Bebek ölümlerine yoğunluk mu neden oldu?

8 Eylül 2008 15:47 tsi
TBB, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Hastanesi'ndeki bebek ölümleriyle ilgili raporunu açıkladı. Raporda, Temmuz ayında yeni doğan ünitesine 27.4 oranında yatış gerçekleştirildiğini, bu oranın kabul edilebilir oranın çok üzerinde olduğu belirtildi.

Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Prof. Dr. Güliz Ersöz, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde temmuz ayında yeni doğan ünitesine 27,4 oranında yatış gerçekleştirildiğini, bu oranın kabul edilebilir bir oranın çok üzerinde olduğunu ileri sürdü.

Prof. Dr. Ersöz, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu, Türk Hemşireler Derneği Genel Sekreteri Hatice Uçak, TTB Genel Merkezi'nde, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan bebek ölümlerine ilişkin TTB bünyesinde kurulan inceleme ve değerlendirme kurulunun raporunu açıkladı.

Ersöz, Temmuz ayına ilişkin yatış ve doğum verileri incelendiğinde, bu sürede hastanede toplam 1840 doğum gerçekleştirildiğini, bu doğumlarda toplam 500 bebeğin üniteye yattığını ve yatan hastalardan 333'ünün 2 bin 500 gramdan büyük bebek dünyaya getirdiğini söyledi.

''Tüm doğumlarda yenidoğan yoğun bakım ünitesine yatış oranının çok yüksek olduğunu'' savunan Ersöz, ''Normal gebe toplumunda bu oran yüzde 10'dur. Ankara Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı ve Eğitim Hastanesi'nde daha yüksek riskli bir gebe grubuna bakılmakta olduğu ifade edilmekte olsa bile yüzde 27,4'lük bir yatış oranı kabul edilebilir bir oranın çok üzerindedir'' diye konuştu.

Ersöz, kamu hastanelerinde uygulanan performansa dayalı hekim ücretlendirme sisteminin kuramsal olarak yatış endikasyonları, tanı ve tedavi girişimlerine ilişkin kararlar verilirken hasta yararına odaklanamama riski taşıdığını savundu. Ersöz, raporda yer alan önerilerden bazılarını şöyle sıraladı:

''Ünitelere daha az sayıda hasta yatması eğitilenlerin eğiticileri denetiminde her hastaya ayrı ayrı odaklanabilmelerine, her hastadan ayrı deneyim elde edebilmelerine, eğitim ve araştırma alanlarına zaman ayırabilmelerine olanak sağlar. Ülkemizde nitelikli yeni doğan sağlığı hizmetinin sunulabilmesi için yeterli sayıda yeni doğan uzmanı eğitilmesinin gereği açıktır.

Neonatoloji hemşireliği bir yoğun bakım hemşireliğidir. Bu alanda çalışacak hemşirelerin özel bir eğitimden geçmesi gerekir. Ancak ülkemizde bu alanda çalışan hemşireler usta çırak ilişkisi ile yetişmektedir. Bu durum 2007'de değişen Hemşirelik Kanununda uzmanlık ve sertifika ile ilgili hükümlerin Sağlık Bakanlığı tarafından bir an önce yerine getirilmesini zorunlu kılmaktadır.

Prematüreliğe, çoğul doğurma ve prematüre-çoğul doğumların artışına neden olan en önemli faktörlerden biri yardımcı üreme teknikleridir. Bu tekniklerle ortaya çıkan çoğul gebeliklerin prematürelikle sonlanma olasılığının çok yüksek olduğu aileye bildirilmelidir.''

''CİDDİ BİR KUSUR OLDUĞUNU DA İŞARET EDİYOR''

TTB Genel Sekreteri Eriş Bilaloğlu ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hastanelere başvuran hiçbir hastanın geri çevrilmemesi yönündeki genelgesini hatırlatarak, ''Gerekli altyapı, donanım, personel, koşullar ile sağlık hizmet sunumunun bilimsel zorunlulukları bir arada değerlendirerek, hizmet planlanmalıdır'' dedi.

''Hastane yöneticileri için kadrolaşma nedeniyle soruşturma açılmadığı iddia edildi. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruya Bilaloğlu, şu yanıtı verdi:

''Sağlık Bakanlığının kadrolaşma yaptığına dair bir şeyi bizim kabul etmemizin ötesinde bu gerçek. Şef ve şef yardımcılığı sınavlarından, hizmetin değişik aşamalarına kadar. Ancak bu olayda Sağlık Bakanlığına sormak lazım. Bilgimiz olmayabilir, soruşturma başlatmış da olabilir. Gerçekten soruşturma yapılmayacak bir olay değil. Bakanlığın hazırladığı rapor sadece bir rapor ve bu rapor tek başına çok ciddi şeyler söylüyor. O rapor diyor ki, mayıs ayından itibaren enfeksiyon işaretleri başlamıştır. Biz de böyle olduğunu söylemiştik. Dolayısıyla bu konularda Bakanlığın idari bir işlem yapmaması düşünülemez. Hem bakanlığın raporu hem bizim sunduğumuz rapordaki akademisyenlerin saptamaları bu işte ciddi bir kusur olduğunu da işaret ediyor.''

gazeteport

Bu haber 532 defa okundu.