Bir Kürt muhalefeti hemen şimdi

5 Ağustos 2008 12:18 tsi
"Tam şimdi, şu günlerde ihtiyacımız olan en acil şey anlamlı ve etkili bir Kürt muhalefeti çünkü. Kürtler nasıl faili meçhullere karşı haklı seslerini yükseltiyorlarsa bugün onlar adına masumları öldüren her kimse karşı çıkmalılar." Bejan Matur yazıyor.

Bejan Matur/Zaman

Güngören bombacısı PKK'lı çıktı. Gazetelerin verdiği haber bu... Bakan Atalay detayları vererek açıklıyor; bombalamayı PKK yaptı diye. İçimden şükrediyorum; eğer öyleyse iyi ki patlamanın olduğu ilk gün açıklanmadı bu bilgi.  

Kürtlerin, Türklerin bu ülkede yaşayan, bir kalp taşıyan herkesin kanının donduğu o saatlerde herkesin öfke ve çaresizlikle etrafında bir neden, bir sorumlu aradığı saatlerde iyi ki açıklanmadı bu bilgi. Teselli bulacağımız tek yer burası çünkü. Bir cinnetin eşiğinden hepimizi koruyan tek yer. Faillerin kimler olduğu konusundaki açıklamanın günler sonra gelmesi; bilerek mi geciktirdiler? Sanmam. Sonuçlara ancak ulaşılmış olmalı. Ama bildikleri halde açıklamayı özellikle geciktirmişlerse bunu topluma karşı duyulan sorumluluğun önemli bir göstergesi olarak okumak gerekiyor. Türkiye'yi bile isteye tasarlanan bir kötülükten koruduklarının hesabını yapmış olmalılar. Çünkü onlar da biliyor; Ergenekon soruşturmasının dışarıda bıraktığı güçlerin yapabileceği kötülüğün sınırı yok. Güngören'de patlayan bomba masum insanların canına kast etmiyor sadece, Türkiye'nin iç barış ümidini de hedefliyor.

İçimden ettiğim o duayı yaşanır kılan ilk açıklama DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ten geldi. 'Terörü kınıyoruz' dedi Türk. Haklı olarak Ergenekon'a işaret etti. Hemen arkasından PKK suçlamayı reddetti. Eğer o bombayı koyan PKK ise biz ne anlayacağız bu olup bitenden? PKK içinde bir grubun örgütün "denetiminden "çıktığını mı?

Şunu görmek zorundayız; bundan böyle Türkiye'de yaşayan Kürt-Türk sorumluluk sahibi herkes, her zamankinden daha fazla iç barış üzerine düşünmek zorunda. Ateşe körükle giden, bir iç çatışmanın pimini çekecek açıklamalardan, muhalefet partisi liderleri Baykal dahil herkesin kaçınması gerekiyor. Çünkü olanlar, olacakları haber veriyor. Hiçbirimiz güvende değiliz artık. Güngören'de dondurma almaya giderken ölen çocukları vuran kötülük, ülkeyi bir cehenneme çevirebilir.

İstanbul'dan kıyı kentlerinin ücra köşelerine kadar bir gelecek kurmak, hayatta kalmak niyetiyle toplanan Kürtler artık dünden daha dikkatli olmak zorundalar.

Göçün yarattığı sonuçlar üzerine daha ayrıntılı düşünmek zorundayız. Çünkü, herhangi bir yerde patlayan bir bomba, Doğu'dan gelen bir şehit cenazesi, Batı'da yaşayan milyonlarca Kürt'ün hayatlarını altüst edebilir. En küçük kavgada anında renk veren birikmiş öfkeye konu olan Türklük ve Kürtlük kategorilerinin bu kadar net hale gelmesinin kime ne faydası var? Türklere mi? Sanmam. Kürtlere mi? Hiç sanmıyorum. Kimin bu kavgada bir hesabı var? Bunu samimiyetle sormak zorundayız. Bu kavganın bir kazananı olmayacak. Olan bu kavgada çıkar görenlerin sadece Kürtlerin değil, Türklerin de iyiliğini istemediği. Aynı şey Kürtler adına doğmamış cenini yok edenler için de geçerli. Kim olursa olsun...

Geçtiğimiz günlerde Neşe Düzel'e konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, "Kürtler bir çatışma ihtimalinden korunmak için batıya gitmektense, Güneydoğu'daki şehirlere göç etmeyi tercih ediyorlar artık." diyordu. Dileyelim doğru olmasın bu. Elbette Güneydoğu'nun geçmişe oranla daha güvenli olması etkili oluyordur bu göç tercihinde. Ama bilinen şu; batıya göç eden Kürtler özellikle küçük şehirlerde bir tedirginlik içindeler. Bir arkadaşım, yanında çalışan Ağrılı genç adamın yaşadığı tedirginliği anlatıyor. "Televizyonda şehit haberlerini, bayrak törenlerini, operasyon görüntülerini izlerken tedirgin oluyor, korkuyor. 20 yıldır İstanbul'da yaşadığı halde kendini hiç güvende hissetmiyor." diyor.

Patlayan bombalardan, Doğu'dan gelen şehit cenazelerinden tedirgin olan o genç adamın korkularını düşünürken baktığım her şey o korkuya ekleniyor. Üç yıl önce 'Bir Kürt muhalefeti aranıyor' diye bir yazı yazmıştım. Bu erken temenni bugün ne yazık ki yakıcı bir zorunluluk. Tam şimdi, şu günlerde ihtiyacımız olan en acil şey anlamlı ve etkili bir Kürt muhalefeti çünkü. Kürtler nasıl faili meçhullere karşı haklı seslerini yükseltiyorlarsa bugün onlar adına masumları öldüren her kimse karşı çıkmalılar.

Güngören'de patlayan bombada ölenler arasında Kürtler var mıydı bilmiyoruz. Ama bir sonraki bombanın Kürtleri ve Türkleri ayırmayacağından hepimiz eminiz. Çünkü artık ne Kürtler ne de Türkler onlar adına patlatılan bir bombanın ihtiyaç duyacağı homojen hayatlar yaşamıyorlar. Sınırları çoktan karışmış durumda. Tıpkı Güneydoğu'da ölen askerlerin Kürt ağıtlarıyla kaldırılmasına ettiğimiz tanıklık gibi. Tam şimdi, hassasiyet ve büyük bir sorumluluk duygusuyla 'aman ha Kürtlerimizi bir saldırı ihtimalinden koruyalım' diye kalem oynatan Türk yazarlara, sorumluluk sahibi siyasetçilere omuz verecek Kürt yazarlar, siyasetçiler gerekiyor. Kürtler büyük bir ciddiyet ve sorumluk göstererek tavır almalılar.

Bu süreçte en büyük sorumluluk yükünü omuzlayacak olan DTP'nin kapatılması ihtimali çok ciddi bir handikap. Çünkü ancak DTP tabanından çıkacak bir muhalefet anlamlı ve etkili olur. DTP'yi kapatmayı düşünenler meselenin bir de bu yanından baksalar keşke... 

Bu haber 422 defa okundu.