En Sıcak Konular

Saç boyasında yılın moda rengi: Kanser

0 0 0000 00:00 tsi
Saç boyasında yılın moda rengi: Kanser Makyaj malzemeleri, parfümler, deodoranlar çoğumuzun her gün kullandığı ürünler. Saçını boyamayan kadın yok gibi. Oysa, “güzelleştirme” vaadiyle hayatımıza sokulan bu ürünler doğal güzelliğimizin daha erken yitmesine neden oluyor.

 Hem de kanserden alerjiye birçok ciddi rahatsızlığa sebep olarak…
Güzelliğin bedeli ağır başlıklı bir gazete haberi şu bilgileri veriyor: “ABD Ulusal Meslekî Güvenlik ve Sağlık Enstitüsü’nün yaptığı bir araştırma, kozmetiklerde, 800’den fazla zararlı kimyevî madde bulunduğunu ortaya çıkardı. Kozmetiklerde kullanılan 2 bin 983 kimyevî madde üzerinde yapılan araştırma sonucunda, bunların 884’ünün toksik (zehirli) olduğu belirlendi. Bu maddelerden 774’ünün yüksek derecede zehirlenmelere, 146’sının tümörlere, 218’inin üreme bozukluğuna, 314’ünün mutasyona ve 376’sının deri ve göz rahatsızlıklarına sebep olduğu açıklandı. Bu arada, kozmetik ürünlerin mesane ve lösemi kanseri gibi hastalıklara yol açabileceği, saç boyası kullanan kadınların bu hastalıklara yakalanma risklerinin, kullanmayanlara oranla yüzde 70 daha fazla olduğu kaydedildi. Öte yandan, parfümlerin içinde bulunan kimyevî maddelerin, sinir sistemi bozukluğu, nefes düzensizliği ve alerjik reaksiyonlara yol açabildiği tespit edildi.”

Her kadının yılda ortalama 2 kilo kozmetik ürün kullandığı Amerika’da, Kongre’nin yaptırdığı araştırmaya göre, kozmetiklerin 800’den fazla zehirli madde ihtiva ettiğinin, ayrıca kanser, alerjik reaksiyon ve doğum kusurlarına sebep olduğunun ortaya konması, yukarıdaki haberi teyid etmektedir. Kozmetiklerin kullanıldığı vücut bölgelerinde sebep oldukları enfeksiyonlar da unutulmamalıdır.

Kozmetiklerin sağlığa zararlı olmasına -kasten olmasa da- göz yumulduğu, biraz da izin verildiği söylenebilir. Çünkü kozmetiklerin üzerinde sağlık açısından hem üretici hem de tüketiciler tarafından yiyecekler ve ilâçlar kadar çok durulmuyor.

Kozmetiklerde kullanılan bazı zararlı ve zehirli maddeler

Sıradan bir el kreminde ne kadar çok kimyevî madde bulunduğunu hatırlatalım: Su, stearik asit, sorbitol, gliserin, C-12-15 alkil benzoat, sodyum borat TEA, alkol, dimetikon, aloe vera, phenoksi etanol, propilen glikol, quins ekstrakt, tokoferil asetat, potasyum sorbat, EDTA, alantoin, metil paraben, propil paraben, butil paraben, mentol.

Kozmetik maddelerden saç spreyleri, parfümler ve pudralar solunum yoluyla; rujlar ve sprey tarzında kullanılan bazı parfümler yutularak; göz çevresi için pazarlanan ürünler o bölgedeki ince deri ve mukoza tarafından emilerek; yine saç boyaları, kremler ve benzeri şekilde cilde uygulananları da deriden vücuda girmektedir.

Yukarıda belirtildiği gibi kozmetiklerin üretiminde kanser yapıcı ve alerjik özelliği öne çıkan yüzlerce madde kullanılmaktadır. Her kimyevî maddenin bir veya daha fazla yan tesirinin olabileceği unutulmamalıdır.
Şimdi, kozmetik üretiminde kullanılan ve çeşitli yollarla vücudumuza girerek sağlığımıza zarar veren bazı maddelere örnekler verelim.

Saç boyası kanser riskini artırıyor

1970’lerden beri, kuaför ve kozmetik uzmanlarında, kan ve lenf sistemlerinde miyelom, bağışıklık sistemi kanseri ve lösemi gibi kanser türlerinde artış olduğu müşahede edilmiştir. Kanser yapıcı kozmetikler arasında saç boyalarının ağırlıklı bir yeri vardır. Saç derisine çok yakın kısımlara ve saç diplerine uygulanan boyalardaki maddeler, deri tarafından emilerek kana, oradan da vücudun her yerine yayılabilmektedir. Hayvanlar üzerindeki çalışmalarda saç boyalarının kansere sebep olduğu tespit edilmiştir. Koyu renkli saç boyalarının açık renkli olanlara nispetle daha tehlikeli olduğu ileri sürülmüştür.

