Erdoğan'ın taviz yok dediği iki konu

15 Eylül 2008 12:06 tsi
Başbakan Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin yeni akademik yılı açılış töreninde konuştu. Erdoğan, asla taviz vermeyecekleri iki noktayı açıkladı.

Başbakan Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin yeni akademik yılı açılış töreninde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyleydi:

Birbirimizin önüne duvar çekmenin set çekmenin ne gereği var. Aynı şeyi eğitim olarak da söylüyorum. Eğitim noktasında hiç bir mazereti kabul etmiyoruz. Sağlık noktasında hiç bir mazereti kabul etmiyoruz. Bu konularda çok karalıyız.

Kitap gerkiyorsa kitap, derslik gerekiyorsa derslik, hastane gerkiyorsa hastane.. Bütün vatandaşlarımız bu hizmetleri alacak. Özgüven gelsin çocuklarımıza.. En kalitelisinden kitaplar verdik. Bizim zamanımızda bizden büyük abilerimizden teksir kağıtlarını paramızla alamazdık. Babam izin vermedi okuyamadım, özürlüydüm okuyamadım mazeretlerini kabul etmiyoruz. Bu ailelere parasal yardım da yapıyoruz.

Üniversitesi olmayan ilimizi bırakmadık. Eleştiriliyor ama eleştirilecek. Hocayı nereden bulacağız diyor. 5 yıl içerisinde 5000 öğrenciyi master ve doktora için yurt dışına gönderiyoruz. Bunlarla ülkemiz zenginleşecek. Bizden öncekilerde burslu öğrenci gönderdi. Bunun ortalama sayısı sadece 38'dir. Biz bu yıl ortalamayı sağlamak için 1400 öğrenci gönderiyoruz.

Ar-Ge konusunda çok büyük kaynaklar aktardık. Çay denilince Rize'deki üniversite, fındık denilince Ordu'daki üniversite, mermer deyince Afyon'daki üniversite niye akla gelmmeli. Bunu dekan ve öğrencilerimizden bekliyoruz.

Türkiye Asya ve Avrupa arasında sadece köprü değil merkez ülke kilit ülkedir. Türkiye ayrıca çok ciddi bir potansiyeldir. Bunun için üniversite şehirleri kurmanın çalışmalarını yapıyoruz. YÖK Başkanından bunu istedik. Onlar gerekli fiziki çalışmayı yapıyorlar. Bu konuda örnek ülke Amerika'dır. Amerika nasıl gerçekleştirdiyse biz de öyle yapacağız. En iyi örnek kimse bunu ondan öğreneceğiz.

Üniversitelerimizde her tütlü düşünce özgürce konuşulmalıdır. Ancak bunu hakarete vardırmayacağız. Üniversiteyi toplumun lokomatifi olarak görüyoruz. İnsanların yaşam tarzları ve kıyafetleriyle uğraşacak tek bir dakikamız yok.

Türkiye artık sorunlarını çözmeyi bilmeli. Yanıbaşımızda dünya değişti. Demir perdeler kalktı ama bizde demir perde düşüncesi kalkmadı. Benim çocukluğumda Kıbrıs sorunu vardı şimdi de var. Yanı başımımızdaki problemlerin hala sürmesini istemiyoruz.

SEKA konusu mesela.. Devlete pahalı kağıt sattığı halde zarar eden bir kurumdu.  Biz onu kapattık. Kıyametler koparıldı. Peşkeş çekilecek dediler. Biz ne yaptık. İzmit Büyükşehir Belediyesi'ne verdik ve halkın gezip dolaşacağı bir kültür alanına çevrildi.

İlk önceliklerimiz eğitim sağlık ve emniyet alanlarımız olacaktır. Öncelik sıralarımızı iyi yapmalıyız. Ekonominin ve demokrasinin önündeki engeller on yıllar boyunca kaldırılamadı.

Şimdi Kıbrıs meselesi. Bu sorunu çözmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız. fomülümüz kazan kazan. Sen kazanacaksın ben de kazanacağım.

Şimdi cumhurbaşkanı bir futbol maçı için Ermenistan'a gitti. Anamuhalafetin lideri, Cumhurbaşkanına "Ermeni soykırımı anıtına çelenk de koysun" dedi. Böyle bir yaklaşım olur mu? Benim cumhurbaşkanım hangi çelengin nereye koyulacağını herkesten çok iyi bilir.

Türkiye şimdi 130 milyar dolarlık ihracat yapıyor. Kişi başına milli gelirde 10 bin doları aşacağız.

Rusya ile Gürcistan arasındaki sorunun çözümü için ciddi adımlar attık. Kafkaslar'da işbirliği platformu oluşturmasını önerdik. Bunun da inşaallah bölgedeki barışa katkılarını göreceğiz.

Türkiye artık gündem olan bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülkedir.

HABER 7

 

 

Bu haber 494 defa okundu.