CHP'den Ergenekon için muhalif ses | " /> CHP'den Ergenekon için muhalif ses | "/>

En Sıcak Konular

CHP'den Ergenekon için muhalif ses

6 Ağustos 2008 16:44 tsi
CHP'den Ergenekon için muhalif ses Sonunda CHP'den Ergenekon davasına yönelik aykırı bir ses çıktı: CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mesut Değer, gladyosunu temizlemeyen tek ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.

Mesut Değer, PKK terörünün en yoğun olduğu yıllarda CHP'nin Diyarbakır İl Başkanlığı'nı yaptı. 8 yıldır CHP Merkez Yönetim Kurulu'nda (MYK). Son kurultayda genel sekreter yardımcılığına getirildi.

Değer, Ergenekon davasını yakından takip ediyor. Derin devletin tamamen ortaya çıkarılmasını istiyor. Bunun için 1987-2002 yılları arasındaki Olağanüstü Hal Bölgesi (OHAL) uygulamasının derinlemesine araştırılması gerektiği görüşünde. Değer, şunları kaydediyor: "Siyasi irade birliği oluşturulmalı. TBMM'de araştırma komisyonu kurulmalı. Çok kapsamlı bir araştırmanın ardından, OHAL dönemindeki karanlık olayların failleri bulunmalı. 'Zamanaşımı' olmaması için yeni bir kanun çıkarılmalı. Sorumlu olan tüm sivil ve kamu görevlileri yargılanmalı." Değer, 2003 yılında TBMM Başkanlığı'na bu yönde bir önerge verdiğini hatırlatıyor. Ancak bu önerge Genel Kurul gündemine getirilmemiş. Meclis'in konuyu yeniden ele almasını talep ediyor.

BÜTÜN ÜLKELER GLADYOLARINI TEMİZLEDİ

Değer'e göre derin devlet, 1987-2002 arasındaki OHAL döneminde Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan binlerce olayın içinde. Değer, şu bilgileri veriyor: "Doğu ve Güneydoğu'da 15 yıllık süreçte 4 bin faili meçhul cinayet ve sadece Diyarbakır'da 10 bin faili meçhul olay yaşandı. Bu süreçte 49 bin kişi gözaltına alındı. Bu kişilerin aileleriyle birlikte en az 500 bin insan devlete küs." OHAL dönemindeki yasadışı olayların faillerinin yargılanması durumunda hem derin yapılanmanın ortaya çıkarılacağı hem de PKK'ya sempati duyan vatandaşların yeniden kazanılacağına vurgu yapıyor. Böyle bir çalışma sonrasında terörün sona ereceğini savunuyor.

Değer, şöyle devam ediyor: "Tüm ülkeler gladyolarını temizledi. Tek temizlenmeyen ülke Türkiye. Artık bizim de bunu başarmamız gerekiyor. Bunun için de öncelikle siyasi irade birliği gerekir. Böyle bir çalışma TBMM'ye getirilirse, CHP'nin desteği görülecektir."

Değer, bazı emekli askerlerin yargılandığı Ergenekon davasından ise umutsuz. Ciddi bir sonuç çıkmayacağı düşüncesinde. "Dosya işin sonunda askerî mahkemeye gidecektir ve süreç Şemdinli'ye benzeyecektir." görüşünü savunuyor. Ergenekon davasının çok sulandırıldığını belirtirken, "Ergenekon davası gerçekten bu örgütün ortaya çıkarılmasına yönelik midir, yoksa bu örgütün içindeki başka bir örgütün tasfiyesi midir? Veya AKP'nin muhalifleri sindirme politikası mıdır? Gizli tanıklar, itirafçı sanık statüsünde midir?" sorularını yöneltiyor. Partisinin Ergenekon konusundaki genel tutumu hakkında ise yorum yapmaktan kaçınıyor.

