En Sıcak Konular

Doç. Kemal Yeşilçimen: Bu yazıyı kalbinizle okuyun!

0 0 0000 00:00 tsi
Doç. Kemal Yeşilçimen: Bu yazıyı kalbinizle okuyun! Kalp krizi artık günlük yaşamın bir parçası oldu, kimseyi şaşırtmıyor! “Hastalık Üreten Yaşam Tarzımız Nasıl Değişir” kitabının yazarı Doç. Dr. Kemal Yeşilçimen’e göre kalp hastalıkları buzdağı gibi… Ve buzdağının altında Bermuda Ş

Toplum olarak bizi şok eden ani bir ölümle karşılaştığımızda örneğin maç seyrederken aniden düşüp ölen bir futbolcu, düğünde oynarken düşüp ölen bir insanı gördüğümüz zaman kalbimiz aklımıza geliyor. Bunun dışında kalbimizi hırpalayan yaşantımıza devam ediyoruz. Sonra da “Neden yarı yolda bıraktı, tekledi, kriz geçirdi?” diye merak ediyoruz. Gerçek anlamda kalp ve damar hastalıklarının yaşamsal önemi nedir?

Kalp hastalıkları buzdağı gibi. Bizim halkımız da gerçi Titanik gibi, “bana bir şey olmaz!” diyor. Ancak buzdağına çarptığı zaman iş işten geçiyor, ömrünün baharında ya ölüyor, ya da hasarlı bir kalple o doktor bu hastane dolaşıyor. Bizim gördüğümüz aysbergin görünen kısmı maçta koşarken ölen futbolcu. 
Bunun altında her yıl kalpten ölen 260 bin kişi var. 3 milyon kalp hastası, 15 milyon yüksek tansiyon var. 26 milyon sigara içen,  5 milyon şeker hastası, 12 milyon yüksek kolesterollü, 10 milyon şişman, 15 milyon metabolik sendromlu insan var. Bermuda Şeytan Üçgeni’ne hapsolmuş hareketsiz bir yaşantı var…
 
Bazı insanlar bir asra yakın yaşıyor. Bazı insanlar ise, gencecik yaşta göçüp gidiyor. Sağlıklı yaşamak şans işi mi?

Kalp hastalıkları piyangodan çıkmıyor, değiştiremediğimiz yaşam tarzımızın kaçınılmaz sonucu. Ömür, zayıf organın ömrüdür. Kalbiniz 30 yaşında duracaksa ömrünüz o kadardır. O halde yüksek risk altında olan kalplerin belirlenmesi ve öncelikle bunlarda koruyucu önlemlerin alınması gerekiyor. Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçiminin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizinin önlenebileceğini ortaya koyuyor. Yeter ki insanlar, arabalarına ve midelerine gösterdikleri özeni kalplerine göstersinler, çünkü kalbimiz bu ilgiyi çoktan hak ediyor. 100 bin kilometre uzunluğundaki damar ağına her gün 1 tanker kan pompalayarak, bir ömür boyu 5 dakika bile kaytarmadan çalışarak hak ediyor. Bu kadar verimli bu kadar çalışkan başka bir organ veya makine var mı?

Koroner kalp hastalığının klinik görünümleri nelerdir?

En çok 4 tablo ile kendini gösterir. Ani ölüm, akut koroner sendrom, kalp krizi ve eforla artan göğüs ağrısı.

Bunlar arasında kalp krizinin üzerinde özellikle durmak gerekiyor sanırım…

Kalp damar hastalıklarının en korkulan sonucu kalp krizi ve ani ölümdür. Kalbi besleyen koroner damarın aniden tıkanması sonucu kalp kası saatler içinde ölmeye başlar. Kalp krizi dediğimiz bu tablo, ölümlerin birinci nedenidir. 40 yaşın üstündeki her 10 ölümden 4'ünün sebebi kalp krizidir.

Nasıl belirti verir? 

Göğüste sıkışma, yanma, hazımsızlık, nefes darlığı, solgunluk, terleme, yorgunluk kalp krizinin ilk belirtileridir.  Ağrı, sol koldan başlayıp serçe parmağına doğru inen, boyna doğru yayılan bir ağrıdır.. Nefesiniz daralır. Alnınızda soğuk terler birikir. Kalp krizlerinin dörtte biri ise hiçbir belirti göstermeden meydana gelir. 
 
Peki, o an ne yapmalı?

Saniyeler çok önemli. Hemen aspirin alıp çiğneyin. Bebe aspirini varsa ondan dört tane… Ama suyla yutmayın, hemen çiğneyin. Aspirin kanı sulandırır ve kan dolaşımınızı kolaylaştırır.

