Doğan: Bizi susturmak istiyorlar | " /> Doğan: Bizi susturmak istiyorlar | "/>

En Sıcak Konular

Doğan: Bizi susturmak istiyorlar

7 Eylül 2008 20:31 tsi
Doğan: Bizi susturmak istiyorlar Başbakan Tayyip Erdoğan ile Aydın Doğan arasındaki tartışma sürüyor. Aydın Doğan, sahibi olduğu tv'de özel yayına çıkarak Erdoğan'a cevap verdi. Oldukça sinirli olduğu görülen Doğan'a göre Başbakan Doğan Medya'yı susturmaya çalışıyor, santaj yapıyor..

Bu akşam saat 20.00'de sahibi olduğu bir tv'de (kanal D) Mehmet Ali Birand'ın sorularına cevap veren Doğan Medya Grubunun patronu Aydın Doğan'ın oldukça sinirli olduğu görüldü. Kravatsız ve kirli sakallı oluşu da dikkat çeken Doğan'ın yer yer sinirden sesinin titremesi gözlerden kaçmadı.

Birand'ın sorularının kayda değer bir özelliği yoktu. Sadece "konu başlıklarını" hatırlatan mahiyette sorular yöneltmekle yetindi.

Aydın Doğan konuşması boyunca "mağdur" ve aynı zamanda demokrasiden, AB'den, basın özgürlüğünden yana bir imaj vermeye özen gösterdi. Yer yer Başbakan Erdoğan'dan "sen" diye bahsetti. "Tayyip bey" veya "Başbakan" hitaplarından ziyade "sen" diye hitap ettiği cümleleri, sesinin sinirden titrediği zamanlara denk geldi.

Doğan konuşmasında "kendinden emin bir işadamı" izlenimi vermeye dikkat etse de, konuşması boyunca Başbakan Erdoğan'a "uzlaşma" mesajları verdiği görüldü. Deniz Feneri ile ilgili konuda ise tamamen Alman medyası ve CHP lideri Baykal'a topu atmayı ve iddiaları savunmaktan kaçınmayı tercih etti.

Aydın Doğan'ın konuşmasındaki önemli satır başları şöyle:

"Tayyip beyin tutumuna hayret ettim. Muhattap ben değilimki neden benimle uğraşıyorsun. Alman medyası bir takım yolsuzlukları bulmuş. Burda Alman medyası ve mahkemeleri iddianame hazırlamış ve dava açmış. Bizim oradaki gazetecilerimiz de bu davayı takip edip onu yazıyor. Ben bir şey söylemiyorum ki, beni neden suçluyor kendisi.

Seninle ilgili meseleyi ben yayınlamadım diyorum, seninle ilgili meseleyi NTV canlı yayında Deniz Baykal yayınladı. Ben bunu açıklayınca Erdoğan, bugün dedi ki, "Deniz Baykal da senden aldığını söylüyor"

Başbakan Erdoğan gündemi değiştirmek istiyor.

Hilton konusu ise beni son derece rahatsız etti. Bu çok ucuz bir polemik. Hilton'da ne var? Ben bu ülkede yaşayan 24 bin adam çalıştıran biri olarak, her gün devletle işimiz, müracatlarımız var. Ben Hilton için yasal bir şey istemedim. Ben Hilton için Başbakan'a gitmedim.

Velevki ben ona gittim, ben ona Hilton için gitmedim. Ben ona sayın Başbakan 2 buçuk milyon dolar paramız var. Biz bu ülkede yatırım yapmak istiyoruz. Ben sizden ruhsat istiyorum, ben o ruhsatla yatırım yapacağım. Rafineri kuracağım dedim. Nerde kuracaksın dedi? Ceyhan'da dedim. Hayır olmaz orayı Çalık grubu istiyor dedi. Ben de Çalık da kursun ben de kurayım dedim. ama kabul etmedi.

