Cıss... Ağzına biber süreriz!

3 Eylül 2008 16:43 tsi
Genelkurmay’ın cezaevi ziyareti bazı kesimleri ‘sevindirdi’ bazı kesimleri ise ‘işkillendirdi’. Ve her iki kesim de yanlış yaptı. Ne bu ziyaretin üzerine ‘kılıf’ giydirmek mümkün ne de ‘taraf’ olduğunu

Bu sabah TSK adına Korgeneral Galip Mendi'nin, Kandıra Cezaevi’nde tutuklu paşalar Eruygur ile Tolon'u ziyaret etmesi bazı kesimler tarafından “bilerek” yanlış yorumlanıyor.

Bir kesim bu ziyareti, yeni Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ’un taraf olduğunun ilanı biçiminde yorumladı. Diğer kesim ise yargıya bir mesaj hatta daha ileri giderek müdahale olduğunu iddia etti.

Aslında bu tablo bile gerçek durumun bu olmadığını gösteriyor. Ama madem ziyareti yapan TSK, ilk önce onun ne dediğine bakalım. Bugün Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesinde yayınlanan konuyla ilgili açıklama şöyleydi;

“1. 03 Eylül 2008 günü, saat 11:30 'da Kocaeli ili Garnizon Komutanı Korgeneral Galip MENDİ, Kandıra Cezaevinde tutuklu olarak bulunan (E) Orgeneral Şener ERUYGUR ile (E) Orgeneral Hurşit TOLON'u ziyaret etmiştir.

2. Türk Silahlı Kuvvetlerine uzun süre hizmet veren iki emekli komutana yapılan bu ziyaret, Türk Silahlı Kuvvetleri adına gerçekleştirilmiştir.

3. Bilindiği üzere, dün olduğu gibi bugün de Türk Silahlı Kuvvetlerinin yargıya olan saygısı ve güveni tamdır.”

İlk iki madde zaten durumu anlatıyor. Yani ne olduğunu. Ama son madde bir başka şey anlatıyor.

Fakat ilk önce şunu soralım; Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir açıklamasının tek bir kelimesinin dahi üzerinde düşünülmeden yayınlandığını düşünüyor musunuz?

Bu mümkün değil. İster standart bir açıklama olsun ister gece yarısı bildirileri Genelkurmay’ın yayınladığı her satırın herkes tarafından en ince ayrıntısına kadar incelenmesinin sebebi bu.

“Manası olmayan, bir mesajı olmayan” herhangi bir cümlenin metinde ne işi olabilir? Bunu şunun için yazıyoruz; 3’üncü madde ne demek istiyor?

Herhalde, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin anlatmak istediğini sokak ağzıyla yazması durumunda “ısrarlı yanlış anlamalara” imkan verilmeyecekti.

Ama madem artık kasıtlı biçimde yanlış anlaşılıyor, biz sokak ağzıyla tercüme edelim; “Kardeşim, bizim silah arkadaşlarımız, orduya 10 yıllar boyunca hizmet vermiş kişiler, mesai dostlarımız cezaevinde bulunuyor. Biz de gidip hal-hatır soralım, bir eksikleri istekleri var mı öğrenelim dedik. Şimdi siz bu ziyareti muhakkak farklı yorumlarsınız, ‘yok asker yargıya karışıyor yok tarafını belli etti” dersiniz. Öyle değil! Yargı işini yapıyor, yapacak. Bizim de güvenimiz, saygımız tam. Hepsi budur.”

ANLADINIZ MI?

Yine anlaşılmayacağı ise belli. Yarın bir çok gazetenin bir çok köşe yazarı, kendi meşreplerine göre, bu ziyaretin ya “askerin yargıya müdehalesi” veya “tarafını belli etmesinden mutluluk” içeren yorumlarıyla dolacak.

Oysa bu Türkiye için çok rahatsız edici bir durum. Askerin her adımının öyle veya böyle eleştiriye tabi tutulması gibi bir durum söz konusu olabilir mi? Böyle bir alışkanlığın sonucu, TSK’nın sürekli yıpratılması anlamına geliyor.

Bunun olamayacağını her kesim bilmeli. Bu ziyaretin sadece kendini ifade etmiş olabileceğini anlamak bu kadar zor mu? Ya da bu ziyaretin herhangi bir yöne yontulmasının Türkiye için iyi olmadığını anlamak?

Bu haber 1,623 defa okundu.