En Sıcak Konular

İşte Ergenekon'un yargı ayağı

28 Temmuz 2008 09:51 tsi
İşte Ergenekon'un yargı ayağı
Ergenekoncuların TSK, Medya ve STK içindeki bağlantıları çok yazıldı ama YARGI içindeki bağlantıları gölgede kaldı. İşte iddianameden çok çarpıcı bağlar...

 İddianame, Ergenekon'un gizli yapılanmalarını da ortaya çıkardı. Yargıya baskı belgelerle tespit edilirken, Veli Küçük'ün bazı savcılar için 'bizim adamımız' demesi dikkat çekti.

Alemdaroğlu'nun kendi davası için Danıştay'da- ki bazı üyelere baskı talep etmesi, İlhan Selçuk'un, 'Partiyi kapatmaktan başka çare yok.' cümlesi kayıtlara geçti.

Ergenekon terör örgütünün yargı içindeki faaliyetleri iddianamede geniş yer buldu. İlhan Selçuk, Kemal Alemdaroğlu, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Kemal Kerinçsiz ve Emin Gürses'in, hakim ve savcılarla ilişkileri belgeleriyle anlatıldı. Ergenekon'un yargıya sızacağının belgelerde açıkça yer aldığı, birçok örgüt üyesinin, hakim, savcı ve yüksek yargı organlarıyla irtibatlarının bulunduğu kaydedilirken, örgüttekiler hakkında açılan davalara bakan yargıçlara baskı uygulandığı vurgulandı. Bazı hakimlerin avukat Kemal Kerinçsiz'e "Bir emrin var mı?" şeklinde hitap etmesi de dikkat çekti.

Veli Küçük'ün, birçok hakim ve sav-cı ile irtibatlı olduğu, hatta Bakırköy ve Şişli adliyelerindeki bazı savcılar için "bizim çocuklardan-bizim arkadaşlardan" ifadesini kullandığı iddianamede yer alıyor. Eski Rektör Kemal Alemdaroğlu'nun Danıştay 8. Daire'deki bir dava için arkadaşlarından nasıl yardım istediği ise şöyle anlatılıyor: "(Üyelerden) üçü üzerinde çalışılırsa bu iş kurtarılır gibi gözüküyor. Bu adamların siyasî görüşü hemen hemen belli. Bi tanesi Alevî, S... denilen bi adam. Güçlü bir Alevî kanalıyla etkilenebileceğini umuyoruz."

Yargıya baskı konusunda en önemli telefon görüşmelerinden biri de İlhan Selçuk'a ait. Selçuk, 7 Şubat 2008'de İ. Yıldız isimli kişiyle kapatma davasını konuşuyor. Dikkat çeken bazı cümleler şöyle: "...işte başyazıyı yazdık, biraz düşündüm 'Amerika'yı fazla mı devreye soktum' diye ama artık bugün Hürriyet'i gördün herhalde. Yani bizi de solladı keratalar. / Kapatması da gerekir bana sorarsan, yani başka çıkış yolu yok. Baş- ka parti kuracaklar; ama gayri meşru duruma düşmüş olacaklar."


Lobi dokümanına göre Ergenekon terör örgütünün sivil yapılanmasının organizasyonunda "Hukuk Departmanı"nın bulunduğu belirtildi. Sanıklar Kemal Kerinçsiz, İşçi Partisi Genel Sekreteri avukat Nusret Senem ve Hrant Dink cinayetinin azmettiricilerinden Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un örgütün tüm faaliyetlerinin hukuk kuralları çerçevesinde yapılması için gerekli yasal zemini oluşturmaya çalıştıkları kaydedildi. Bu avukatların, örgütün amacı doğrultusunda gerçekleştirilen tüm eylem ve faaliyetlere ilişkin davaları ücretsiz takip ettiklerinin anlaşıldığı ifade edildi.

İddianamenin "Devlet İçinde Gizli Yapılanma" başlıklı bölümünde 'yargı yapılanması' anlatıldı. Ergenekon terör örgütünün yargıya sızacağının belgelerde açıkça yer aldığı, bu konuda elde edilen delillerden, birçok örgüt üyesinin, hakim savcılar ve yüksek yargı organlarıyla irtibatlarının bulunduğu kaydedildi. Telefon görüşmelerinde, bazı yargıçların avukat olan Kemal Kerinçsiz'e hitaben, "bir emrin var mı?" şeklinde konuştukları, bazı şüphelilerin yüksek yargı organı üyelerini ziyaret edip örgütsel destek istedikleri şeklinde görüşmelerin geçtiği, bazı yargı mensuplarının Ergenekon terör örgütünün internet sitelerinde yazılar yazdıkları aktarıldı. Paşa (kod) M.Fikri Karadağ'ın sürekli bazı hakim savcılarla görüştüğü belirtilirken mevcut telefon görüşmelerinden anlaşıldığı üzere Ergenekon tarafından birçok hakim ve savcının fişlendiği, kendilerine yakın gördükleri kişilerin ziyaret edilip deşifre edilmemeleri için notlar yazdıkları, kendi görüşlerine zıt yargı mensuplarını da, çeşitli şekillerde fişledikleri dile getirildi.

