En Sıcak Konular

MİT nerede?

30 Temmuz 2008 11:02 tsi
Ahmet Taşgetiren / Bugün

Ergenekon iddianamesi, neredeyse Türkiye'nin yakın geçmişinde yaşanan tüm siyasi cinayet dosyalarını yeniden açıyor.
 
Kamuoyu da, "Bu dosyalar kapanmıştı, davaları görülmüş, sanıklar cezalandırılmıştı, neden şimdi yeniden açılıyor?" gibi bir tepki vermiyor.

Çok konuşulan dosya Danıştay suikastı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bomba olayı olsa bile, aslında biz yani tüm kamuoyu, Uğur Mumcu olayında da, Bahriye Üçok, Muammmer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Eşref Bitlis, Cem Ersever, Susurluk, Kürt işadamları, Özdemir Sabancı vs. olaylarında da her şeyin apaydınlık ortaya çıktığı kanaatinde değiliz.

Ya da inanıyoruz ki, Uğur Mumcu (ve diğerleri) işi, bilinenin dışında bir iştir ve bütünüyle ortaya çıkmış değildir. Peki o zaman yargılamalar nasıl yapılmış ve birtakım insanlar bu işlerin suçlusu olarak nasıl cezalar yemişlerdir?

vet yargılamalar yapılmış, belki bir kısım insanlar görünür sanıklar olarak ceza yemişler, ama "Arkada" başka organizatörler bulunduğu kuşkusu zihinlerden çıkmamıştır.

Hatta, o "Arkadakiler" ortaya çıkarılamadığı için, sonraki cinayetler işlenebilmiştir. Aklıma geliyor:

Şu anda Başbakan MİT Müsteşarını çağırsa ve sorsa:

-Sayın Müsteşar, sizin de içinizde tüm bu olayların aslında görünenden öte anlamlarının ve planlayıcılarının bulunduğu tarzında bir kuşku var mı?

Yoksa bu Ergenekon davasının iddianamesine yansıyan nedir ya da kamuoyunun vicdanı neden rahat değildir?

-Sayın Müsteşar, sizden önceki müsteşarlar döneminde olmuş olsa bile, MİT arşivlerini, tüm bu dosyalar için araştırtsanız ve mevcut bilgileri bir önümüze koysanız... Ben, şu anda en az gündemde olan kurumun MİT olmasına hayret ediyorum.

Ergenekon Savcısı Öz ve arkadaşları, adeta arkeolojik kazı yapmışlar ve kamuoyunun zihninde zaten var olan kuşkuları derinleştirecek tüm işaret fişeklerini atmışlar. Acaba MİT, bu iddianame hakkında ne düşünüyordur, sizin de merakınızı celbetmiyor mu? Bazen insan, keşke Savcı Öz, MİT Müsteşarı olsaydı, diye düşünüyor. MİT Müsteşarına nazaran bir Savcı'nın elindeki imkanlar nedir ki...

Yoksa MİT'in görevi iç istihbarat değil mi? Ama biz şimdi MİT'in 2003 - 2004 yıllarında Başbakan'a darbe hazırlıkları ile ilgili bir rapor verdiğini öğreniyor ve bundan, "Daha önceki darbe girişimlerinde bu da olmazdı..." gibi teselliler üretiyoruz.

Kaldı ki, PKK ile bağlantılı cinayetlerden, Sabancı suikastına varıncaya kadar siyasi cinayetlerin hemen tamamı dış bağlantılı olarak görülebilir. Değilse Fehriye Erdal'ın Belçika'da korunması neden, Roj tv Avrupa'da ne arıyor, "Mumcu neyi çözdü de öldürüldü?" sorusu neden hep ortada duruyor?

İşin en ilginç yanı, Mumcu'nun öldürülmesi iddiaları arasında MİT - PKK bağlantısının varlığını keşfetti yargısı da bulunuyor. MİT en azından böyle bir yargının gerçek dışılığını - eğer öyleyse- ortaya çıkarmak için mumcu cinayetini bütün boyutlarıyla aydınlatmaz mı? MİT'in nerede olduğunu bugün neden soruyorum? Çünkü Ergenekon iddianamesi, kamuoyunun bütün kukularını yeniden depreştirdi de onun için...

Şu andaki Ergenekon sanıkları, olsa olsa, kısa bir dönemin suç dosyaları ile bağlantılanabiliyor, oysa Türkiye'de kirli iş dendiğinde bu, çok uzun bir zamana yayılıyor. 1 Mayıs 1977'yi ele alalım mesela...

İnsan merak ediyor: Türkiye'de NATO ülkelerinde Amerika inisiyatifinde kurulan devlet bağlantılı bir Gladio varsa, buna ne oldu? Ne oldu da bu, bugün, sağ-sol -İslamcı- Kürtçü her ideolojik grupla kurulan acayip bağlantıların gerçekleştiği Ergenekon'a dönüştü? Bununla ilgili bir "devlet bilgisi" var mı? Sivillerde var mı, Askerlerde var mı? Gazetelere yansıyan Tuncay Güney'le ilgili her bilgi, beni acı acı güldürüyor. Adamın girmediği yer yok neredeyse ve neredeyse tüm kirli ilişkilerin buluştuğu noktada yer almış, bunu raporlandırmış. Şimdi Kanada'da hahamlık yapıyor!!!

Tuncay Güney'in ilişki ağını düşündüğünüzde, bizdeki sağdan sola, dini olandan laik olana kadar tüm örgütsel yapılanışların nasıl çürük olduğunu da ibretle görüyorsunuz. Demek sonunda haham olacak birisi, en girilmez yerlere girip, iş kotarabilecek! Birisi MİT'e sormalı değil mi?

-Tuncay Güney'i nasıl bilirdiniz, ya da bilir miydiniz? MİT, bu ülkeye yönelik tehditleri önceden haber alıp, ilgilileri uyarmak üzere kurulmuş bir örgüt. Hani, neyi haber verip de tedbir alınmasını sağlamış?

 Ergenekon Savcısının ulaştığı gizli tanıklara herhalde MİT de ulaşabilirdi, değil mi? Neden ulaşmadı? Evet, Ergenekon'la ilgili hadise, beni en çok "MİT'in misyonu" üzerinde düşündürüyor. MİT Başbakan'a bağlı. Bence Başbakan, MİT Müsteşarını çağırıp, önüne bütün kuşkulu dosyaları sıralayıp talep etmeli:

-Sayın Müsteşar, bu dosyaların MİT'teki karşılığı nedir, lütfen getiriniz. ..... Ya da şu soruyu sormalı:

-Güngören'deki vahşetin arkasında kim vardır, Kerkük'teki vahşetin planlayıcısı kimdir, neyi amaçlamaktadır?



Bu haber 1,146 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,610 µs