Şimdi biraz zaman kazandık. Hemen telefona sarılıp ambulans çağırmalı herhalde…

Çok doğru. Çünkü kalp krizinde tek bir kurtuluş var; o da hastane. Yeteri kadar kısa sürede müdahale edilirse kalp damarınız açılarak kalp dokusunun zarar görmesi önlenebilir. Bu yüzden ilk iki saat çok önemlidir.

Bizim toplumumuzda herkes her şeyden anlar, kendine göre yorumlar yapar, teşhis koyar, tedaviye kalkar, bu doğru mu sizce?

Kalple ilgili belirtileri ve sıkıntıları hastanın yorumlaması yanlıştır. Çünkü bu konuda hastanın ne bir uzmanlığı, ne de deneyimi vardır.  Hastayı hastaneye yetiştirmek dışında çevrenin de yapabileceği fazla bir şey yok.

Öncelikle hiç zaman kaybetmemeli sanırım. Zamana karşı yarış kalp krizinde çok önemli olmalı?

Evet, çok doğru,  yapılacak iş, kalp krizi geçiren hastayı oyalamadan mümkünse kalp damarının balon stent yöntemiyle açılabildiği bir merkeze ya da en yakın bir hastaneye ulaştırmaktır. Çünkü dakikalar önemli. Örneğin, 90 dakikadan sonra damarı balon stent yöntemiyle açılanların ölüm oranı 60 dakikadan önce açılanlara göre 6 misli fazla.

Tıkalı damar ne kadar erken açılırsa o kadar iyi olur diyebiliriz öyleyse. Tıkalı damarı açmak için ne gibi yöntemler uygulanır?

Damar açmak için ya pıhtı eriten ilaçlar kullanılır veya balon üstüne yüklenmiş stent adı verilen çelik kafesle tıkalı kalp damarı açılır. Eskiden yani 1990 öncesinde,  hastalara günlerce yatması önerilir, tıkanan damar bölgesinin ölümü seyredilirdi. Bugün bile pıhtı eritici ilaç bulunmayan yörelerimizde aynı tedavi yapılmaktadır. Şimdi ise balon ve stentle damarın çabucak açılması sayesinde kalb dokusu fazla zarar görmeden kurtarılmaktadır. Kalp kası harabiyeti klasik yöntemde daha fazla olduğu için hastaların hastanede kalma süreleri uzar, kalp krizinden sonraki yaşam kalitesi düşer, beklenmedik sorunlar ortaya çıkar. Bu yüzden erken müracaat ve hızlı girişim hayat kurtarıcı ve hayatı uzatıcıdır. Ne kadar çabuk müracaat edilirse o kadar iyidir.

Diğer tedavi yöntemlerine göre birçok yönden üstün olan bu tedavi yöntemi ülkemizde de giderek yaygınlık kazanıyor sanırım?

Evet, birçok özel hastane, üniversite hastaneleri, kalp merkezleri bu yöntemi günlük uygulamaya koymuş bulunuyor...

Bu hastaneleri isim isim bilmek çok önemli olmalı?

Evet, çok önemli.

Öyleyse şöyle diyebilir miyiz? Kalp krizi şüphesi varsa hemen bir aspirin çiğniyoruz ve vakit kaybetmeden mümkünse tıkalı kalp damarı balonla açarak stent adı verilen çelik kafesi koyma işlemini yapabilen Siyami Ersek veya benzeri bir kalp merkezine gidiyoruz.

Evet, aynen öyle.

Balon-stent yöntemini her hastane yapamıyor bildiğim kadarıyla…

Damarın ilaçla açıldığı yöntem, daha eski yöntemlere göre iyi olmasına rağmen, damarın balonla açıldığı yönteme göre 3 misli ölüm oranı,  yan etki olarak da 10 misli beyin kanaması demektir.
Dünyada ancak gelişmiş kalp merkezlerinde uygulanabilen bu yöntemlerin ülkemizde yaygın olarak yapılamayışının nedeni, bu yöntemin 365 gün, 24 saat sürekli hazır bekleyen, deneyimli ekip ve organizasyon gerektirmesi ve bunun yüksek maliyeti. Sağlık Bakanlığı’nın büyük destekleri ile böyle bir organizasyon kuran Siyami Ersek gibi merkezlere acil hasta akışının sağlanması için gazete, radyo ve TV gibi medya organlarına da çok iş düşüyor.  Bu hastanelerin bilinmesi ve bu merkezlere acil hasta akışının sağlanması için halkı uyarıcı ve yönlendirici çabalar olmalı, Hızır Ambulans, belediyeler,  Karayolları ve Trafik Müdürlüğü arasında da işbirliği yapılmalı.

