En Sıcak Konular

Dünya nefesini tuttu, gözler Türkiye'de

29 Temmuz 2008 10:32 tsi
Dünya nefesini tuttu, gözler Türkiye'de AK Parti hakkında kapatma davasına tam sayfa ayıran Financial Times gazetesi uyardı: Kapatmanın bedeli ağır olur. The Independent ise dört sayfa ayırdığı Türkiye ile ilgili "dünyanın en büyük projesi çökmek üzere" dedi.

AKP hakkında açılan kapatma davasına tam sayfa ayıran İngiliz Financial Times gazetesi, “Türk siyasi İslamı, mahkemede yaşam savaşı veriyor” diye yazdı. Davanın sonucunun Türkiye’nin yakın geleceğini şekillendireceğini belirten FT, buna AB sürecinden, ekonomik reform programına ve “Türkiye’nin laik güçleri ile AKP’nin tabanı arasındaki süregiden mücadelenin ne kadar ve nasıl süreceğinin” de dahil olduğunu kaydetti. AKP’nin kapatılması yönünde bir kararın, Refah veya Fazilet partileri için alınan kararlardan farklı olacağını vurgulayan gazete şöyle yazdı:
“Bu partilerin dışarıdan desteği azdı. AKP ise bambaşka. Partinin kapatılmasının bedelleri olacaktır. Öncelikle partinin içeride ve dışarıda müthiş desteği var. İkincisi iktidarda Kıbrıs konusunda yeni bir dış politika uyguladı, Ortadoğu’da arabuluculuğa soyundu. Üçüncüsü ekonomide bir noktaya kadar yetkinlik gösterdi. Dördüncüsü, bir kapatma kararıyla AB süreci tehlikeye girecektir ve sonuncusu AKP’ye alternatif istikrarlı bir hükümet bulunmuyor.”

Hepimiz kaybederiz!

İngilizler'in en önemli gazetelerinden olan Independent, tam 4 sayfasını Türkiye'ye ayırdı. "Laik devletin geleceği konusunda hüküm günü" ana başlığı altında toplanan yazılarda, Daniel Howden imzalı önemli bir değerlendirme yer aldı.

Independent'ta, özetle şu değerlendirmeler yer aldı:

"Davanın konusu sadece İslam ve laiklik değil. Bu, ülkenin 85 yıllık tarihinde hiç olmadığı kadar süratle geçirmekte olduğu bir değişimin de bir yan ürünü... Geçmişte ülke sivil siyasetçiler ve ordudan oluşan bir koalisyonla yönetiliyordu. Beş kez başbakanlık yapan Süleyman Demirel bir zamanlar "davul siyasetçilerin elinde, ama tokmağı başkasında" demişti. AB sürecindeki reformlar ve AKP'nin seleflerinin aksine iktidarı paylaşmaya yanaşmaması, bu dengenin daha da bozulmasına yol açtı. Yorumcu Metin Münir bunu 'Kaos, Türkiye'nin hem eski sistemi hem de kendisini, Erdoğan'ın iradesine tabi kılmayı istememesinden kaynaklanıyor' diye açıklıyor..."

Independent, mahkemenin kararı ne olursa olsun çoğu yorumcunun bu yıl bir erken seçim beklediğini kaydediyor. Bu habere eşlik eden Daniel Howden imzalı analizde ise Türkiye, "dünyanın en önemli siyasi projesi" olarak nitelenmiş:

"Müslüman, demokratik, laik, ekonomik açıdan istikrarlı ve Avrupa Birliği ile Orta Doğu'yu birleştiren bir ülke yaratma projesi, dünyamızın en önemli siyasi deneyi... Ve çökmenin eşiğinde duruyor." diyen Howden, 'ılımlı İslamcı' diye nitelediği Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Avrupa Birliği katılım sürecindeki reformlarını anlatıp; "muhalifleri ise AKP'de ülkeyi İslamileştirme gayreti seziyor ve parlamentoyu, darbe tehlikesini ve şimdi de yargıyı; bunu engellemek için kullanıyorlar" diyor.

"Laik hükümetler çoğu zaman yolsuzluklara bulaşmış ve mali çöküşlerle karşı karşıya durumdaydı. Ülkede ilerleme duruldu ve büyük kentlerde yaşayan seçkinler dışındaki milyonlarca Türk, laiklik paydasını göremez oldu. Onların (iktidarların) halkın gözünden düşmesi Pakistan ve Mısır'da olduğu gibi, siyasi İslam'ı büyük bir güce dönüştürdü. Recep Tayyip Erdoğan böyle bir ortamda ülkenin en çok desteklenen siyasetçisi oldu."

"Yaklaşan kriz, Fransa Avusturya ve Almanya gibi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım sürecinin durmasını sessiz bir memnuniyetle izleyen ülkeleri kaygılandırmıyor. Türkiye'nin AB içindeki muhaliflerinin, tüm bölge için umut vadeden bu deneyi durdurmak için, parmaklarını bile kımıldatmalarına gerek yok. Bunun yerine süreci havasızlıktan yavaş yavaş boğulmaya bırakacaklar."

Yine Independent'ta yazan Adrian Hamilton davada "doğrudan devletin geleceği söz konusu" görüşünü vurguluyor:

"Türklerin çoğu, bu nedenle Ergenekon savcısının kozlarını zorlamaması karşılığında, Anayasa Mahkemesi'nin kozlarını zorlamaması gibi bir uzlaşmaya varılmasını, ya da en azından Anayasa Mahkemesi'nin hükmünü AKP'yi devlet fonlarından mahrum bırakmakla sınırlı tutmasını umuyor.

"Bir kaç yıl öncesine dek dış dünya tarafları sakinleştirmek için devreye girerdi. Ama Avrupa, Türkiye'nin üyelik sürecinde ayak sürüyerek nüfuzunu azalttı, savaş sonrası yıllarda Türk ordusuna büyük destek veren Amerika ise, Irak'ın işgali sırasında nüfuzunu kaybetti. Ancak dış dünya burada tavır koymaya mecbur. Din ve başörtüsü konusundaki tartışmaları İslam ve batı konuşmalarını unutun. Bu demokrasi için bir mücadele ve bunu seçilmiş Türkiye hükümeti kaybederse, hepimiz sonuçlarının mağduru olacağız..."



Bu haber 524 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,742 µs