılık algısını ortaya çıkarmak için soru kâğıdına konmuştur. Çok açıktır ki iki dil, paylaştıkları ortak sözcüklerin ötesinde farklı bir köken ve yapıya sahiptir. Buna rağmen, DTP’nin güçlü olduğu yörelerde bile Kürtçe’nin, Türkçe’den ayrı bir dil olmadığını düşünenler vardır: %16,7. Bu illerde Kürtçe’nin özgünlüğünü kabul eden deneklerin oranı %75 iken, %8,3 de bu konuda kararsızdır. Doğu ve Güneydoğu’da DTP’nin kuvvetli olmadığı illerde Kürtçe ile Türkçe’nin ayrı diller olduğunu düşünenlerin oranı %37,6 iken aynı dil olduğunu (belki farklı lehçeler) olduğunu belirtenlerin oranı %36,6 gibi çok yüksek orandadır. Buna %25,6 oranında kararsız veya “fikri yok” olanlar da katılırsa, dilden kaynaklanan bir ayrılığın hoş görülmediği yorumu yapılabilir. Konunun ideolojik yönü Batı illerinde daha da dramatik bir boyut kazanmaktadır. Batı illerindeki denekler %61,8 oranında iki dilin ayrı olduğunu reddetmektedirler. Sadece %6,9’u Türkçe ile Kürtçe’yi ayrı diller olarak görmektedir. Ancak bu konuda kafası karışık olanların veya sağlıklı bir karar veremeyenlerin oranı %31,4 gibi yüksek bir değerdir.

 


 

Soru 4: Sizce Kürtçe Türkçe’nin bir lehçesi midir ?
Sonuçlar: Fotogalerimizdeki 10,11,12 numaralı grafikler
 
Doğu Ergil’in yorumu;
Türkçe ile Kürtçe’yi zihinsel ve kültürel olarak yaklaştırabilecek ve insanları farklılıktan kaynaklanan travmalardan kurtaracak bir bağ arayışında olup olmadıkları sorunsalı önemliydi. Bu nedenle “Kürtçe’nin, Türkçe’nin bir lehçesi” olup olmadığı soruldu ve alınan sonuçlar gerçekten de böyle gereksinim olduğunu ortaya çıkardı. Kürt kültürünün, soyunun (etnisinin) ve dilinin farklılığında türetilen bir siyaset geleneğinden gelen DTP’nin güçlü olduğu Doğu ve Güneydoğu illerinde Kürtçe’nin Türkçe’nin bir lehçesi olduğunu kabul edenlerin oranı sadece %8,2’dir. “Değildir” diyenler %69,9 iken kararsızlar %21,9’dur. Bu siyaset-yoğun ortamda bile “lehçedir” diyenler ile kararsızların oranı %30’a varmaktadır. 
 
Bekleneceği gibi DTP’nin güçlü olmadığı Doğu ve Güneydoğu illerinde Kürtçe’nin Türkçe’nin bir lehçesi olduğu tezini kabul edenlerin oranı %50,5’tir. Bu değer, Batı illerinde %69,9’a çıkmaktadır. Her iki yörede, karar vermekte zorlananların oranı yüksektir. DTP’nin güçlü olmadığı Doğu ve Güneydoğu illerinde bu konuda “fikri olmayanların” oranı %15,8 iken, bu oran Batı illerinde %22,2’dir. Eldeki veriler, yargıların siyasal nitelikli olduğunu ve siyasal eğilimlerin de birliktelikten yana olduğunu sergilemektedir.


Bir diğer önemli bulgu da; DTP ve içinden geldiği siyasal geleneğin endokrine edici etkisidir. Bu ideolojik bagajı taşıyan kişi ve grupların ayrışmış ve başka hiç bir şeye benzemeyen bir Kürt kültürü ve varlığı olduğuna ilişkin inancı DTP’nin etkisinin sürdüğü yörelerde açıkça görülmektedir.

(Haber 7)



Bu haber 730 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,624 µs