Bunun kavgası olur mu?

Güngören’deki saldırı kimin eseri? İlk şüpheler PKK üzerine yoğunlaştı. Ancak bunlar adı üstünde şüpheydi. Saldırının analizini yapan uzman ve analistlerin aklına gelen ilk PKK oldu.

Çünkü saldırıyı PKK’nın yaptığıyla ilgili güçlü işaretler vardı. Öncelikle TSK’nın Kuzey Irak’ta yaptığı hava operasyonları PKK’yı gittikçe köşeye sıkıştırıyordu. Örgütün can havliyle bir saldırı gerçekleştirmesi şaşırtıcı olmazdı. Zira son haftalarda ne yapacağını şaşıran terör örgütü Alman turistleri kaçırmaya varan eylemlere imza attı.

İyibilgi de olayla ilk sunduğu haberlerde PKK şüphesini dile getirdi. Ancak analiz boyutunda. Çünkü saldırıyı PKK’nın yaptığını söylemek için elde resmi bir açıklamanın olması ya da örgütün saldırıyı üstlenmesi gerekiyordu. Bu yüzden haberleri sunarken çok dikkatli bir yol kullandık. PKK’nın geçmişte yaptığı benzer saldırıları da hatırlatarak failin PKK olabileceği kuşkusunu dile getirdik. Elbette net ifadeler kullanmadan.

Saldırıyı kimin gerçekleştirdiğini sorgulamak, saldırının ne için yapıldığını anlamak için önemliydi. Hala da önemli. Ancak bu sorgulama bazı siyasi kaygılarla yapılıyorsa ve bazı net tanımlamalara gidiliyorsa ortada ciddi bir problem var demektir. Problem şu: Güngören’deki saldırıları kimin yaptığını sorgulamak artık ne yazı ki siyasi bir çekişmeye dönüşmek üzere.

Hatırlayalım… Hürriyet gazetesi saldırının ertesinde nasıl bir manşetle çıkmıştı: PKK yaptı. Ortada henüz ne bir kanıt ne de bir üstlenme vardı. Ama ‘PKK yaptı’.

Sonra milyonları sokağa çağıran CHP lideri Deniz Baykal bu kez “PKK yaptı” dedi. Hala ne içişleri bakanı ne de emniyet yetkilileri bir isim vermiş değil. Üstelik PKK saldırıyı reddetmiş.

Elbette PKK’nın saldırıyı reddetmesi bizlere de inandırıcı gelmiyor. Ancak saldırıyı kimin gerçekleştirdiği ile ilgili net şeyler söylemek için oldukça erken.

Buna rağmen sorumlu makamlarda oturanların peşin hükümlerle konuşması başka anlama geliyor. Saldırının başka gelişmelerle –örneğin Ergenekon davasıyla- ilişkilendirilmesi korkusu.

İşte bu yüzden saldırı ile PKK arasında doğrudan bağ kurulmaya çalışılıyor.

Ancak ‘diğer’ taraf da bu konuda çok masum değil. Emniyet güçlerinin araştırmalarının sonuçlarını beklemektense saldırıyı doğrudan Ergenekon davasıyla ilişkilendiriyor. Elbette sözümüz bunu ima eden, en azından böyle bir ihtimal olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Denüz Ülke Arıboğan’a değil. Çünkü o da tıpkı bizim gibi düşüncelerin netleşmesi için analiz yapıyor. İhtimalleri sıralıyor…

Ancak onun dışında bu saldırıyı Ergenekon davasıyla ilintilendirme girişimleri de ortada. Bu soruşturmanın salahiyeti için doğru bir yaklaşım değil. Elbette Türkiye riskli bir dönemden geçiyor ve elbette Ergenekon dene örgütlenmenin hangi kirli işlere kalkıştığı iddianamede detaylarıyla yer alıyor. Ancak Başbakan Erdoğan’ın da söylediği gibi buna bir isim koyma meselesini ‘bırakalım emniyet güçleri’ elde ettikleri kanıtlar çerçevesinde çözsün. Kimse siyasi çıkarları için Güngören’deki çirkin saldırıyı kendine ‘yaşam alanı’ yapmasın.

iyibilgi.com