Saç boyası kullanımı ile lösemi riskinin yüzde 50, kullanım süresinin 16 yılın üzerine çıkmasıyla da yüzde 150 arttığı bulunmuştur. Yılda 1-4 defa saçını boyayan kadınlar hiç boyamayan kadınlara oranla yüzde 70 daha fazla yumurtalık kanseri riski taşımakta, her yıl 5 defa ve daha fazla saçını boyayan kadınlarda bu risk yüzde 100’ün üzerine çıkmaktadır. Bazı araştırmalara göre saç boyası kullanma ile lenf kanserine (non-hodgkins lymphoma) yakalanma arasında bağlantı olduğu (yüzde 50 daha fazla risk) ortaya konmuştur. Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, 2001 yılında sürekli saç boyası kullanımı ile mesane kanseri arasında bir bağlantının olduğunu tespit etmişlerdir. 15 yıl veya daha fazla süreyle en az ayda bir defa saçlarını boyayanların diğer insanlara göre 3 misli daha fazla mesane kanserine yakalanma riski taşıdığı bulunmuştur. Aynı araştırmacılar 10 yıl veya daha fazla süre kuaförde çalışan kişilerin saç boyasına maruz kalmayanlara göre 5 kat daha fazla mesane kanseri riski taşıdığını bildirmişlerdir.

Kozmetik ve parfümlerde yaygın olarak kullanılan keton ve ksilen ihtiva eden maddeler de kansere yatkınlık yapabilmektedir.

Kozmetikler ve enfeksiyon

Yüz kremleri ve göz civarında kullanılan kozmetiklerin mikrobik bulaşmalara sebep olduğu bilinmektedir. Bir araştırmada, belirtilen türdeki 150 kozmetik örneğinin yüzde 63 ile yüzde 75’inde orta ve yüksek derecede bakterilerin varlığı tespit edilmiştir. Bu tür kozmetikler gözün dış bölgelerindeki enfeksiyonlardan sorumludur. Ayrıca rimel çubuklarında da bakteri bulunabileceği unutulmamalıdır.
 
Deodoranlarda kullanılan kloral hidratın vücuttaki yararlı bakterilerin ölmesine sebep olduğu ve ilgili bölgelerde enfeksiyonlara direnci kırdığı hatırlatılmaktadır.

Kozmetikler, alerji ve tahriş

Alerjiye sebep olan maddelerin yaklaşık üçte biri kozmetikler, vücut bakım ürünleri ve temizlik maddeleridir. Alerji, tahriş veya temas yoluyla meydana gelen cilt hastalıkları kozmetikler arasında parfümler, saç boyaları, maskaralar, reçineli ürünler, alfa hidroksi alkol içeren tonik ve sıkılaştırıcılar, bazı temizleyiciler, cildin soyulmasını sağlayan yüz bakım ürünleri, güneş kremleri sayılabilir. Parfümlerde bitki ve hayvan menşeli olmak üzere organik-inorganik 4.000’den fazla madde kullanılır. Bazı koku verici maddeler alerjik deri hastalıklarına, nefes darlığı ve öksürüğe, astımlı hastalarda solunum yolu tıkanmasına sebep olmaktadır. Özellikle bu sektörde çalışanlarda bu tip şikâyetlere sıkça rastlanmaktadır. Doz, zehirlenmelerde önemli olmakla beraber, alerjide önemli değildir, çok küçük bir doz bile büyük reaksiyonlara sebep olabilir. Alerji, bazen kozmetik ürünün ilk kullanımında değil, birkaç kullanımdan sonra ortaya çıkabilir. Belirtileri; kaşıntı, kırmızılık, kabarma ve daha ileri safhalarda yaraların oluşmasıdır. Göz kozmetiklerindeki maddelerin veya bunların uygulanması sırasındaki travmanın sebep olduğu kornea ülserleri, gözdeki kurumalar ve göz yaralanmaları önemsenmesi gereken problemlerdir.
Ter kokularına karşı krem, stik ve sprey formunda kullanılan deodoranlar da ihtiva ettikleri formaldehit, sülfokarbonat, petroluktum, benzoik asit ve kostik soda gibi zehirli maddeler sebebiyle derinin tahrişine ve yanmalara sebep olmaktadır. Yine deodoranlarda kullanılan kloral hidrat, ter bezlerini tıkayarak tabiî durumun bozulmasına yol açar, tabiî yağların dışarı çıkışını engeller, sonuçta sivilce ve siyah noktaların (komedon) ortaya çıkmasına sebep olur. Kirpiklerin hacmini artıran rimellerin bazılarında bulunan thimerosal adlı madde de tahriş edicidir. Özellikle yağ bazlı rimellerin temizlenmesi için yağı çözebilen temizleyiciler gerekir ki bunların alerjiye sebep olma veya tahriş etme oranları daha yüksektir.