Alemdaroğlu, Danıştay üyelerine baskı yapmış

İddianamede, Kemal Alemdaroğlu'nun yargı mensuplarıyla ilgisi ayrı bir konu olarak değerlendirildi. Alemdaroğlu'nun Ergenekon'un Lobi isimli yapılanmasında birlikte faaliyet gösterdiği iddia edilen Doğu Perinçek'le Danıştay'da süren davası ile ilgili yaptığı konuşma iddianameye konuldu. Perinçek'in "Sayın rektörüm saygılar, Doğu Perinçek ben, ..davayla ilgili kararı aldım, ..onun için gerekli bütün girişimleri yapacağız, 2 tane ara şerh olması çok lehimize yani." dediği, Alemdaroğlu'nun da "Evet, bizi çok güçlendirecek." cevabını verdiği, Perinçek'in "Tamam. Biz görevi aldık, yerine getiriyoruz." diyerek Alemdaroğlu'nun Danıştay'da devam eden davasında yargıyı etkilemeye çalışacağını dile getirdiği, böylelikle bir taraftan da örgüt içerisindeki dayanışma ve birlikteliği sergilediği anlatıldı. Aynı konu ile ilgili K.G. ile yaptığı görüşmede, Alemdaroğlu'nun, "Danıştay 8'inci Dairesi'nden yürütmeyi durdurmasını istemiştik. Üç'te iki yürütmeyi durdurmaya hayır demişler, ..şimdi bunların bu üç kişi. Üç kişinin birinin adı A. K.'lı mı ne öyle birisi. İşte birisi S. bilmem ne, bir tane daha var A. bey diye. Bu üçü üzerinde bence çalışılırsa bu iş kurtarılır gibi gözüküyor." dediği yer aldı. Alemdaroğlu'nun aynı dava ile ilgili F.N.S.'le yaptığı görüşmede, "Erdoğan (K. Alemdaroğlu'nun avukatı) diyor ki, 'ciddi bi girişimde bulunursak' diyo, 'belki' diyo 'burayı kurtarırız' diyo. Şimdi bu durumda o 3 tane bana 'Ret' verenler üzerinde 'çalışma yapma'nın büyük yararı olacağı düşüncesinde" dediği, F.N.S.'nin "Peki bu adamların şeyi belli mi, siyasi görüşü filan" dediği, Alemdaroğlu'nun "Ya bu adamların 'siyasi görüşü' hemen hemen belli. Bi tanesi Alevî, S... denilen bi adam. Güçlü bir Alevî kanalıyla etkilenebileceğini umuyoruz." ifadesi yer aldı.

Kemal Alemdaroğlu'nun bir dönem Genelkurmay Başkanlığı yapmış Hüseyin Kıvrıkoğlu ile yaptığı bir telefon görüşmesinde "Ama bir şey söyleyim mi komutanım, bu iş bu demokrasi oyunuyla bir yere varılamaz, olacaksa olsun bir şey. Hepimiz bilelim ne olduğunu. Bu artık elime silah alıp dağa mı çıkacağım yani?" dediği kaydedildi.

'Mahkemenin, AK Parti'yi kapatmasından başka çıkar yolu yok'

Örgütün Lobi kanadının sivil lideri olduğu iddia edilen İlhan Selçuk, 7 Şubat 2008'de İ. Yıldız isimli kişiyle yaptığı telefon görüşmesinde "Şimdi yalnız iki tane şey var, eğer kapatma davası açılırsa, bir de üstüne ekonomik kriz gelirse, Türkiye biraz karışırsa belki bir umutlar doğabilir, yani." diyor, İ. Yıldız'ın da "Yoksa bu devam eder" demesi üzerine Selçuk, "Çünkü normal yollardan bunları mümkün değil yani" şeklinde konuşuyor. Selçuk, 8 Şubat 2008'deki görüşmesinde "Şöyle olacak galiba Anayasa Mahkemesi son olarak kendisi tasfiye edilmeden bu AKP hakkında kapatılma kararını verirse o zaman ortalık büsbütün birbirine karışır." diyor. Selçuk'un, 10 Şubat 2008 tarihinde yine İ. Yıldız'la yaptığı görüşmede, "...işte başyazıyı yazdık, biraz düşündüm 'Amerika'yı fazla mı devreye soktum?' diye başyazıda ama artık bugün Hürriyet'i gördün herhalde, yani bizi de solladı keratalar" dediği iddianamede yer aldı.

