Doğan kimleri çökertti

13 Eylül 2008 16:20 tsi
Erdoğan İstanbul'dan, AK Parti'li Fırat Malatya'dan vurdu. Doğan grubu ile ilgili sert açıklamalar yapan Fırat grubun gazeteleri tehdit için kullandığını söyledi: Dosyalar biriktirildi, bazen iftiralar da atılarak o kişi çökertildi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Malatya'dan Doğan Medya Grubu ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yüklendi.
Akkoza Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Fırat, Doğan Medya Grubu'nun son dönemde AK Parti'nin üzerine gelmesini hortumlarının kesilmesine bağladı.

Fırat, "Temel işleri ticaret, sanayi olan bir grup, medyanın büyük bir kesimini ele geçirdi. Çalışanın özgürce düşünüp özgürce yazmasına mani olundu. Gazeteler menfaatlerini helalder edebilecek kim varsa ona karşı bir tehdit unsuru olarak kullanılmaya başlandı. Bu bir siyasi parti oldu, bir başbakan oldu, bir bürokrat oldu. Dosyalar biriktirildi, bazen iftiralarda atılarak o kişi çökertildi. Türkiye'de medya birilerini iktidar yaptı birilerini iktidardan düşürdü. AK Parti ile bu durum değişmeye başladı. Hortum kesme iddiası ile geldik, büyük hortumcular da bu süreç içerisinde görüldü." dedi.

Şantajlarla devletten kredi alanların, özelleştirme ihalelerinden pay kapanların, devletin arazisini kendi adına geçirenlerin bu sürecin devam edeceğini düşündüklerini dile getiren Fırat, Doğan Medya Grubu'nun bütün denemelerine, çok iyi geçinmelerine, bazen çok çok iktidar lehine yazmalarına rağmen bunun gerçekleşmediğini görünce bir dönüş yaptığını anlattı.

"AK PARTİ OLARAK BUGÜNE KADAR HİÇBİR SUÇLUYU MÜDAFAA ETMEDİK ETMEYİZ DE"

Fırat, AK Parti ve onun mensuplarına hiçbir ahlaki değere dayanmayan çoğu kez de yalan haberlerle saldırıya başlanıldığını dile getirerek, "Daha önceki gibi karşılarındakilerin şantajlarına boyun eğmesini beklediler. Ama yanlış kapı çalmışlardı. Gaziantep'teki yolsuzluk dediler. Bugün Radikal Gazetesi özür diliyor, yanlış yaptığını kabul ediyor. Ama aynı medyanın diğer bir gazetesinde yine Gaziantep'teki yolsuzluktan bahsediyor. Bunu nasıl açıklamalı. Almanya'da yürütülen bir suç dosyasını uzun süre saklıyorlar. Çünkü bu dava bugün sonuçlanmak üzere olan bir dava. Bu dosya gazetelerin elinde. Bir iki yerde de şantaj vasıtası olarak kullanılmak isteniyor. Biz AK Parti olarak hiçbir suçu ve suçluyu bugüne kadar müdafa etmedik bundan sonra da etmeyiz. Ancak sahte evraklarla sahte söylemlerle AK Parti'yi bu işe bulaştırmaya kalkarlarsa gerekli cevabı da alırlar." şeklinde konuştu.

Fırat, şunları söyledi: "Bir iftira kampanyası CHP ve Doğan Medya Grubu tarafından yürütülüyor. Bana 1 milyon YTL tazminat açıldı. Bu basını silah gibi kullandıkları gibi mahkemeyi de silah olarak kullanarak sindirmek istiyorlar. Ama yanlış kapı çaldılar. Bir katrilyon dahi açsalar bu beni korkutmaz. Ben adalete inanan bir kişiyim. Benim söylediğim iddialar günlerdir gazetelerde ve televizyolarda dile getiriliyor. Niye gazeteler hakkında dava açmıyorlar. Biz en ucuz kağıdı ithal ediyoruz dediklerinde neden 2008 ve 2007'yi gösteriyor da öncekini göstermiyorlar. 2007 yılında ailelerine ait şirketler üzerinden aldıkları kağıdı bünyelerine alıp düzelttilerde onun için. Bunu milletin gözünden kaçıramazlar. Anadolu tabiri ile soğan yemedik ağzımız kokmuyor, ama soğan yiyenler çok."

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bu süreçte, yalanlar söylediğini ifade eden Fırat, "En az 10 kez, şu kişi 7 kez evet ben bu parayı aldım sayın Başbakan'a vermek için diyor. Baktık 7 kez sorulmamış 7. celsede sorulmuş. Yine A şahıs B şahsa bir para vermiş, ikisi de doğruluyor. Şahıs bu parayı niye almış Başbakanlığa vermek üzere, bu şahıs aldığı bu parayı nereye verdi, bu sorunun cevabı verilmiyor." dedi.

Deniz Baykal'ın son dönemde yeni bir bostancıbaşısı bulunduğunu belirterek, "(Osmanlı İmparatorluğu döneminde kelle kesen kişilere bostancıbaşı deniyor) "Adı Kılıçdaroğlu, (Bir eroin meselesinde Dengir Fırat da var) diyor. Ben de ona sen o gazetenin başlığını okudun, ama devamı okusaydın, Dengir Fırat'ın 7 ay önce o şirketten ayrıldığını, ikincisi de bu eroinin tır şoförü ve sahibi tarafından kaçırıldığını ve bunların da mahkum olduğunu okur birelerine çamur atma gibi bir züle kapılmazdın. Eğer bu söylediklerini ispat edemezlerse dünyanın en alçak insanıdır, müfteridir, aşağılık bir insandır. Benim boştancıbaşılarla uğraşacak halim yok." şeklinde konuştu.

Tarihte ilk kez bir siyasi partinin kendi partisini dolandırmasının Anayasa Mahkemesi kararı ile tespit edildiğini ifade eden Fırat, şunları söyledi: "En altından en üstüne kadar partiyi söğüşlemişler. Bir medya kuruluşunun silah olarak kullanılması için yasal olmayan yolla 3 milyon doların nasıl aktarıldığının hesabını hala veremediler. Genel sekreterlerinin dinlendiği iddiası üzerine bizi suçlayan Baykal'a bunu ispat edemezsen sen bir müfterisin iftira atansın dedim. Sonra görüldükü telefon kullanma kusurlu olan genel sekreteri telefonunu açık unutmuş. En azından Deniz Baykal'ın bu millete özür mecburiyeti vardır. Aksi takdirde müfteridir, bütün yaptıkları sahtekarlıktır. Bütün söyledikleri de o şeyin içerisine girer. Önce özür dinlemesini bilmesi lazım. Aynı genel sekreterinin yüzd 99'u müslüman olan bir halkın en kutsal değerlerine hakaretinden dolayı özür dilelememiştir. Türkiye'yi kayıkçı kavgaları ile meygul etmenin yeri değil." 

cihan 

Bu haber 917 defa okundu.