1 Eylül Dünya Barış Günü kutlandı

1 Eylül 2008 20:05 tsi
1 Eylül Dünya Barış Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken birçok kurum da konuyla ilgili açıklamalar yayınladı, çağrılar yaptı...

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yazılı açıklamalar yapan sendikalar ve meslek odaları, halklarını kardeşliği talebine vurguda bulundular.

DİSK: 1 Eylül Dünya Barış Günü"nü kutluyoruz

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Tayfun Görgün yaptığı yazılı açıklamada “Emperyal çıkarları doğrultusunda 21. yüzyıl stratejisi çizen ABD"nin bu stratejisinin temellerinden en önemlisi Ortadoğuda"ki enerji alanlarının kontrolüdür. Bu doğrultuda ABD, ülkemizin de içinde yer aldığı coğrafyada ateşle oynamakta, Ortadoğu halklarının geleceğini tehdit etmekte ve onyıllara yayılabilecek savaş senaryoları hazırlayarak, hiçbir halkın gerçekleşmesine asla göz yummayacağı “tehlikeli” haritalar oluşturmak istemektedir. Bugünümüzü ve geleceğimizi olumsuz etkileyen bütün bu nedenlerle, Türkiye"nin aydınlık geleceğinin ancak ve ancak, ABD"nin Ortadoğu"da uygulamaya koyduğu politikalardan bütünüyle arınması; askeri anlaşmaları feshetmesi; yönünü kendi sorunlarına dönerek ülke içinde halkımızın özlemle beklediği barış ve kardeşlik ortamının yaratılmasıyla olanaklı olacağına inanıyoruz. Bu çerçevede halkımızın 1 Eylül Dünya Barış Günü"nü kutluyoruz!” diye belirtti.

TMMOB: Başka bir dünya mümkün

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında “Emperyalist güçler dünyayı paylaşmak için, birçok yerde mazlum halklara karşı zor kullanıyor ve bunu 'barış ve demokrasi götürmek' adına yapıyor. Irak'ta, Filistin'de, Lübnan'da, Afganistan'da, Kafkasya'da emperyalistlerin güç gösterileri yüzünden insanların en temel evrensel hakkı olan "yaşama hakkı" ellerinden alınıyor. Her gün onlarca, çocuk, kadın, genç yok ediliyor. Ülkemizde de adına 'Kürt sorunu' denilen ve yıllardır devam eden çatışma ortamı, demokrasi ve toplumsal barışın önündeki en büyük engellerden biri olarak duruyor. Biz, yayılmacı ve teslimiyetçi bir dış politika izlemeyen, savaşa, işgale ve talana ortak olmayan, barış içinde bir Türkiye istiyoruz. Biz biliyoruz: Başka bir yaşam mümkün! Başka bir Türkiye mümkün! Başka bir dünya mümkün!” dedi.

KESK: Kürt sorununda inkar-imhaya son

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan yapılan açıklamada “1 Eylül Dünya Barış gününü yine silahların gölgesi altında geçiriyoruz. Barışın kıymeti, yokluğunda anlaşılıyor en fazla. Ve bu yüzden savaşların orta yerinde kalmış Türkiye"de en değerli talebimiz “barış”tır! Barış talebini en gür biçimde haykırmak, demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından söz edebilmemizin de ön koşuludur. Kürt Sorunu etrafında gelişen ve yıllardır uygulanan inkar-imha politikaları nedeniyle giderek içinden çıkılmaz hale gelen çatışmalar, hepimizi yaralamaktadır. Savaştan çıkarı olan kesimlerin, çetelerin ve karanlık ilişkilerin dışında hiç kimsenin yararına olmayan bu çatışmalara biran önce son verilerek barış ortamının sağlanması, ülkemizin geleceğine güvenle bakabilmemizin yegane yoludur. Bu çatışmalı ortam, yalnızca dökülen kanla değil, yarattığı baskıcı ortam, antidemokratik uygulamalar ve insanlık dışı muamelelerle de hayatlarımızı tehdit etmektedir. Ülkemizde ve dünyadaki tüm barış yanlısı güçleri savaşa, işgale ve linç kültürüne karşı özgürlükten, demokrasiden ve barıştan yana ortak ve güçlü bir ses çıkarmaya davet ediyor, 1 Eylül Dünya Barış Günü"nü kutluyoruz.” ifadelerine yer verildi.

TTB: Eşit, özgür, adil bir dünya için çaba harcanmalı

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi'nde yapılan açıklamada “İsterdik ki savaşsız bir zaman diliminde barışı değil barışık kalmayı konuşalım. En temel hakkımız olan yaşama hakkımızı elimizden alan; geçmişimizi, bağlarımızı, bugünümüzü ve geleceğe ilişkin beklentilerimizi ortadan kaldıran zorbalığı yani savaşı barış gününde referans noktası olarak almaktan vazgeçelim. Oysa savaş ve çatışmalar her geçen gün daha fazla çeperini daraltıyor, nicedir o hep yanı başımızda. Irak, Afganistan, Filistin, derken Gürcistan, Osetya ve kendi ülkemizin derinlikleri savaş ve çatışma kültürünün olağanlaştırıldığı bölgeler haline getirildi. Bugün hekimlik/hekimler savaş ve sömürünün olmadığı, eşit, özgür, adil bir dünya ve Türkiye"de yaşama özlemi için çaba harcamakla her zamankinden daha fazla sorumludurlar ve Türk Tabipleri Birliği bunun bilincindedir” diye belirtildi.

 

Bu haber 577 defa okundu.