En Sıcak Konular

Güneydoğu'da çocuk olmak...

4 Eylül 2008 21:38 tsi
Güneydoğu'da çocuk olmak... Türkiye şartlarında çocuk olmak kolay değil, evet. Ama bakın Güneydoğu'da çocuk olmak ne demek...

Yapılan bir araştırmada çocukların suça yatkınlığı dikkat çekerken, birçoğunun üzerinde kesici madde taşımak bir alışkanlık haline gelmiş. Uyuşturucu ve yaşadıkları bölgenin yetersiz altyapısının yanı sıra en büyük sorunları yoksulluk .

Sosyolog Mehmet Bedirhanoğlu"nun, Güneydoğu Anadolu Bölgesi"nde “suç ve çocuk” ilişkisi ile diğer bağlantılarını irdelediği araştırması çocukların bu bölgede ne kadar zor koşullarda büyüdüğünü gösteriyor.

Yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak yapılan araştırmaya 11-18 yaşlarında, suça itilmiş 58 erkek ve üç kız çocuğu katıldı. Araştırmada çocukların en çok sürüklendikleri suç türü yüzde 38 ile hırsızlık. Hırsızlıktan sonra en çok işlenen suçsa cana karşı işlenenler. Orman kanununa muhalefet de en sık görülen suç türlerinden. Bunun nedeni çocukların, yoksul ailelerinin geçimlerine kestikleri odunları satarak katkıda bulunmaya zorlanmaları. Uyuşturucu kökenli suçlarınsa önümüzdeki dönemde daha da artması beklenebileceği Bedirhanoğlu tarafından vurgulanırken, araştırmanın diğer bir sonucu ise cana karşı işlenmiş suç oranının Güneydoğu"da Türkiye ortalamasının üzerinde olması.

ÇOCUKLARIN CEPLERİNDE ÇAKI • Görüşme sırasında bile çocukların bir bölümünün kesici alet taşıdıkları dikkat çekerken, “Neden bunu taşıma gereksinimi duyuyorsunuz” sorusuna tamamına yakını “belki lazım olur” diye yanıt veriyor. Çocukların sadece yüzde 33"ü iddia edilen suçu işlediğini kabul ederken ancak büyük oranda da işlediği iddia edilen suçu teşkil eden fiilin hukukî ve diğer sonuçlarını anlamadan uzak oldukları görüşme sonuçlarından anlaşıldı. Suça sürüklenen çocukların üçte biri karşılaştığı sorunu tanımlayabilecek düzeyde değil. Araştırmaya katılan çocukların yüzde 14"ünde fiziksel veya psikolojik bir rahatsızlık var.

UYUŞTURUCU PROBLEMİ • Bunların içinde uyuşturucu kullanımı nedenli olanlar yoğunlukta. Ailelerin yoksul olması, yüzde 41"inin herhangi bir sosyal güvenliğe sahip olmaması araştırmada ortaya çıkan bir diğer gerçek. Çocukların devam eden sağlık sorunları hem eğitimlerine devam etmelerine, hem de bir işte çalışmalarına engel oluyor. Çocukların da yüzde 41 sosyal güvenceden yoksunken, yüzde 26"sı Yeşil Kartlı. Çocukların üçte ikisi boş zamanlarını arkadaşlarıyla sohbet ederek, gezerek ve oyun oynayarak geçiriyor. Çocukların yüzde beşi boş zamanlarını internet kafelerde, yüzde beşi ders çalışarak geçirmekte. Dikkat çekense çocukların yüzde 14"ünün herhangi bir hobisinin olmaması ve yüzde 10"unun da arkadaşının olmaması.

OYUN ALANLARI BİLE YOK • Araştırmaya katılan çocukların hiçbirinin evlerinin yakınlarında çocuk oyun alanlarının bulunmaması da bir başka ayrıntı. Yapılan görüşmeler sırasında katılımcı ailelerin çoğunun evinde herhangi bir oyuncak görülmediği araştırmada ifade ediliyor. Görüşülen çocukların sadece yüzde 36"sı eğitime devam ederken yüzde 38"i beden işçisi olarak çalışıyor. Bunda ailelerin yoksul olması önemli bir etken. Çalıştırılan çocuklar oyun oynamaya neredeyse hiç zaman bulamıyor.
Aile içi ilişkilerin niteliğiyle babanın iş durumu arasında ciddi bir bağ bulundu. Görüşülen çocukların ailelerinde erkeğin işsizlik oranı Türkiye ortalamasının iki katıydı. Annelerin yüzde 69"u okur-yazar değilken yüzde 78"i herhangi bir eğitim kurumuna gitmemişti. Babaların da yüzde 23"ü okur-yazar değilken yüzde beşi de üniversite mezunuydu.

taraf



Bu haber 350 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,218 µs