Kozmetiklerin diğer sakıncaları

Kozmetikler; kanser, alerji, tahriş ve enfeksiyona direncin bozulması dışında da sağlık sakıncaları taşımaktadır. Daha ucuz ve yaygın kullanılmasının sağlanması için parfümlerin yüzde 95’i sentetik olarak petrolden elde ediliyor ki bunlar, benzen ve aldehitler ile benzeri zehirli maddelerdir. Meselâ, parfümlerde kullanılan benzoinin, farelerin lenf düğümlerinin genişlemesine, dalaklarının büyümesine ve karaciğerlerinin zarar görmesine sebep olduğu gösterilmiştir.
Parfüm yalnızca kullanıcı değil, yakınındaki migren hastaları için de menfî tesire sahiptir. Parfüm ve kolonya kokuları migren hastalarının beyninde elektrik faaliyetinin değişmesine yol açarak migren ağrılarının başlamasına sebep olabilmektedir. Parfümlerde kullanılan koku maddelerinin kişilerin hassasiyetine göre ortaya çıkardığı menfî belirtileri şöyle sıralayabiliriz: Göz yaşarması veya kuruması, çift görme, hapşırma, burun tıkanıklığı, kulak çınlaması, kulak ağrısı, baş dönmesi, öksürük, nefes darlığı, yutkunmada zorluk, astım krizi, baş ağrıları, uyumsuzluk, kısa süreli hafıza kaybı, konsantrasyon bozukluğu, mide bulantısı, endişe, çabuk kızma, huzursuzluk, isilik, kurdeşen, egzama, eklem ve kas ağrıları, kalp atışında bozukluk, hipertansiyon, lenf bezlerinde şişlik.
Deodoranlarda bulunan zehirlerden oksikunalin sülfat merkezî sinir sistemine zarar veren bir maddedir. Yine deodoranlar cilde toz çekilmesine ve cildin çabuk kirlenmesine sebebiyet vermektedir.

Rimel veya maskara manyetik rezonans görüntülemede beklenmedik görüntü oluşturarak yanlış yorumlara sebep olabilmektedir.
Öte yandan, parfüm hammaddelerinin yüzde 80’den fazlasının zararlı olup olmadığının test edilmediği, dolayısıyla parfüm veya benzeri maddelerin ne gibi sağlık zararlarına yol açacağını henüz tam olarak bilemediğimiz de bir gerçektir.

Kozmetik zararlara karşı tedbirler

Avrupa Birliği ülkeleri, vatandaşlarının sağlık ve emniyetini koruyabilmek adına, topluluk hukukunda, AB içinde üretilen veya dağıtılan bütün ürünler için genel bir emniyet şartı benimsemiştir. Kozmetik ürünlerde kullanılan, özellikle renklendiriciler, koruyucu maddeler veya mor ötesi (UV) filtreler gibi maddeler çok sıkı düzenlemelere tabi tutulmuştur. Kozmetik ürünlerde kullanılması yasaklanan yaklaşık 400 maddenin listesi düzenli olarak güncel hale getirilmektedir. Mecburî ve ayrıntılı etiketleme şartı gereğince tüketiciye yeterli bilgi sunulması istenmektedir. Meselâ, saç boyalarının kanser yapıcı ve alerjik tesirleri için alternatifleri, kına veya metal pigment boyalardır.

Kozmetikler cildi yıpratıyor

Kozmetikler, hayatımızda hak ettiğinden fazla yer tutmaktadır. Gereksiz kozmetik kullanımı, ayrıca israftır. Kozmetik ürünler sağlığa zararlı yüzlerce madde bulundurmaktadır. Alışkanlık hâli ve sürekli kullanma neticesinde sağlık sakıncaları artmaktadır. İçinde ne olduğu bilinmeyen, standartların altındaki ürünlerin kullanılması bu zararları daha da artırmaktadır.

Cilt güzelliği için kullanılan ürünlerin çoğu, içinde cilde düşman maddeler bulundurduğundan tabiî cilt güzelliğinin daha erken kaybedilmesine, yani maksadının tersine sebep olmakta, dolayısıyla telâfisi için kişiyi kozmetik bağımlısı yapmaktadır.

Kaynakça

1- http:/www.alkalzeforhealth.net/toxic Cosmetics Ingredient List toxiccosmetics.html
2- http://abcnews.go.com
3- http://www.telemedicine.org/contact/cosmetic.htm
Prof. Dr. Yusuf ŞAHİN
http://satirarasi.wordpress.com



Bu haber 7,399 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,227 µs