Son olarak ne söylemek istersiniz?

Kalpten ölümler şakaya gelmez, genç yaşlı tanımaz. Kalp hastalığı bir buzdağı gibidir. Buzdağının görünen kısmı, aniden ölen ve toplumu derinden sarsan genç insanlardır. Dolayısıyla, ailesinde erken ölüm görülen kişilerle birlikte, yüksek tansiyonu, yüksek kolesterolü olan, sigara içen, şeker hastası ve şişman kişiler koroner kalp hastalığı yönünden mutlaka incelenmelidir. Kişi sağlam dahi olsa, kardiyolojik kontrolden geçmesi gerekir. Böyle bir kontrol sonucunda önlemler zamanında alınır ve birçok hayat kurtulabilir


Hapbilgi 1

KALP KRİZİ ÖNLENEBİLİR

Her yıl ülkemizde yüz binin üzerinde insan kalp krizi geçirerek kaybediliyor. Bu ölümlerden pek çoğu hayatın en verimli çağında geliyor. Bilimsel çalışmalar belirli koşulların ve yaşam biçiminin kalp krizi tehlikesini arttırdığını, bu koşullar değiştirilirse kalp krizlerinin de azaltılıp önlenebileceğini ortaya koyuyor.
Belirli sağlık önlemlerine dikkat edilir ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlık haline getirilirse özellikle çocuklara erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme ve yaşama alışkanlıkları kazandırılırsa kalp ve damar hastalıklarını önlemek ve azaltmak mümkün olur.

SİGARA İÇMEYİNİZ

• Sigara içmeyenlerde kalp krizine rastlanması olasılığı sigara içenlere oranla önemli ölçüde azdır. Sigara içmiş olup bırakanlarda da kalp krizi ihtimali gittikçe azalarak zamanla hiç sigara içmemiş olanların durumuna yaklaşır.
• Sigarayı bırakarak çocuklarınız için de örnek olunuz. Siz sigara içmezseniz onların da sigaraya başlaması olasılığı azalır.

YÜKSEK TANSİYON TEDAVİ EDİLMELİ

• Yüksek tansiyon fark edilmez ve gereği gibi tedavi edilmezse kalp krizi, felç ve böbrek yetersizliği (üremi) gibi öldürücü hastalıkların gelişmesi tehlikesi çok yüksektir.
• Yüksek tansiyonu normale düşürmek ve normal düzeyde devamını sağlamak mümkündür.
• Bunun için yemekler ve içeceklerle alınan sodyum miktarını azaltmak gerekir. En çok sodyum içeren madde sofra tuzudur.
• Yüksek tansiyonu olan bir kimse ilaçla tedavi görüyor olsa bile aldığı tuz miktarını azaltmalı, mutat olarak aldığı miktarın en çok üçte birine indirmelidir. Sodyum içeren katkı maddeli gıdalardan, soda ve karbonat kullanımından vazgeçmelidir.
• Kilo fazlası varsa kendisi için normal olan ağırlığa düşmeli.
• Hastalık üreten yaşam tarzımızı değiştirmeliyiz.
• Birçok kimsede sadece bu önlemlerle tansiyon önemli ölçüde düşürülebilir. Fakat pek çok hastada ayrıca ilaç tedavisi gerekir. Bu durumda hekimin vereceği ilacı yine hekim kesmedikçe veya değiştirmedikçe aksatmadan kullanılmalıdır. Sağlıklı yaşam tarzı ile kullanacağımız ilaç sayısı ve dozu giderek azalır.

ŞEKER HASTALIĞINA DİKKAT

• Diyabet de denilen şeker hastalığı, daha çok kilo fazlası bulunan orta yaşlılarda görülür. Hafif olduğu durumlarda bir kimsede yıllarca farkına varılmadan, şikâyete yol açmadan bulunabilir. Bu durumda bile şeker hastalığı, kalp hastalığı ve diğer damar bozuklukları tehlikesini önemli ölçüde arttırır.
• Belirli aralarla yapılacak genel sağlık kontrolleri diyabetin erken dönemde teşhisini, gerektiği gibi tedavisini ve hastanın normal, aktif bir yaşam sürmesini sağlayabilir.
• Hekimin belirleyeceği ve normal vücut ağırlığını amaçlayan diyet, sigaradan kaçınmak, varsa yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi risk etkenlerinin kontrol ve tedavisi, gelebilecek kalp ve damar bozukluklarını büyük ölçüde önleyebilir.

