En Sıcak Konular

Deneyle ilgilenmek 'iman zaafı' mı?

12 Eylül 2008 08:23 tsi
Deneyle ilgilenmek 'iman zaafı' mı? Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'nde (CERN) başlayan parçacık deneyi, dindar insanlar için ne anlama geliyor? Emre Aköz kaleme aldı...

Emre Aköz / Sabah

Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi'nde (CERN) başlayan parçacık deneyi, dindar insanlar için ne anlama geliyor?

Dün Katolikliğin merkezi Vatikan'ın, bu deneyi önemsediğini yazmıştım ya. Okurlarımızın ilgisi üzerine, konuya biraz daha devam edelim.

Bazıları, Vatikan'ın parçacık deneyi ile ilgilenmesini, "inanç zaafı" olarak görüyor.

Şöyle düşünüyorlar: "Eğer imanı tam olsaydı, böyle bir ilgi göstermesi gerekmezdi."
Tek kelimeyle: Yanılıyorlar!
Çünkü bu bir "iman" meselesi değil. Din ile bilimin etkileşimiyle ilgili bir konu bu.
"İman" açısından elbette Papa'nın bir derdi, bir kuşkusu bulunmuyor. Onun ya da onun gibilerin anlamaya çalıştığı nokta şöyle bir şey: "Biz bilimin neresinde duruyoruz?" Ya da şöyle: "Tanrı, bilimin neresinde?"
Peki, bu soruyu niye önemsiyorlar?
Bunun da birkaç sebebi var:
1) Felsefi adayış: Bilimin kendi içinde açıklayamayacağı, susacağı yani minderi dine terk edeceği bir alan var mı? (Dindar bilimciler hep bunu arar.)
2) Tanrıtanımazlıkla mücadele: Tanrıya inanmayanlar, dönüp dolaşıp bilime yaslanır. Eğer din adamı, "bilimin içinde" Tanrı'ya yer bulabilirse, o zaman rakibini alaşağı etmiş olur.

Aman dikkat: "Deneyle ilgileniyorlar çünkü imanları yeteri kadar güçlü değil" iddiası, vahim bir söylemin parçasıdır.
Bu söylemde, "inanmak" ama mutlak bir biçimde inanmak, her türlü temel sorunun çözümü olarak sunulur.
Bu söylem "merakı ve arayışı" durdurur, hatta dondurur. Tartışmayı engeller. Dogmalar yaratır. İslam dünyasının bir zamanlar sahip olduğu fikri zenginliğini kurutan söylemlerden biridir.

CERN deneyinin dinle ilgisi açısından tartışılması gereken bir başka noktayı anlatabilmek için önce bir örnek vereyim:
Dün de yazdığım gibi, bilim, "sabit" evren anlayışından "genişleyen" evren anlayışına geçti.
Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül, CERN deneyini coşkuyla, heyecanla karşıladığı dünkü yazısında konuyu Kuran'a getirerek söyle diyordu:
"Evrenin genişlemesiyle ilgili olarak da Kuran'da şu ifade geçer: 'Biz göğü 'büyük bir kudretle' bina ettik ve şüphesiz. Biz, (onu) genişleticiyiz.' (Zariyat, 47)"
Buradaki temel mesele şurada:
Müslümanlar hemen her türlü önemli bilimsel gelişmeyi (daha sonra: yani iş işten geçtikten sonra) Kuran'da buluyor ve bundan memnun oluyorlar.
Bir de olaya öteki açıdan bakalım:
Niye Müslüman bilimciler Kuran'dan hareketle yeni kuramlara, yeni buluşlara imza atmıyor?
Mesela niye evrenin sürekli genişlediği (ki artık bir kuram değil, veri sayılır) fikrini Kuran'ı temel alan bir Müslüman bilimci geliştirmedi?

Yukarıda değindiğim soruların hiçbiri yeni değil. Yüzyıllardır tartışılan konular bunlar. Ve hepsinin de çok ciddi, çok önemli felsefi boyutları ve sonuçları var.
Bunları konuşmanın "iman zaafı" olduğunu düşünmeye başladığınızda; aynı zamanda bir "iktidar" mücadelesi de olan bilim alanında tabi konumda olmayı ("onlar geliştirip üretir, biz sonra satın alırız") kabullendiniz demektir. Geçmiş olsun!
CERN deneyinin bu meseleleri konuşmamız için bir fırsat olduğunu düşünmeli miyiz? Yoksa bu da mı zaaf kabul ediliyor?

 



Bu haber 350 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,516 µs