12 Eylül öncesinde bombaları Ergenekon patlattı!

12 Eylül 2008 08:50 tsi
Ergenekon'un darbeye zemin hazırlamak için başta Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması olmak üzere birçok kritik olayda rol oynadığı iddiası, 12 Eylül öncesinde yaşananları hatırlatıyor.

Ergenekon terör örgütü iddianamesi, darbe öncesi yaşanan provokasyonlara da ışık tuttu.

Ergenekon'un darbeye zemin hazırlamak için başta Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması olmak üzere birçok kritik olayda rol oynadığı iddiası, 12 Eylül öncesinde yaşananları hatırlatıyor. 

 
Eski bakanlardan Hasan Celal Güzel, bu yapıların darbeye zemin oluşturmak için bilinçli bir şekilde kargaşa çıkardığını söylüyor. Güzel, darbe öncesinde Başbakanlık'ta görev yapıyordu. O dönemde Türkiye genelinde yaşanan kargaşanın yanı sıra Meclis ve Başbakanlık'ın çevresinde de sürekli bombaların patladığını anlatıyor. Güzel, şöyle devam ediyor: "Her hafta perşembe günü Bakanlar Kurulu toplantısı yapılırdı. Darbeden bir gün önce toplantının gerçekleştirildiği Başbakanlık binasının yüz metre yakınında bombalar patlıyor, ortalıkta tam bir terör havası kol geziyordu. Daha sonra, bu olayların teröristler tarafından değil, 'darbeye' gerekçe oluşturulmak için patlatıldığı kanaatine vardım. Zaten kulağımıza bu yönde bilgiler geliyordu." O dönemde yaşanan olayların Ergenekon iddianamesinde yer aldığını hatırlatan Güzel, bunun şüphelerini doğruladığını savunuyor. Eski bakan, "Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki bu kargaşanın içinde Ergenekon benzeri yapılanmaların parmağı var. Hem sağcı hem solcu gençleri kullanmışlar hem de kendileri bizzat olayların içinde yer almışlar." ifadelerini kullanıyor.

Darbeyi Demirel'e bildirdim

Güzel, darbenin yapılacağını bir gün önce öğrenmiş: "11 Eylül sabahı bir arkadaşım bana geldi. Heyecanla 'Ağabey, biraz önce bir yüzbaşı dostum bana geldi. Genelkurmay'a bütün giriş çıkışları yasaklamışlar. O da 'annem kalp krizi geçirdi' diyerek bir saatliğine izin almış. Yarın ihtilâl yapıyorlarmış; haberiniz olsun.' dedi. Hemen Başbakanlık Müsteşarı Turgut Özal'a durumu anlattım. Ciddîye aldı ve 'Başbakan'a gidip öğrendiklerini anlat.' dedi. Başbakan Demirel'e gittim ancak müsait olmadığı gerekçesiyle beni Devlet Bakanı Ekrem Ceyhun'a gönderdi. Durumu anlattım. Ceyhun 'Bize de buna benzer bir istihbarat ulaştı. Genelkurmay'a sorduk. Teröristleri yakalamak için Ankara'da büyük bir operasyon düzenlemişler. Birliklerin hareket sebebi buymuş.' dedi. Bunun üzerine 'Adamlar size, 'darbe yapacağız da ondan' mı diyeceklerdi? Siz bu cevaba nasıl inanırsınız?' dedim. 'Peki, ben şimdi Başbakan'ın evine gidip anlatırım.' karşılığını verdi." Güzel, Demirel'in şapkayı alıp gitmemek için saf değiştirdiğini ileri sürüyor. Bir dönem destek verdiği için de pişman: "Demirel, benim günahımdır."

Güzel, darbenin yapıldığı gecenin sabahında evinden alınmış. Saat 7'de kapısının yumruklandığını anlatıyor. Kapıyı çalan bir albay ile otomatik silâhlı bir askermiş. Asker onu banyoda yüzünü yıkayıncaya kadar takip etmiş. Güzel, "Bu benim 12 Eylül'de yaşadığım en hazin olaydır." diyor. Başbakanlık binasına gelen Güzel'i tank namluları karşılamış. O anki duygularını şöyle anlatıyor: "Namluların halkın bağrına çevrildiğini hissettim. Çünkü o bina halkın millet iradesiyle seçilen insanların devlet adına karar verdiği yerdi. Bir avuç cuntacı, yurt savunması için alınan silah ve topları milletin bağrına çevirmişti."
 
zaman

Bu haber 176 defa okundu.