Kerinçsiz, Dink davası hakimiyle telefonla görüştü

301 süreci ve Hrant Dink, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi gazeteci ve yazarlara açtırdığı davalarla tanınan Büyük Hukukçular Birliği Başkanı Kerinçsiz'in Ergenekon Lobi yapılanmasının Hukuk Departmanı'nda olduğu iddia edildi. İddianamede Kerinçsiz ve çevresindekilerin yargı üzerine yaptıkları baskılar anlatıldı. Bu anlamda dosya kapsamında yer alan ilginç bilgilerden biri Kerinçsiz'in, Hrant Dink'in 310'dan yargılandığı Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Hakkı Yalçınkaya ile yaptığı telefon görüşmeleri. Kerinçsiz'e, 6 Aralık 2007 ve 20 Aralık 2007'de hakimle yaptığı görüşmeler, emniyetteki ifadesinde soruldu. Kerinçsiz'in yine Başbakan'ın şehitler için 'kelle' dediği gerekçesiyle açtığı davayı kazanması üzerine Sevgi Erenerol'la konuşması da iddianamede yer aldı.

Veli Küçük Paşa, savcılar için 'bizim çocuklar' dedi

İddianamede Veli Küçük'ün savcılar hakkında sarf ettiği ifadeler de oldukça dikkat çekici. Küçük, ziyaret ettiği ve görüştüğü savcılar için 'bizim çocuklar' diyor. Küçük'ün, 15 Ocak 2008'de Kerinçsiz ile bir görüşmesi iddianamede yer aldı. Bu görüşmede, Küçük'ün "... Kemal'ciğim", Kerinçsiz "Merhaba Veli Paşa...", Küçük'ün "Ben gittim o Şişli savcısına, ya oradaki o çocuklar, savcılar tanıdıklarımmış benim, hepsi geldiler meldiler şey yaptılar gerekli ifadeyi verdik." dediği, Kerinçsiz'in "... İyi de Paşam Allah'tan bunlar bir tezgah kurmadılar, bu yakalanan çocuklara iki kelime konuştursalardı, tamamdık yani." dediği belirtildi.

Örgüt, Hukuk Departmanı kurmuş

Ergenekon iddianamesine, örgütün sivil liderlerinden olduğu belirtilen İlhan Selçuk, yardımcısı Kemal Alemdaroğlu, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Kemal Kerinçsiz ve Emin Gürses'in de aralarında olduğu sanıkların hakim ve savcılarla olan ilişkileri de yansıdı. İddianamede örgüttekilerin, haklarında açılan davalarda hakim ve savcılara baskı uyguladıkları yer alırken Lobi dokümanına göre Ergenekon terör örgütünün sivil yapılanmasının organizasyonunda 'Hukuk Departmanı'nın bulunduğu belirtildi.

Yargı içerisindeki 'büyük abilerini' kullanmışlar

Terör örgütü Ergenekon üyelerinin, 'büyük abiler' veya 'bizimkiler' dedikleri hakim ve savcılarla sürekli diyalogda bulunduğu, birçok davada yargı mensuplarına baskı yaptığı, verilecek kararlar için kulisler de yaptığı ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli davasına imza atan Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Ergenekon sanıklarının yargı içerisine sızma ve yargıyı baskı altına alma girişimlerini deşifre etti. İddianamede bu konuda somut örnekler ve telefon konuşmaları yer aldı. Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden İlhan Selçuk'un, Ak Parti'nin kapatılması davasının açılmasından aylar önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'yı açıkça tehdit ettiğinin vurgulandığı iddianamede, böylece kapatma davasının açılması için yargıyı etkilemeye çalıştığı anlatılıyor. Selçuk'un AK Parti'ye kapatma davası açılmasının ülkede ekonomik kriz çıkaracağı ve biraz karışıklık çıkmasının umut olacağı yönündeki görüşlerine yer veriliyor. İlhan Selçuk'un 23 Ocak 2008 tarihinde kaleme aldığı "İktidar partisi zanlı" başlıklı köşe yazısında "Savcı kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasi partiye dava açmasın görür gününü." şeklinde yazdığı belirtiliyor.

Terör örgütünün bir başka yöneticisi olan Doğu Perinçek'in Merdan Arslanlar ile yaptığı telefon görüşmesinde ise ilginç ifadeler yer alıyor. Arslanlar'ın konuşmasında sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak 5-6 kişilik bir heyet şeklinde bir kısım yüksek yargıda görevli kişiler ile görüştüklerini, görüştükleri kişilerin son derece kararlı olduklarını, kendilerinden toplum desteği oluşturmalarını istediklerini söylediği tespit edilmiş.

 aktif haber



Bu haber 458 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,522 µs