Kendisi bana sordu, Hilton'u ne yapacaksın diye, Ben de Hilton demode olmuş, yanına ilave birşeyler yapılması lazım dedim. Ben Başbakandan bir şey istemedim. Benim Hilton'u yıkıp da yerine gökdelen yapma gibi bir planım yok. Sayın Başbakan sapla samanı karıştırıyor. Ülkenin Başbakan'ın böyle ucuz şantaj yollarına gitmesi çok üzücü. Başbakan'ı anlamakta zorluk çekiyorum. Bu yapılanların sonucu siyasi şantajdır"

Bu olanlara üzülüyorum. Ben 50 yıldır bu memelekette iş yapıyorum. Başbakan bir hafta sonra neyi açıklayacak. Benim eğer suçum varsa ve elinde tutuyorsa onun yaptığı da suçtur. Bu dosyaları elinde tutuyorsa, Başbakan bana şantaj yapıyor demektir. Eğer benim birşeyim varsa hemen açıklasın. Hemen açıklayacak ve beni gerekiyorsa tutuklattıracak. Bu öfkenin sebebi, Tayyip Bey 2002 yılında geldi ben yolsuzlukların üzerine gideceğim dedi. Ama daha çok yolsuzluklar çıktı ortaya. Tayyip Beyin amacı gündemi değiştirmek. Bunun içinde  Doğan Grubunu hedef aldı. Seni susturacağım diyor.

Ben ne CHP'nin ne AKP'nin adamıyım, ben bu ülkenin yansız medyasıyım. Tayyip Beyin benimle övünmesi lazım. Ben doğruyu da yazmak zorundayım. Ben burdan Tayyip beye diyorum ki, "Bırak bizimle böyle uğraşmayı da Avrupa Birliğine Türkiye'yi götür, biz de sana yardımcı olalım, Benim yakama niye yapışıyorsun. Ne kadar vurguncu soyguncu varsa gel yakalarına beraber yapışalım. Senin benim yazdığım haberleri alıp, bana destek çıkmak gerekirken, sen beni susturuyorsun. Kasımpaşa'dan çıktın Başbakan oldun, şapka çıkarıyorum ama demokrasi olmasaydı sen bunu yapamazdın. Eğer bir ülkede demokrasi varsa medya da özgür olmalı. Senin bu olanları da içine sindirmen lazım. Ben sana neden hasım olayım ya, ben siyasetçi değilimki sana rakip olayım"

Türkiye krallıkla mı yönetiliyor, yoksa demokrasiyle mi onu merak ediyorum. Dua ediyorum Tayyip Bey de demokrasiyi içine sindirsin. Bağımsız basını içine sindirsin. Parti kongrelerinde git rakiplerini eleştir. Medyayla ne işin var! Yalan yanlış ne varsa düzeltmeye amadeyiz ama böyle tehditle şantajla iş yürütülmez, bunun adı demokrasi değildir. Bunun adı olsa olsa diktatörlüktür."

Aydın Doğan'ın verdiği mesajlar da ruh hali gibi karışıktı.

SERT DOĞAN:

-"Başbakan siyasi şantaj yapıyor... Bu dosyaları elinde tutuyorsa başbakan bana şantaj yapıyor demektir."
-"Bu öfkenin nedeni ortaya çıkan yolsuzluklar. Tayyip Bey'in amacı gündemi değiştirmek. Bunun için de Aydın Doğan grubunu hedef seçti."
-"Benim yakama niye yapışıyorsun. Ne kadar vurguncu soyguncu varsa gel yakalarına beraber yapışalım."
-"Türkiye krallıkla mı yönetiyor demokrasiyle mi? Tayyip bey bu demokrasiyi içine sindirsin."
-"Bunun adı demokrasi değildir, bunun adı olsa olsa diktatörlüktür."

ILIMLI DOĞAN

Söyleşinin sonuna doğru Aydın Doğan'ın farklı bir üslubu ile tanıştık. Bu kez "uzlaşmaya çalışan, ılımlı olan, hatta Erdoğan'ı öven" bir Aydın Doğan karşımıza çıktı.

İşte o sözleri;

-"Bu genç yaşta başbakan oldun. İyi de ülke yönetiyorsun. Halk da seni seviyor ve sana oy veriyor. Taktir ediyorum."
-"Kasımpaşa'dan çıktın Başbakan oldun, şapka çıkarıyorum."
-"Ben sana neden hasım olayım ya, ben siyasetçi değilimki sana rakip olayım."

Özetle... Aydın Doğan, hem uzlaşmaya açık kapı bıraktı, hem de savaşa hazırım mesajı verdi. Sanırız bu konudaki tercihi bir bakıma Erdoğan'a bıraktı...

iyibilgi/internethaber



Bu haber 834 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,146 µs