Erivan’ın mayınlı tarlaları

4 Eylül 2008 13:15 tsi
Cumhurbaşkanı Gül 6 Eylül’de Erivan’a gidiyor. Türkiye de Ermenistan da genel olarak oluşan barış havasından memnun. Ancak Erivan ziyareti bazı riskler içeriyor. Öyle ki işler ters giderse hava tem tersine dönebilir. İyibilgi Erivan’ın h

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün kararını açıkladı ve 6 Eylül’deki Türkiye-Ermenistan A Milli Futbol Takımlarının karşılaşmasını Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan ile birlikte izleyeceğini belirtti. Bu şüphesiz iki ülke arasındaki sorunların çözümüne yönelik başlayan sürecin işaret fişeği. Türkiye ile Ermenistan karşılıklı yapılan açıklamalardan da anlaşıldığı gibi tarihlerinde yeni bir sayfayı açmaya hazırlanıyor. Yapılan gözlemler Türkiye’de de Ermenistan’da da bu yakınlaşmanın olumlu karşılandığı şeklinde.

Ancak iki ülke arasındaki bol sorunlu ilişki oldukça naif. Yapılacak küçük yanlışlar her iki toplumda da bulunan barış yanlılarının elini zayıflatıp, meydanın ‘statüko’culara kalmasına sebep olabilir. Türkiye davete icabet etmekle topu Ermenistan’a atarken şimdi dikkatli olma sırası Erivan yönetiminde. Çünkü her ne kadar Sarkisyan garanti verse de Erivan’da yaşanacak tatsızlıklar barış havasını zehirleyebilir.

Protestolara dikkat

Yaşanacak tatsızlıkların başında şüphesiz Cumhurbaşkanı Gül’ün Erivan’da yüz yüze kalacağı protestolar olacak. Örneğin Ermenistan’ın etkin partilerinden Taşnaksütyun Gül’ü protestolarla karşılamaya hazırlanıyor. Parti yöneticisi Armen Rustamyan Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmaya karşı çıkmadıklarını ancak Gül’ün Ermenistan’a gelmesini istemediklerini bu yüzden Cumhurbaşkanını protesto edeceklerini söylüyor. Demokratik bir ülkenin Cumhurbaşkanı olan Gül elbette protestolara karşı kendini hazır hissetmeli. Ancak hassas ve pamuk ipliğine bağlı bu süreçte Gül’ün karşılaşacağı sert ve belki de hakaretamiz protestolar –bu protestolarda bayrak gibi Türkiye’ye ait önemli sembollerin de hedef alınması halinde- kimse istemez ama iki ülke arasındaki sorunlara bir yenisini ekleyebilir. Çünkü Gül’ün Erivan’da karşılaşacağı ‘hakaret’ ya da sert protestolar Türkiye’de muhalefeti harekete geçirecektir. Cumhurbaşkanı’nın Erivan’a giderek şahsını değil ancak devleti temsil eden makamını tehlikeye attığı ileri sürülebilecektir. Bu şüphesiz Ermenistan-Türkiye arasında yaşanan barışçıl havayı zehirleyebilir. Ermeni makamlarının bu konuya dikkat etmesi gerekiyor.

Emri vaki olmasın

Ziyaretin mayınlı alanlarından birisi de Cumhurbaşkanı Gül’e yapılacak protokol dışı emri vakiler. Örneğin Hasan cemal bugünkü yazısında ‘her iki toplumun kaybettikleri için maç öncesinde saygı duruşunda bulunulsa ne güzel olur’ diyor. Cemal’in önerisi barışı destekleyecek bir öneri. Ancak Gül’ün ziyareti öncesi yapılan mutabakatta bu tür uygulamalar programda yer almıyor. Ermenistan’da Cumhurbaşkanı Gül’ü zor durumda bırakacak emri vakiler (‘soykırım anıtını’ ziyaret ettirmeye çalışmak, tek taraflı saygı duruşu çağrısı gibi) ilişkileri zehirleyecek ikinci mayınlı alan olarak karşımızda duruyor. Elbette Ermenistan yönetimi bundan uzak duracaktır. Ancak münferit girişim olasılıklarını da hesaba katmak gerekiyor.

Skor ne kadar önemli

Peki, Ermenistan-Türkiye maçının skoru barış havasını etkiler mi? Ermenistan kazandığında Türk toplumunun, Türkiye kazandığında Ermeni toplumunun vereceği tepki ne olacak? Özellikle Ermenistan’dan basına yansıyan halk görüşleri skorun pek de önemli olmadığını ortaya koyuyor. Anlaşılan genel olarak Ermeniler Türk milli takımına ev sahipliği yapmanın heyecanını yaşıyor. Peki, Türkiye? Burada da iş muhalefet partilerine düşüyor. Tam da Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in vurguladığı gibi: Oraya savaşmaya değil, maç yapmaya gidiyoruz.

iyibilgi.com

Bu haber 585 defa okundu.