YEŞİL, BİR KİŞİNİN DEĞİL, GRUBUN ADI

Ergenekon iddianamesinde 'birden çok yeşil' kod adlı kişi olduğu yönünde ifadeler var. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Değer, farklı bir iddia ortaya atıyor. 1990'lı yıllarda birçok faili meçhul olaydan 'Yeşil'in sorumlu tutulduğunu hatırlatırken, bu tanımlamanın bir şahsa değil bir gruba ait olabileceğini ileri sürüyor. 'Yeşil' olarak lanse edilen Mahmut Yıldırım'ın, Veli Küçük'ün veya Osman Gürbüz'ün Y.E.Ş.İ.L. olarak adlandırılan derin devlet içindeki özel bir ekibin ismi olabileceğini belirtiyor.

Değer, "Yeşil'in JİTEM gibi bir örgüt ismi olduğunu düşünüyorum. Bunun bir açılımı olmalı. Bir birimin adı olmalı bu." diye konuşuyor. 'Karanlıktan ve kandan beslenen' bir anlayışın neden 'siyah' ya da 'kırmızı' değil de 'yeşil' kod adını kullandığının araştırılması gerektiğinin de altını çiziyor.

AK PARTİ'NİN KAPATILMAMASI İYİ OLDU

Değer, 22 Temmuz seçimlerinde Diyarbakır'dan yeniden milletvekili seçilemedi. AK Parti'nin kapatılması ve erken seçime gidilmesi durumunda yeniden milletvekili olma ihtimali doğacaktı. Ancak Değer, bu konuya demokrasi açısından bakıyor. "AK Parti'nin kapatılmaması iyi oldu." diyor. Değer, CHP yönetimi içinde AK Parti'nin kapatılmamasına sevindiğini açıklayan tek isim. Değer, Anayasa Mahkemesi'nin 10 üyesinin 'AK Parti laiklik karşıtı girişimlerin odak noktasıdır.' kararını verdiğine de dikkat çekiyor.

İTİRAFÇININ YALANINI ELBİSE DEĞİŞTİREREK ORTAYA ÇIKARMIŞ

CHP'li Değer, OHAL döneminin ayrıntılı olarak araştırılmasını istiyor. O dönemde birçok olayın karanlıkta kaldığına işaret ediyor. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı dahil tüm kurumların bütçesinin Sayıştay denetimine tabi olduğunu belirtirken, 15 yıl boyunca görev yapan OHAL valiliklerinin bütçelerinin hiçbir denetime tabi tutulmadığını dile getiriyor.

1995 yılında dönemin Batman valisinin silah ithal ettiğini, bin kişiden oluşan koruculuk sistemi kurduğunu ve bu silahların Susurluk'ta ortaya çıktığını hatırlatıyor. OHAL uygulamalarına ilişkin başından geçen ilginç bir olayı da şöyle anlatıyor: "İl başkanlığım döneminde Başbakan Bülent Ecevit Diyarbakır'a gelecekti. Bir basın toplantısı düzenledim. 'Başbakan oy avcılığı yapıyor, bizi kandırıyor, aldatıyor.' dedim. Ertesi gün DGM Başsavcısı hakkımda 312. maddeden dava açtı. Gerekçesi, 'biz, ifadesini kullanarak Kürt-Türk ayrımcılığı yapmak'. Bu dava tam 2 yıl sürdü. O gün bu gündür 'ben, sen, biz, siz' gibi zamirleri kullanmaya çekiniyorum... Bir PKK itirafçısı sanık, 500 sayfalık ifadesinde benden de bahsetmiş. Benim PKK'lılarla görüştüğümü, onlarla buluşmak için kırsala gittiğimi anlatmış. Baktım, şahıs beni çok iyi tarif etmiş. Hakime gittim, bu itirafçıyla yüzleşmek istediğimi söyledim. Sanık, yapılan duruşmada 10 kişinin içinde lacivert takım elbise, beyaz gömlek ve kırmızı kravatlı kişiyi 'ben' diye işaret etti. O elbise benimdi, duruşma için adliyeye gelirken üzerimdeydi. Ancak duruşmaya girmeden başkasıyla kıyafetlerimizi değiştirmiştik. Ben adliyeye geldiğimde, birileri itirafçıya beni 'lacivert takımlı, kırmızı kravatlı' olarak tarif etmişti..."

zaman

 



Bu haber 363 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,688 µs