Her acıktığımızda kanser yiyoruz

13 Ağustos 2008 09:01 tsi
Meyve ve sebzelerde kanser yapan kimyasal ilaç kalıntısı olduğu tespitinin ardından, Türkiyede, ölümcül etkileri olan tarım ilaçlarıyla ilgili vahim bir iddia ortaya atıldı.

Son yıllarda, Türkiye’deki çiftçilerde görülen kanser vakalarının artışı araştırmacıların dikkatini tarım ilaçlarına yoğunlaştırmalarını sağladı. Tarım ilaçlarının, insan sağlığı üzerinde potansiyel bir tehdit oluşturabileceği yönündeki işaretler, çiftçilik mesleğinin geleceği ve insanların yaşam süreleri başta olmak üzere çok sayıda soru işaretine yol açtı. Rusya’nın 7 Haziran’da Türkiye’den domates, patates, patlıcan, üzüm ve limon ithalatını, ürünlerde pestisit (böcek ilacı) ve nitrat bulunduğu gerekçesiyle durdurması da aynı konudaki sinyallerin son halkasını oluşturdu.

KOLON KANSERİNE YOL AÇIYOR • Tarım ilaçlarında en ağır kimyasallar olduğunu öne süren Lösev, şu açıklamada bulundu: “Doğrudan sulandırmadan bir tatlı kaşığı bile içseniz, öldürücüdür. Ne yazık ki bu kadar ciddi bir zehir tamamen kontrolsüz satılmakta ve bilinçsiz kullanılmaktadır. Köylümüz uzun vadeli yan etkilerini bilmediği için üretim esnasında, ‘kurtlanmasın’ diyerek bir ölçek yerine 10 ölçek atabilmektedir. Halbuki bunun zararlı etkisi, çevre yoluyla önce kendisine gelmektedir ve bu etki kanserojendir. Konuştuğumuz köylüler tarım ilaçlarının kanser yaptığını, kendisi yüzünden çocuklarının lösemi olabileceğini söylediğimizde büyük suçluluk ve pişmanlık duymaktadır. Yine zehirli domatesler, kirazlar, biberler gümrük kapılarından dönüyor. Fındıklar, patlıcanlar, salatalıklar, çilekler. Türkiye’de iç piyasa için ucuzluyor, halk ucuz mala hücum ediyor, sebze ve meyve ile birlikte tarım ilacı kalıntılarını da yiyor. Yıkamakla ya da sirkeli su ile geçer mi bu? Keşke geçse. İçine girmiş, özünü kaplamış olan tarım ilaçları vücudumuza alınınca, mide ve kolon kanserine yol açıyor.”
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner ise “Tarım ve Köy işleri Bakanlığı buradaki resmî mercidir. İlaçların ruhsatlandırılması net yürüyen bir iştir, ancak bu ilaçların satışı, yurda kaçak girişi ve uygulanması noktalarında çeşitli sıkıntılar bulunuyor”dedi. Tüketicilere markalı ürünleri tercih etmelerini öneren Saner sözlerine şöyle devam etti: “Tarım ilaçları doğru ürüne, doğru miktarda ve doğru zamanda verildiğinde insan sağlığı üzerinde bir tehlike yaratmamaktadır. Kimyasal maddelerin etkileri daima doza bağlıdır. Sorun yanlış veya ruhsatsız ilaçların, yüksek dozlarda ve hasata çok yakın zamanlarda atılması durumunda ortaya çıkmaktadır.”
Gıda Güvenliği Çağrı Merkezi’nin haftanın yedi günü sabah saat 9:00’dan akşam saat 22:00’ye kadar tüketicilere hizmet verdiğini, ve tüketicilerin akıllarına takılan soruların yanıtlarını internet üzerindeki www.ggd.org.tr adresinden de bulabileceğini belirten Samim Saner, “Bir diğer önemli çalışmamız ise çocuklara yönelik ‘Gıda Dedektifleri’ projemizdir” dedi.

HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ • Tarım ilaçlarında halk sağlığını tehtit eden birçok madde bulunduğunu belirten Hacettepe Halk Sağlığı Kurumunun yetkilileri ise, kolon kanseri, mesane kanseri ve benzeri hastalıklara sebep olabilecek her türlü kimyasalın mutlaka denetimden geçmesi gerektiğini belirtti.
 
Taraf

Bu haber 421 defa okundu.