gazeteci vicdanı olur mu? | " /> gazeteci vicdanı olur mu? | "/>

En Sıcak Konular

İşadamının gazeteci vicdanı olur mu?

11 Eylül 2008 11:59 tsi
İşadamının gazeteci vicdanı olur mu? Aydın Doğan ile Başbakan Erdoğan arasında yaşanan çatışma, aslında tam da Aydın Doğan’la başlayan bir tartışmayı yeniden akıllara getiriyor. İşadamından medya patronu olur mu? Bu soruya verilecek maalesef tek bir yanıt yok. Ama gelinen noktayı izah

Türk basınının geçmişi, Osmanlı’nın son dönemlerine kadar uzanıyor. Bugünü anlamak için basın tarihimize kısaca göz atmakta fayda var: Osmanlı’da ilk gazete, halkın çıkardığı değil, hatta içeriden bile değil, hatta Türkçe bile değil!

İlk gazeteyi Fransızlar çıkarmış. İstanbul'daki Fransız maslahatgüzarı (elçisi) Vermenak, 1796’da İstanbul'daki Fransızlara Fransa Cumhuriyeti’yle ilgili bilgi vermek amacıyla on beş günde bir çıkarılan Gazette Française de Constantinople adlı gazeteyi yayın hayatına başlattı. 

Osmanlı’da çıkarılan ikinci gazete ise Takvim-i Vekayi. II. Mahmut’un girişimleriyle 1831’de çıkan gazete, ülkenin ilk Türkçe gazetesi. Takvim-i Vekayi 1860'tan itibaren resmi gazete haline geldi ve gerçek gazete olmaktan çıktı.

1840’ta çıkan Ceride-i Havadis ise, farklı bir özellik taşımaktaydı; çünkü daha önceki gazeteler resmiydi. İngilizlerin girişimi ile çıkan Ceride-i Havadis ise, yarı resmi bir yayın organı oldu.

Özel girişimlerle kurulan ilk Türk gazetesi ise Tercüman-ı Ahval oldu. Gazeteyi Agâh Efendi ve Şinasi çıkardı. Tercüman-ı Ahval'de sanayiye, bankacılığa, ticarete, postacılığa dair çeşitli yazılar çıkıyordu. Yabancı basından yapılan çevirilere de sık sık rastlanıyordu.

Gazete kapatma ya da basın özgürlüğüne yönelik girişimler de ta Osmanlı’ya dayanıyor. Basınımız o dönemde de özgür olamadı. Bugün de özgür değil.

Ancak, bugün Türk basının tarafsız olamamasının en önemli nedeni, medya patronlarının tüccar olması. Aydın Doğan’ın, Sedat Simavi’nin ölümü ile Hürriyet’i alması, Türk basın tarihinde bir dönüm noktasını teşkil ediyor. Çünkü Simavi dâhil bütün gazete sahiplerinin asıl mesleği gazetecilikti.

Bugün manşetlerden düşmeyen o günün tüccarı Doğan, aslında Türk basın tarihinde geri dönülmez bir yolun ilk adımını attı.

Peki, bugün neden gazeteci bir medya patronu yok?

Nedeni çok basit: Türk basını hiçbir zaman dünya basınını takip edemedi, asla dünya standartlarına ulaşamadı. Bir gazetenin en önemli gider kalemi kâğıtken, gelişen teknolojiyle artan maliyetlere, tek gelir kaynağı gazete olan patronlar karşı koyamadı. Eğer bugün gazete patronları hala gazeteciler olsaydı-ki bu çok düşük bir ihtimal-oldukça kalitesiz ve dünyanın 100 yıl gerisinde olanaklarda habere ulaşabilirdik.

Teknolojinin silahı gazetecinin kalemini vurdu.    

Aydın Doğan’ın medyaya tek katkısı bu değil elbet. Doğan, medyanın büyük bölümünü kendi tekelinde bulunduruyor. İletişim Fakülteleri’nde ‘Medyada Tekeleşme’ deyince ilk bahsedilen isim de odur!

Medyamızın bir anda değişmesi Aydın Doğan tekelinden de, basın özgürlüğü ihlallerinden de kurtulması pek olası bir temenni olmaz herhalde. Eğer medya patronları tüccar olmasaydı, ne tekelleşme kalırdı, ne ‘iktidar-medya kankalığı’, ne basın özgürlüğü ihlalleri.

Ama hayatımıza girdi bir kere bu tüccarlar…

Bu tüccarların bugün inşaat şirketleri, borsada hisseleri, bankalarda bilmem kaç milyon dolarlık hesapları ve ‘Ankara’dan tanıdıkları’ var.

Doğan medyası da, siyasilerden bile güçlü bir imaj çiziyordu.  Peki, ne oldu da tökezledi?

Deniz Feneri iddiaları doğru, ya da yanlış… Buna Alman mahkemeleri karar verecek. Ama işine gelince elinde beklettiği dosyayı ‘çıkarları’ için kamuoyuna sunan bir medya patronunun, artık bu kadar güçlü olmadığını hissetmesi gerek.

Medya üzerindeki baskılar sona erdiğinde, gazetecinin kalemi ekonomik kaygılarla titremediğinde, iktidar-medya ilişkisi ahlaki bir boyuta ulaştığında, bu toplum tarihinin en müreffeh günlerini yaşayacak. Yaşayacak da, nasıl ve ne zaman?

www.iyibilgi.com



Bu haber 984 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,519 µs