Kurtlar sofrasının Kuzuları ‘mee’liyor!

30 Temmuz 2008 15:37 tsi
Kader onları garip bir dönemde ‘aynı koltuklara’ oturttu. O koltuğun masası Kurtlar Sofrası’ydı. ‘Dışarı’sıyla uğraştıkları kadar ‘içeri’siyle de uğraştılar. Çok konuşmadılar ama şimdi anlaşılıyor ki, ‘Kuzul

ABD Dışişleri Bakanı Condelizza Rice ile İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni’den bahsediyoruz. Bu iki kadın, doğrusu çok çektiler. Bir yandan, mensubu bulundukları ülkelerin küresel sorunlarını halletleye çalışırlarken, öte yandan içinde bulundukları kabinelerin ayak oyunlarına direndiler.

Ve bu yıllarca sürdü. Şimdi ise kader her ikisine de ilginç bir yol çiziyor. Birisi, rakiplerini tasfiye ederek ABD Başkan Yardımcılığı’na ve belki ABD Başkanlığı’na (!) yürüyor. Diğeri ise Başbakan’ını altedip yerine geçmek üzere.

Gerçekte her iki kadının da-hadi haris demeyelim-hırslı karakterlere sahip olduğu biliniyor. Bu benzerlik onların hata yapmasına yol açmış değil. İki kadın da çok eski bir Çin felsefesini/stratejisini uyguluyor.

“Bir derenin başında yeterince beklersen, önünden düşmanlarının cesetlerinin geçtiğini görebilirsin” cümlesiyle örneklenebilecek bu “taktik”, görülüyor ki artık meyvalarını toplayabilir.

Rice…

ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın en büyük şansı ABD Başkanı Bush olarak görülebilir. Çünkü hem kendisi Bush’a sadakat kelimesinin tam anlamıyla bağlıydı, hem de “1 numara” her zaman onu korudu!

Burası önemli çünkü eğer Bush olmasaydı, Rice belki de çoktan tarih olmuştu. Ama aynı derecede bir başka şansızlığı bulunuyordu Rice’ın. Başkan Yardımcısı ve ABD dış politikalarının büyük reaksiyon çeken beyni Dick Cheney ondan pek hazetmiyordu.

Ve bu denge ve dengesizlik tam 8 yıl sürdü. Cheney ve ekibi bir çok yolla onun ayağını kaydırmaya çalıştı. Hani mesele sadece Beyaz Saray duvarları arasında kalsaydı, politika dünyasının gerçeği deyip geçilebilirdi.

Ama iş o raddeye kadar vardı ki, her iki simanın örneğin Ortadoğu’daki hamleleri kendilerine göre düzenleyerek ön alma hamleleri, dünyayı bile etkiledi.

Bir dış ülkeye yapılan ziyarette Rice başka şeyler söyler oldu, ardından Cheney başka şeyler. Tabii iş Oval Ofis’e hesap vermeye geldiğinde, mahçup olun çoğunlukla Rice oldu.

Çünkü işin başında (en azından ilk 5 yıl) ipler Cheney ve ekibinin elindeydi. Başkan onları dinliyordu! Ama bugün köprünün altından çok sular akmış durumda.

Rice, Dışişleri’nin ve dünya politikalarının, bu arada Ortadoğu siyasetinin tüm dizginlerini eline geçirmiş görünüyor.

Cheney, örneğin Ortadoğu’ya bile gelemiyor. Oysa Rice, ABD’de bile belki daha az bulunuyor. Uçağı kalktığında 3 ülkeden aşağı dolaşmıyor.

Bu işin bir yönü. Diğer yöne daha parlak. Cheney ve ekibi önümüzdeki Başkanlık seçimlerinde şu veya bu şekilde-Cumhuriyetçiler dahi kazansa (fikri etkinlik dışında) tasfiye olacaklar.

Ancak Rice devam edebilir. Üstelik yükselerek. John McCain’in Başkan Yardımcısı adayları içinde onun da adı hayli ağırlıklı olarak geçiyor. Eğer bunu başarırsa, bir sonraki dönem Başkan olabileceği gibi, daha şimdiden yaşı ve hastalıkları yüzünden şüpheli bakılan McCain’inz olası bir vefatında otomatikman ABD’nin 1 numaralı koltuğuna oturabilir.

Ve Dışişleri Bakanlığı’nın ilk günlerinde uğradığı bir çok haksızlığı telafi edebilir. Anımsanacağı gibi Başkan Bush’la bir gönül ilişkisi gündeme gelmiş, talihsizlik veya “Freud Sürçmesi” sayın, bir konuşmasında Bush’dan “eşim/kocam” diye de bahsedince işler karışmıştı.

Livni…

Livni içinde aynı şeyleri söylemek hemen hemen mümkün. O da küresel denklemlerin hayli karışık olduğu bir dönemde geldi ve hala yürütüyor. Özellikle Ortadoğu ve İran konularında başı çok ağrıdı.

Üstelik, Rice’den daha kötü bir duruma da sahipti. İsrail’deki iktidar bir koalisyon hükümetiydi ve sürekli iç sorunlar çıkıyordu. Ama bu da yeterli sorun sayılmazsa, şu eklenebilir, İsrail Başbakan’ı ve Livni aynı partinin (Kadima) üyesiler.

Fakat orada da büyük savaş var. İsrail Başbakanı Olmert hem muhalefetten hem de parti içinden büyük eleştiriler aldığı gibi, hakkında eski tarihli bazı yolsuzluk söylemleri de yükselmiş durumda.

Üstelik Livni ile Olmert’ın dış politika anlalıyışları da tam çakışmıyor. Peki ne olacak? Livni artık isyan bayrağını açmış durumda ve önümüzdeki Eylül ayında lideri ile hesaplaşmaya gidecek.

Şansı da hayle yüksek görünüyor. Bu durumda partinin Genel Başkan’ı ile birlikte Başbakan da değişmiş olacak ve Livni bir ihtimal İsrail’in yeni Başbakan’ı olacak. Kuzuların sessizliği son bulacak!

Bu haber 739 defa okundu.