Suikastlarıyla ünlü yere gittim' | " /> Suikastlarıyla ünlü yere gittim' | "/>

En Sıcak Konular

'Suikastlarıyla ünlü yere gittim'

8 Eylül 2008 11:37 tsi
'Suikastlarıyla  ünlü yere gittim' Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ermenistan'a gitme kararı alırken güvenlik tehditlerini göze aldığını söyleyerek, "risk aldım" dedi. Gül, ziyaretteki hangi kısmı cesaret olarak değerlendirdi? İşte Gül'ün Erivan'da yaşadıkları...

Nur Batur, ANA uçağında Gül'le birlikte olan gazetecilerden biriydi. İşte Batur'un izlenimleri:

Gül, "Evet risk aldım. Sonuçta suikastlarıyla ünlü bir yere geldik. Ama cesur olmak lazım. Türkiye'nin imajı güçlendi" dedi.

Siyasi irade koyarak tarihi geziyi gerçekleştiren Gül ile Sarkisyan maçtan sonra çok memnundu. İki lider, "Buzlar erimeye başladı, yeni sayfa açıldı" diye düşünüyordu..

Tarihi Erivan gezisinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le birlikteydik. ANA uçağının Esenboğa'dan havalanıp yeniden Ankara'ya döndüğü 10 saat boyunca tarihe tanıklık ettik. İlk andan itibaren iki ulusun çektiği acıların bir sihirli değnekle yok olmasını beklemiyorduk. Ne Cumhurbaşkanı Gül ne de ziyaretin her anını ince ince hazırlayan diplomatlar ve biz gazeteciler! Ama uçak Esenboğa'dan havalanırken herkesin kafasındaki soru aynıydı: "Acaba Ermenistan'la psikolojik duvarlar yıkılabilecek mi?" Öncelikle hem Ermenistan hem de Türk cumhurbaşkanları duvarları yıkmak ve buzları kırmak için güçlü bir siyasi bir irade ortaya koydular. Sarkisyan, "Türkiye soykırımı tanımadan konuşmayız" diyen fanatik milliyetçileri dinlemedi. Gül'ü maça davet edip siyasi bir risk aldı. Gül'ün daveti kabul etmesinin sadece siyasi değil güvenlik riski de vardı. Bir suikast girişimi buzları daha da derinleştirirdi. Maçtan sonra hem Sarkisyan hem de Gül'le konuştum. İkisi de çok memnundu. İkisine de aynı soruyu sordum... "Psikolojik duvarlar yıkıldı mı?" Sarkisyan gülümsedi, "Evet aştık. Buzlar erimeye başlıyor" dedi. Gül de aynı görüşteydi.

TAŞKINLIK YAŞANMADI

Öncelikle Erivan'daki atmosferi aktarayım. Havaalanının çıkışında 15-20 kişi ellerinde pankartlarla bekliyordu. Ama ne bir bağırtı ne bir taşkınlık! Sessiz bir gösteriydi. Şehre girdiğimiz zaman da küçük bir meydanda ellerinde Taşnak Partisi'nin bayraklarıyla bekleyen yaklaşık bin kişilik grup karşıladı bizi. Ama ne polis kordonunu yarıp araçlara saldırmaya ne de domates atmaya çalışan vardı. Ellerindeki pankartlarla sessizce konvoyun geçişini izlediler.

3 DAKİKA AÇIK KALDI

Stada geldiğimizde herkes biraz tedirgindi doğrusu. 50 bin kişilik stadı kontrol etmek kolay değildi. Güvenlik nedeniyle olsa gerek kale arkası tribünler boştu. Yine de yaklaşık 30 bin kişi vardı stadyumda. 30 bin kişiden bir teki bile sahaya plastik şişe atmadı. Sadece İstiklal Marşı çalınırken şeref tribününün karşısındaki tribünde büyük bir pankart açıldı. Üzerinde "Tanıyın" diye yazıyordu. Ama "Soykırım" sözcüğü yoktu. İstiklal Marşı çalınırken cılız ıslık sesi ve yuhalama ise müziğin içinde eriyip gitti. Gül'le dönüşte sohbet ettik. Memnundu. Dondurma ikram etti ve izlenimlerimizi sordu. Ermenilerin yaklaşımı hepimizi etkilemişti. Gül de aynı kanıdaydı. Tarihi 10 saatin sonundaki izlenimini sordum. Gül, "Top sahamızda kalamazdı" diye konuşmaya başladı ve şunları söyledi: "Sarkisyan beni maça davet edip bir adım attı. Kabul etmeseydim bütün dünya 'Cesaretleri yok' diyecekti. Şimdi Türkiye'nin imajı güçlendi" dedi. Gül, Sarkisyan'dan etkilenmişti. Ermenistan Cumhurbaşkanı'yla Dağlık Karabağ sorununu ayrıntılı konuştuklarını söyledi. "Karabağ sorununu bu kadar geniş ve detaylı konuşacağımızı beklemiyordum doğrusu. Bu problem herkesi kilitliyor. Eninde sonunda çözülür ama 20- 30 yıl kaybetmemek lazım. Konjonktür çok müsait" diye ekledi.

'Soykırımı ima bile etmedi' 

Gül, izlenimlerini anlatırken Sarkisyan'ın bir kez bile sözde "Soykırım" sözcüğünü ağzına almadığını hatta ima dahi etmediğini vurguladı. Cumhurbaşkanı'na "17 yıl önce Ter Petrosyan da iyi niyetle yaklaşmıştı ama milliyetçiler bırakmadı. Sarkisyan'ın şansı ne kadar?" diye sordum. Gül, "Kafkaslar'daki konjonktür çok müsait" demekle yetindi. Gül, Sarkisyan'la diyalog sürecini resmen başlatma kararı aldıklarını da açıkladı. "Büyük bir siyasi ve güvenlik riski aldınız" diye ısrar edince güldü ve şöyle dedi: "Evet risk aldım. Ama cesur olmak lazım." "Şeref tribününü kaplayan kurşun geçirmez camı kim istedi?" diye sordum, Gül, "Sarkisyan koymak istedi" dedi. Sarkisyan, görüşmemizde sınır kapısının açılmasını beklediği mesajını verdi. Bunu Gül'e sordum. Gül "Sınırın açılmasını konuşmadık" deyip; "Süreç istediğimiz gibi sürerse her şey normale döner" dedi.

Sabah

 



Bu haber 301 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,227 µs