Azerileri kızdırmak: Tam 'zamanı' yani!

1 Eylül 2008 15:04 tsi
Ermenistan meselesi zamanlama açısından pek iyi olmadı. Gürcistan süreci ile birleştiğinden, Bakü’den Ankara’ya pek sıcak mesajlar gelmiyor. Bakü, hem Rusya’nın hem de ABD’nin Türkiye’yi kullandığını söylüyor. Yetmezmiş gibi

Cumhurbaşkanı Gül’ün Ermenistan’a yapacağı ziyaretin vitrini “maç” olsa da, herkes biliyor ki, bu bambaşka bir sürecin başlangıç düdüğünü çalacak.

Ancak bu tespit ne kadar doğruysa, resmi söylemler bir kenara, Azerbaycan’ın Türkiye’ye hayli kırılacağı da kesin. Elbette Türk kamuoyu içindeki rahatsızlıklar hariç.

Azerilerin bu ziyarete olumsuz duygular besleyebileceği bilgisi Türkiye tarafından bilinse de, gerçek biraz daha keskin. Yerli medya hiç görmüyor ama Azerbaycan uzun zamandır bu konuya kilitlenmiş durumda.

Bakü ikili görüşmeler sırasında “kaygı”larını bildirdiyse de bunun ötesinde resmi söylemlerin hiçbirinde rahatsızlığın ipucu yok denebilir. Ancak iş gayr-ı resmi yüze geçtiğinde oldukça sert ifadeler kulaklara geliyor.

Ve ne yazık ki bunun içinde Azeri lider Aliyev’in “stratejik bazı kararlar” alabileceği yönünde de imalar mevcut. İş o raddeye gelmiş durumda ki, Ermenistan ziyareti Azerilerin önem verdikleri bazı kişilerin ağzından “Türklüğe ihanet” olarak dahi damgalanıyor.

İşin garip tarafı, kardeş ülkenin aydınları içinde Türkiye’yi hem Rusya’nın hem de ABD’nin dediklerini yapmakla suçlayanlar da var. Bunlar, Gürcistan konusunda Rusya’nın, Ermenistan konusunda ise ABD’nin güdümünde olmakla itham ediyorlar Ankara’yı.

Elbette bu suçlamalar “tek halk” duygularından hareketle birbirine koşulsuz destek veren iki ülke insanları için daha da kırıcı. Bu nedenle Azeri itirazlarına biraz daha kulak vermek gerekiyor.

Çünkü işin stratejik boyutları da mevcut. Ekim ayının ortasında Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Zamanlamanın bir kötü tarafı da bu. Zira Aliyev seçimler nedeniyle eleştirilere karşılık vermek zorunda hissedebilir kendisini.

Bu da enerji yolları üzerindeki en önemli müttefiğimizin kaybı anlamına gelmese de hayli zorlu günler doğurabilir. Türkiye’den net görülmeyen Azeri kızgınlığı, enerji planları üzerinde kırıcı etki yaratabilir.

Kaldı ki, Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle gündeme gelen enerji alımlarındaki sıkışıklığa Azerbaycan’ın eklenmesi, herhalde Türkiye’nin isteyeceği son şey olsa gerek.

Bunun içinde Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı da bulunuyor ve Azerilerin bir anda Rusya’ya yüzlerini çevirebilecekleri yönünde analizler de mevcut. Yani, bir yandan Rusya ve ABD kulvarında hareket etmekle suçlanan Türkiye, Azerilerin “yalnızlık ve öfke” hisleriyle karşılaşabilirken, öte yandan seçimler nedeniyle iktidardaki müttefekini zora sokabilir.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,022 defa okundu.