En Sıcak Konular

'Devlet beni hapse atmasın başka şey istemem'

6 Eylül 2008 14:18 tsi
Türkiye'nin Nobel ödüllü yazarı Orhan Pamuk, kendisinin eski cumhurbaşkanı Sezer tarafından tebrik edilmemesine alınmadığını ve üzülmediğini söyledi. Devlet onayına ihtiyacı olmadığını belirten Pamuk, "Beni hapse atmasınlar yeter." diyor.

Türkiye, bugünlerde Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'u ve ilk baskısı 100 bin adet yapılan yeni kitabı Masumiyet Müzesi'ni konuşuyor. Orhan Pamuk, kitabına hem basının hem de okurun ilgisinden oldukça memnun. Yazarın yeni romanı aşk ve mutluluk üzerine. Aşkın üzerine belki de ilk kez bu kadar detaylı giden Pamuk, "Romanda geçen acıları, hüzünleri, aşkları ve mutlulukları yaşadınız mı? Çünkü bu metin ancak yaşanmışlık sonucu yazılabilir?" sorusuna kaçamak cevap veriyor: "O acıları insan kendi tecrübesinden yazabilir, onun derecesinde yaşamış mıyım, yaşamamış mıyım, artık o konulara girmeyeyim."

Okurlarına yeni kitabını yazmaya başladığının müjdesini vermekle yetinen Pamuk, bu kitabının adını ve konusunu sır gibi saklıyor. Ancak yüzündeki ifadeye bakılırsa konu yine Cihangir, Çukurcuma, Beyoğlu üçgeninde geçecek gibi gözüküyor. Ve kitabının konusu yine aşkla kesişiyor.

Romanın sonundan başlayalım sorulara. Masumiyet Müzesi bir Türk filmini andırıyor. Bu filmler hep mutlu sonla biter; ama romanınız mutlu bitmiyor!..

İnanın bunlarda peşin verilmiş hükümlerim yok. Benim için en zevkli şey bir romanla 5-6 yıl yaşadıktan sonra onun sonunu düşünmektir. Kitabı yazmaya başladığımda sonunu biliyordum; ama sonunu inandırıcı bir şekilde oraya doğru çekmek gerekiyordu. Kitaplarımda kahramanlarımın kişiliklerini ve ne yapacaklarını kontrol ederim. Ama, onların da bir özerkliği vardır, onlar da biraz sizi sürükler. Yavaş yazıyorum kitaplarımı; çünkü önce, nasıl söyleyeyim, kahraman yaratmak, hayalî şeylerden ortaya çıkarmak, sonra ona inanmak, sonra kitabı bitirmeye çalışırken o varmış gibi yaşamaya çalışmak, onun gibi, onun yapacağı şeyleri takır takır ruhunuza sindirmek... Bunların bir kısmı çocukluğumuzdaki taklitten gelir, bir kısmı edebiyat bilmekten gelir. Bir insanı inandırıcı bir şekilde kahraman olarak benimsemedikçe -ki çabuk benimseyemiyorum- bir kitaba başlamak çok zor. Çünkü herkes yabancı etrafta. Benimserseniz ona inandırıcı olmayan hiçbir şey yaptırmazsınız sonunda. Siz inanmışsınızdır, o inandırıcıdır, arkadaşlarınıza okursunuz inandırıcı der. 'Kitabın sonuna geldik, mutlu son değil.' diyorsunuz. Sorunuz, 'Niye mutlu son değil?' Bunun birçok sebebi var. Bir, mutlu biten aşk hikâyesi, sonunda hikâye olmaktan çıkar. İki, ben Füsun kadar Kemal'in Füsun'u sevmesiyle ilgiliydim.

Zaman



Bu haber 535 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,378 µs