DÜZENLİ EGZERSİZ

• Bilimsel gözlemler, sakin ve hareketsiz bir günlük yaşam sürdürenlerde kalp krizlerinin yürüme, koşma, bisiklete binme ve yüzme gibi beden faaliyetlerini düzenli bir şekilde yapanlara oranla daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur.
• Yaşınıza ve sağlık durumunuza göre sizin için en uygun egzersiz biçiminin nasıl olacağını hekiminiz size söyleyecektir.
• Kendinize uygun bir egzersizi düzenli olarak uygulamakla, başka birçok yararları yanında kalp sağlığınızı da koruyacağınızı hatırdan çıkarmayınız.

DÜZENLİ SAĞLIK KONTROLLERİ YAPTIRINIZ

• Yakın akrabalarınız içinde genç veya orta yaşlılıkta kalp hastalığından kaybedilmiş olanlar varsa bu, ailevi bir eğilimin olabileceği anlamına gelebilir; fakat sizin de kalp hastalığına yakalanmanızın kaçınılmaz olduğu demek değildir.
• Bu durumda yaşam biçiminiz için belirleyici olabilir.
• Belirli aralarla yaptıracağınız sağlık kontrolleri ile hekiminiz kalp hastalığı riskini azaltacak önlemleri size bildirebilir ve sağlayabilir.


Hapbilgi 2

KÜÇÜK KALBİMİZ BİZİM İÇİN NE YAPAR?

• Kalbimiz yumruk büyüklüğünde muhteşem bir organdır.
• Dünyanın en çalışkan, en dayanıklı ve en verimli makinesidir. 
• Günde 1 tanker kan pompalar. Bir ömür boyu pompaladığı kan tankerler halinde dizilse, İstanbul Ankara otoyolunu doldurur.
• Yüz bin kilometre uzunlukta yani dünya çevresini 2.5 kere dolaşabilecek damar sistemine her saniye kan pompalar.
• Cefakârdır. Bir ömür çalışır. Bir gün izni yoktur. Dinlenmez. Beş dakika dinlense hayat sona erer. 
• Dürüsttür. İçi kan dolu olmasına rağmen yılanlar gibi içinde misafir ettiği kandan çalmaz.
• Fedakârdır. Kanaatkârdır. Boğaz tokluğuna çalışır.
• Açgözlü değildir, pompaladığı kanın sadece yüzde 5’ini kendisi için alır. 
• Kendini düşünür, fakat bencil değildir. Pompaladığı kanın yüzde 95’i vücut içindir.
• Enayi değildir. Hak ettiği kanı almasını bilir. Kendinin çalışabilmesi için gerekli olan kanı, pompaladığı kan kalbi terkettikten hemen sonra,  koroner damarları vasıtasıyla alır.
• Streslere karşı bizi korumaya çalışan fedakâr bir canlı kalkandır.
• Ne zaman heyecanlansak, strese girsek, kavgaya girecekmişiz gibi bizi koruma amacıyla anında hazırlık yapar, keskin sirke küpüne zarar verse de gereksiz yere çarpmaya ve aşırı derecede kasılmaya başlar.
• Bu davranış belki de binlerce yıl öncesinden kendisine miras kalan bizi koruma içgüdüsüdür. Yani kalbimiz sadece sadık değil, aynı zamanda derin bir hafızaya da sahiptir. Devir değişmiş olsa da, kalbimiz eski çağlardaki sadakatine aynen devam ediyor.

BİZ ONUN İÇİN NE YAPIYORUZ!

• Bermuda şeytan üçgeni olan araba, asansör, koltukta önce hücre hapsine mahkûm ediyoruz, sonra da sigara, hatalı beslenme, yüksek tansiyon,  stresle kalbimizi sürekli hırpalıyoruz.
• Sonra da “Neden yarı yolda bıraktı, tekledi, kriz geçirdi?” diye merak ediyoruz.
• Midemize ve arabamıza gösterdiğimiz ilgiyi kalbimize göstermiyoruz. Günde 3-5 sefer midemiz için planlar yaparken, 3 ayda bir sağlam arabamızı servise götürür bakımdan geçirirken kalbimize üvey evlat muamelesi yapıyoruz. Kalbimiz ilgiye, sevgiye ve bakıma muhtaç değil mi?
• HAYDİ DOSTLAR BAKIMA!



Bu haber 223 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    41,467 µs