En Sıcak Konular

Erdoğan-Doğan kavgasında önemli bir ayrıntı

8 Eylül 2008 08:31 tsi
Erdoğan-Doğan kavgasında önemli bir ayrıntı

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı bugünkü yazısında Erdoğan-Doğan kavgasında önemli bir ayrıntıya yer verdi. İşte Ekrem Dumanlı'nın yazısı...

Ekrem Dumanlı'nın köşe yazısından ilgili bölüm:


Başbakan Erdoğan hafta sonu, Doğan Grubu'nu hedef alan açıklamalar yaptı. Yenilir yutulur sözler değildi söyledikleri. Aydın Doğan'ın ismini alenen zikreden Başbakan, 'Hilton'dan istediğini alamadığı için çıldırdı, saldırıyor.' diyor. Daha ötesi Doğan Grubu'nun çamur attığını, istediğini alamadığı için kampanya sürdürdüğünü söylüyor. Bundan sonra 'Gizli götürelim yok. Her şeyi açık ve net millete duyuracağız.' gibi ağır eleştirilere devam ediyor. Erdoğan şu ana kadar yapmadığı ölçüde sert açıklamalar yapıyor ve Aydın Doğan'ın bazı gazeteleri 'tetikçi' olarak kullandığından bahsediyor. Her cümle zehir zemberek. Kendisine yapılan saldırıların gerçek nedenini açıklamaları için Doğan Grubu'na bir hafta süre veriyor. Açık söylemek gerekirse basın tarihimiz bu kadar ağır suçlamaları bu kadar üst düzeyden ve bu kadar alenen hiç duymamıştı. 'Eğer ispat edemezseniz ahlakî değerler noktasında nasibini almamış birisisiniz' cümlesi de çok ağır, 'aracı, barış elçisi' gibi sözler de unutulur gibi değil. Tam bu noktada ciddi bir muhasebe yapılması gerektiğini söylemek zorundayım; şöyle ki: Normalde, bir başbakandan bu kadar ağır açıklama geldiğinde bütün basının tek bir sese dönüşüp bu duruma karşı çıkması gerekir. Basın özgürlüğü bunu gerektirir aslında. Böyle durumlarda grup menfaatleri bir kenara bırakılır ve herkes çok ağır eleştirilere muhatap olan bir medya grubuna destek verir. Dünkü gazetelerde böyle bir hava yoktu. Niçin? Başbakan'dan ya da hükümetten mi korkuyor Türk basını? Hayır. Konu Başbakan'dan çekinme olsa dünkü gazetelerde Aydın Doğan'ın açıklamalarına hiç kimse yer vermezdi. Kendi gazeteleri dışında Aydın Bey'e destek veren yoktu. Kaldı ki onların desteği de çok sınırlıydı ve 'n'apalım iddia bize ait değil; biz sadece Alman makamlarında dile getirilenlere tercüman olduk' kıvamındaydı. Oysa Erdoğan bir olaydan hareketle çok daha kapsamlı suçlamalar yapıyor. Onlara cevap vermek de gerekiyor...

Dostça ve yürekten bir şey söylemek zorundayım: Başbakan Erdoğan'ın cumartesi günü başlattığı tartışma ve o tartışma sonrası yaşanan derin sessizlik üzerinde çok ciddi düşünmek gerekiyor. En çok da Aydın Bey'in bunu düşünmesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü Doğan Grubu ısrarla yalnızlaşıyor. Çeşitli vesilelerle herkesi kırıp geçiriyor, küstürüyor. O yüzden zor durumda kaldıklarında diğer medya grupları Aydın Bey'le empati yapacağına muhataplarıyla empati kuruyor. Ve büyük bir ihtimalle şöyle diyor: 'Bu grup benzer bir kampanyayı bize karşı da yapmıştı.' Bu yaklaşım doğrudur demiyorum ama gerçek bu. Aydın Bey'in ekibi, patronunu dostsuz bırakıyor. Kimle iyi bir ilişki içinde olduklarını söyleyebiliriz ki? Sabah Grubu'yla mı, Akşam ekibiyle mi, Ciner şirketleriyle mi, Yeni Şafak kadrosuyla mı?.. Diyelim ki gerektiği için kavga ediliyor; demezler mi 'Herkes kötü, bir tek siz mi iyisiniz?'

Sakın yanlış anlaşılmasın. 'Oh olsun, iyi oldu' demiyorum; tam aksine diyorum ki 'keşke bu kadar agresif, hatta (kusura bakmayın, vefasız) bir yol izlenmeseydi ve meslekî dayanışma adına herkes yekvücut olsaydı ve siyasete karşı net bir duruş sergilenebilseydi! Pazar gününün gazeteleri bir ibret tablosudur, üzücüdür; ama bunun asıl sebebine bakmak şart! 'Gazeteler zaten rakibimiz, o yüzden destek vermiyor' denebilir, doğrudur; herkes meseleye kuşatıcı bakamayabilir. O zaman da akla şu soru geliyor: Basının destek vermediği bir gruba kamuoyu mu destek veriyor? Maalesef ona da hayır demek zorundayım. Durum vahimdir. Keşke Aydın Doğan, bu kadar kendini yalnızlaştırmasaydı. Keşke gazeteleri halka sürekli 'bidon kafa, göbeğini kaşıyan adam' muamelesi yapmasaydı... Türkiye değişiyor; dünya değişiyor çünkü. Medya, gücünü siyasî hesaplardan ya da reklâmverenden değil; kamu vicdanından almak zorunda. O vicdan hiçbir baskıya boyun eğmez; yeter ki haklı olduğuna dair kanaat getirsin.

 

 



Bu haber 942 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,450 µs