12 Eylül olmasaydı; Sovyetler dağılmayacaktı! | " /> 12 Eylül olmasaydı; Sovyetler dağılmayacaktı! | "/>

En Sıcak Konular

12 Eylül olmasaydı; Sovyetler dağılmayacaktı!

14 Eylül 2008 09:56 tsi
12 Eylül olmasaydı; Sovyetler dağılmayacaktı! 12 Eylül’ün üzerinden tam 28 yıl geçti. Bugün darbenin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra önemli açıklamalarda bulunan eski MİT mensubu Mahir Kaynak, Türkiye’de 12 Eylül darbesi gerçekleşmeseydi, Sovyetler Birliği’nin dağılmayacağın

12 Eylül’ün üzerinden tam 28 yıl geçti. Bu süreçte darbenin kim veya hangi güçler tarafından yaptırılmış olabileceği, sonuçlarının hem faillerini hem de mağdurlarını nasıl etkilediği pek çok platformda defalarca tartışıldı.
Dünden bugüne ‘darbeciler yargılansın’ kampanyaları başlatıldı, önce bunu dile getirenler yargılanıp meslekten ihraç edilirken; daha sonraları bunu dile getirmek normal karşılanır oldu ama yine de maksat hasıl olmadı. Bugün darbenin üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra önemli açıklamalarda bulunan eski MİT mensubu Mahir Kaynak, Türkiye’de 12 Eylül darbesi gerçekleşmeseydi, Sovyetler Birliği’nin dağılmayacağını söylüyor. Mahir Kaynak, bu iddiasını Timaş Yayınevi’nden çıkan, Ömer Lütfi Mete ile birlikte yazdıkları ‘Küresel Sermayenin İktidar Savaşı-Erdoğan Operasyonu’ isimli kitabında dile getiriyor. Rusya’nın Gürcistan’ı işgali ve sonradan başlayan süreçle birlikte soğuk savaşın yeniden gündeme geldiği bu günlerde, soğuk savaşın bitiş öyküsünü ondan dinleyelim.

Mahir Kaynak, Sovyetler Birliği ile ilgili yaptığı analizlerde, o dönemde Sovyetler Birliği’nin ve onun lideri Mihail Gorbaçov’un tek dostunun Türkiye’de dönemin başbakanı Süleyman Demirel olduğunu söylüyor. O yıllarda simge haline gelen fötr şapkası ile birlikte ‘Amerikancı’ olarak ilan edilen bir kişinin nasıl olur da Sovyetler taraftarı olduğunu sorarsanız Mahir Kaynak şöyle cevap veriyor: “Süleyman Bey olayını analiz ettiğimiz zaman şunu görürüz: Devrildiğinde bir defa Türkiye içine kapanık bir ekonomi politikası, dış politika izliyordu. Dış ticareti son derece azdı. Üstelik Sovyetler Birliği ile de yakın ilişkileri vardı. Türkiye’ye büyük ölçüde yardım ediyorlardı. Dikkat ederseniz, Sovyetler, Türkiye üzerinden geçerek Arap ülkelerinde büyük ölçüde etki kazanıyordu. Bunlar dünyadaki dengelerin bir gereğiydi, yani Sovyetler Birliği Doğu Avrupa’daki etkisini yitirdikçe onun yerine başka alanlarda nüfuz sağlamasına izin veriliyordu.”

Kaynak’a göre 12 Eylül öncesinde buraya kadar her şey normaldi. Çünkü sıkıntıda olan komünist rejim Türkiye’yi yanına alarak kendisine bir dayanak, küçük de olsa bir çıkış yolu bulmuştu. Ona göre, bu aynı zamanda Amerika içerisindeki ulusalcı dediğimiz gücün hoşgörüsü veya tercihiyle yapılmış bir eylemdi. Yani o güç Sovyetler Birliği’nin dağılmasını istemiyordu ve güçlü olmasını istiyordu. Sovyetler Birliği dağılmadan evvel de Doğu Avrupa ülkelerinde Sovyetler Birliği’nin nüfuzu fiilen azalmıştı. Bunun yerine, Sovyetler Birliği’nin yanına Türkiye’yi bir destek olarak getirmek suretiyle aynı dengeyi sürdürmek istediler. Fakat Türkiye’de Süleyman Demirel’in devrilmesi bu hesabı ortadan kaldırdı. Yani Sovyetler Birliği yalnızlaştı. Hem Doğu Avrupa’yı kaybetti, hem de onun yerine ikame edilmesi düşünülen Türkiye’de etkili olamadı. Bu gelişme ile dünyadaki büyük değişimin mecburi hale gelmesinin yolu açıldı. Yani, eğer 1980 darbesi olmasaydı, Sovyetler Birliği dağılmayacaktı. Çünkü Sovyetler Birliği, Doğu Avrupa’daki etkinliğini kaybetmişti. Ama Türkiye ile yakınlaşmak suretiyle dengede çok büyük bir bozulma yaşamayacaktı. Darbe olunca Türkiye’yi tamamen kaybetti Sovyetler Birliği. Darbeyle birlikte hem Sovyetler Birliği Türkiye’nin desteğini kaybetti hem de Amerika’daki ulus-devleti savunan grup Türkiye’yi kaybetti.

Peki, eğer Türkiye’de 12 Eylül yaşanmasaydı süreç nasıl işlerdi? Kaynak’a göre, bu durumda ABD ve Sovyetler arasında denge devam ederdi. Hâlbuki bu denge bozuldu. Sovyetler zayıfladı, Avrupa Birliği bir güç haline gelmeye başladı. Türkiye dışa açıldı. Giderek küresel sermayeye doğru yol almaya başladı. Daha fazla yabancı sermaye kabul etti, Sovyetler’le olan ilişkileri bitti. Buradan, sebep-sonuç ilişkisi olarak baktığımızda Mahir Kaynak, 12 Eylül’ün sebeplerini ve ortamını yine dünya üzerindeki büyük küresel sermayenin hazırladığını söylüyor.

Demirel’in darbeyle devrilmesinde ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasında Türkiye açısından büyük bir çelişki de var. Demirel’in sanıldığı gibi Amerikancı değil, Sovyetler yanlısı olduğunu söyleyen Kaynak, Demirel’in 12 Eylül’de solcuların liderliğinde devrildiğini hatırlatıyor. Bu bize tezat görünse bile bunda bir gariplik olmadığını söyleyen Kaynak, bunu da şu sözlerle açıklıyor: “Evet, Demirel solcuların liderliğinde devrildi. Fakat bunu da anlayabiliriz, o dönemin solcularının önde gelenleri sonradan küresel sermayenin bir numaralı savunucusu haline geldiler. Eski solcular bugün Türkiye’nin en liberal olan kesimidir. Onlar yaptılar, sonuçtan da onlar faydalanmış oldular.” 

Özgür Yılmaz / Zaman Pazar



Bu haber 805 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,193 µs