Saakaşvili Atatürk'ü yanlış okumuş

2 Eylül 2008 11:17 tsi
Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili konuşmalarında Atatürk'e atıf yapıyor. Atatürk'le birlikte İngiliz Churchill'e... Gürcü liderin atıf yaptığı isimler bir siyasi lider için belki de en doğru tercih. Ancak anlaşılan Saakaşvili dersini iyi çalışmamış..

Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, Moskova'nın desteğini alan Güney Osetya ve Abhazya'yı tanımamakta kararlı. Saakaşvili, ülkesinin toprak bütünlüğünü korumak için uluslararası mekanizmaları kullanmayı sürdüreceğini söyledi. Saakaşvili ülkesinin durumunu Türkiye'ye benzetti

Mihail Saakaşvili, geçen ay Kafkaslarda yaşanan savaşı Kanal D'den Benan Kepsutlu'ya değerlendirdi. Saakşavili, Rusya'nın son hamlesi olan Güney Osetya ve Abhazya'yı tanıma kararını asla kabul etmeyeceklerini ve ayrılıkçı bölgelerin Gürcistan'ın parçası olduğunu tekrarladı.

Gürcü lider, Gürcistan'ın şu anki durumuyla 1'inci Dünya Savaşı ardından işgal altında kalan Türkiye arasında benzerlik kurdu.

Saakaşvili, "Abhazya ve Güney Osetya bağımsız değil, Rusya tarafından işgal altında. Eğer bi başka ülke sizin topraklarınıza gelip işgal etse, tıpkı Türkiye'nin başına daha önce geldiği gibi, ne yapardınız? Biliyorum ki Mustafa Kemal Atatürk onlarla mücadele etti. Şu anda Gürcistan'ın başına gelen de bu. Atatürk hicbir zaman Turkiyeyi terketmedi, ben de hic bir zaman Gurcistan'ı terketmeyecegim" dedi.

Saakaşvili, konuşmasında Atatürk'le birlikte İngiliz siyasetçi Churchill'e de atıf yapıyor. Anlaşılan bu iki tarihi ismi örnek almaya çalışıyor. Belki de siyasi tarih okumalarında bu iki ismi merkezine koyuyor.

Ancak Saakaşvili'nin ülkesini bölünmenin eşiğine getiren o hatayı yapması özellikle Atatürk'ü doğru okuyamadığının bir göstergesi. Zira, Saakaşvili Kurtuluş Savaşı dönemi ve sonrasının Türk dışpolitikasına kısaca göz atsaydı Güney Osetya'yı 'geri almaya' yönelik adımı atmazdı.

Atatürk'ün dışpolitikada izlediği gerçekçi politikalar siyaset bilimi ve dışpolitika derslerinin ana omurgasını oluşturur. Onun dış politikası idealist 'hayal'lerden uzaktır ve gerçekçi bir düzleme oturur. Atatürk Türkiye'yi riskli sularda gezindirmeyi hiç düşünmedi. Örneğin Musul konusunda İngiltere ile savaşmaktansa sorunu ertelemeyi tercih etti. Bu yeni rejimini kuran ve bu rejimi 'konsolide' etmeye çalışan bir ülkenin yapmak zorunda olduğu bir şeydi. Tıpkı, uluslararası konjonktür uygun olduğunda Hatay konusunda Atatürk'ün sesini yükseltmesi gibi...

Atatürk yurtdışından gelen tepkileri ölçer biçer ve ona göre adım atardı. Zaten bu yüzden Türkiye'nin kuruluşuna denk gelen ve sonu ikinci dünya savaşı gibi kanlı biten çok hengameli bir uluslararası dönem Türkiye için 'kazasız' atlatılmış oldu. Dolayısıyla Saakaşvili'nin Atatürk'le ilgili okuduğu kitapları tekrar gözden geçirmesi gerekiyor.

Bu haber 573 defa okundu.