En Sıcak Konular

CERN’in korku inşası: Kıyamet psikopolitiği

11 Eylül 2008 17:02 tsi
CERN’in korku inşası: Kıyamet psikopolitiği Kayıp parçacık deneyinin en derin küresel etkisi korku oldu. Oluşacak kara deliklerin dünyayı yok edeceği beklentisi, ‘modern kıyamet’ kaygısı yarattı. Bütün ülkelerinde insanlar, ‘gerçekten yok olabilir miyiz’ diye sordu. Öyle olu

Günlük hayat içinde fark etmedik ama CERN’in kayıp parçacağı bulmak için giriştiği, kimine göre çok riskli bu deney, insanlar üzerinde garip ama yaygın bir korku yarattı.

Belki beşeri işlerin peşinde koşmaktan ne kadar çok insanın etrafımızda bu deney hakkında konuştuğunu, “sence ne olur” veya “ne olacak” diyerek korkusunu gizlediğini görmedik.

Ama Türkiye’de olduğu kadar diğer ülkelerde de durum böyleydi ve gazetelere, TV’lere yansıyan “sokak röportajları” genel olarak (daha çok gençlerde ve orta yaşın üzerindekilerde) hakim bir korkunun işaretini veriyordu.

Öyle ki deneyin önemli olduğunu kavradık ama başımıza ne geleceğini bir türlü kestiremediğimizden, dün geceyi “zihin altlarımızdan” şükrederek geçirdik. Ama bir kötü haberi de bu vesileyle verelim.

Henüz deneyin asıl aşaması tamamlanmadı. Bunun için Ekim’i beklemek gerekecek. Yani korku biraz daha yayılacak ve zaman yüzündün gerginlik biraz daha yükselecek. Deneyin yarattığı korkunun bir sağlaması da var.

Deneyin yarattığı endişe o kadar kuvvetli oldu ki, eş-zamanla dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen yüksek şiddetteki depremler, deneyin etkilerine yoruldu. CERN bile bu konuda açıklama yapmak zorunda kaldı.

Kurgu! Veya Fiction!

Peki bu korkularımızın gerçek olması durumunda ne olacağını hiç düşündünüz mü? Çünkü bir çok kişi bunu düşündü. Deney sırasında oluşacak kara deliğin dünyamızı yutma ihtimaline verilen yanıtlar içinde, “Düşsek ne olur ki, ondan sonrasında yaşam olup olmadığı bilinmiyor” biçiminde daha da derin meraklar içeren sorular var.

Keza, medya tarafından bu yüzü hiç görülmedi ama (elbette iyibilgi hariç) örneğin bu ve ilintili konuların otoritesi sayılan Stephan Hawking’in, “Bulabilirsiniz ama bulmayın kayıp parçacağı işin zevki kalmaz, oyun biter” manasına tecrübe edilebilecek itirazı nasıl yorumlanmalı?

Aynı soruya dönüyoruz. Deneyin bir aşamasında bilim adamları ve yetkililer, “iş bizim kontrolümüzden çıktı, kestiremediğimiz bir sona doğru ilerliyoruz” derlerse ne olur?

Dedik ya neticede fiction bu. Böylesi bir durumun küresel kamuoyu üzerindeki etkisi, önce kısa süreli panik ve bağlı olarak “kurtulmak için ne yapmamız gerekiyor” sorusu olacaktır.
Bunu, “ne istiyorsanız yapmaya hazırız” biçiminde de tercüme edebiliriz. Ve bu soru, ama daha çok yanıtı, CERN deneyinin yarattığı korkudan daha rahatsız edici. Çünkü, aslında bir “ortak” operasyon olan, onlarca ülkenin katıldığı (güven yaratılmasında önemliydi) deneyin insanlığı önüne ne süreceği bilinmez!

Nihayetinde kıyametle yüzyüze gelen insanoğlunun atladığı şu olacak. Bu deneyden bir kıyamet çıkarsa uhrevi değil, beşeri müsebbibleri olacak!

www.iyibilgi.com



Bu haber 742 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,555 µs