Derin-Sol'u! | " /> Derin-Sol'u! | "/>

En Sıcak Konular

Ergenekon'un Derin-Sol'u!

27 Temmuz 2008 14:50 tsi
Ergenekon'un Derin-Sol'u! İddianamede, Dilovası ve İsmet kod adlı gizli tanıkların ifadesinde, Dev-Sol ile Ergenekon bağlantısı da gündeme geldi. İşte iddianamedeki Ergenekon-DHKP/C (Dev-Sol) bağlantıları ve "Derin Dev-Sol" iddiaları:

Tanıklar, Türkiye'yi sarsan cinayetler işleyen örgüte, bilgilerin servis edildiğini belirtiyor. Tetiği çektikten sonra yakalanan örgüt üyeleri de cezaevinde öldürülmüş..

Ergenekon iddianamesi 1980'li yıllardan beri Türkiye'yi sarsan suikastlar düzenleyen eski adıyla Dev- Sol yeni adıyla DHKP/C içinde Veli Küçük'ün kontrolünde bir "Derin Dev-Sol" örgütlenmesi olduğunu ortaya koydu. İddianamede "Dilovası" olarak belirtilen bir gizli tanığın anlatımına göre bu "Derin Dev-Sol" yapılanmasından haberi olmayan kendisinin de içinde bulunduğu eylem grubu Veli Küçük'e suikast yapılması için örgütün yöneticilerine eylem önerisi götürdü. Örgüt yöneticileri önce "Bekleyin değerlendiriyoruz" talimatı gönderdi. Bir süre sonra bu öneriyi yapan tüm militanlar bir ihbarla polisçe yakalandı. Yine iddianamede "Gizli Tanık İsmet" olarak geçen bir başka tanık da bir militanın eylem istihbaratının merkezden gönderildiğini açıklaması nedeniyle öldürüldüğünü söyledi. İşte iddianamedeki Ergenekon-DHKP/C (Dev-Sol) bağlantıları ve "Derin Dev-Sol" iddiaları:

GİZLİ TANIK "DİLOVASI"
Gizli tanık "Dilovası" bir zamanlar içinde bulunduğu Derin Dev-Sol'u çarpıcı ifadelerle anlattı: "1992'de Dev-Sol örgütü içinde faaliyet yürüttüğüm dönemde örgüt kanalıyla bana Gebze-Dilovası'nda Dilovası Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi isimli firmada bulunmam talimatı verildi. Asıl ilginç olan ise tutuklanan Veli Küçük, isimli kişinin yanında istihbarat subaylarıyla birlikte kooperatife gelip gidiyor olmalarıydı. Küçük o dönem Kocaeli il Jandarma Alay Komutanıydı... Ben o dönemde üyesi olduğum DHKP-C örgütüne Veli Küçük ve yanında bulunan askerleri hem kaçırıp sorgulayabileceğimizi hem de onlara yönelik eylem yapabileceğimiz istihbaratını gönderdim ve talimat bekledim. Aradan bir ay gibi bir zaman sonra 'şu an böyle bir eyleme gerek yok ancak bu bilgiyi elimizde canlı tutalım' şeklinde talimat geldi. Örgütün yeni yapılanması döneminde hazır önüne gelmiş olan ve yapıldığında da örgütün reklamı açısından büyük sansasyon uyandıracak, örgüte sempatizan kazandıracak böyle bir eylemin yaptırılmaması ve sonrasında böyle bir eylemden bilgi sahibi olanların da 1994'te polisin yaptığı bir operasyonla yakalanarak devre dışı bırakılması bu da yukarda anlattığım ilişkiler açısından bakıldığında dikkat çekici bir durumdur. Benim bundan çıkardığım sonuç örgütün bu bilgilerin hedef olan şahıslara ulaştırılmış olabileceği ve bu bilgi ulaştırılması sonrasında bizim operasyon yiyerek yakalanmamızdır."

ISMARLAMA EYLEMLER
"Dev-Sol terör örgütü ile ilgili olarak aslında söylenebilecek en temel gizli bağlantı örgütün gerçekleştirdiği suikastlarda kendini göstermektedir. Örgütün atılım yılları olarak tabir ettiği 90- 91-92 yıllarında bir sürü seri cinayet işlenmiştir. Bu eylemlerin yapıldığı dönemde örgütte sorumlu düzeyde faaliyet yürüten, örgütün her şeyine hakim olan arkadaşlarımızla sonradan yaptığımız görüşmelerde o dönem örgütün eylem amaçlı böyle bir istihbarat çalışmasının olmadığını konuştuk. Bugün düşündüğümde örgütün istihbarat çalışmasının olmadığı bir dönemde, çok ciddi ve gizli nokta eylem istihbaratlarının örgütün merkezi tarafından ekiplere ulaştırılmasında derin bağlantıların olduğunu ve adeta eylemlerin servis edildiğini söyleyebilirim." İddianamede Ergenekon ile "Derin Dev-Sol" arasındaki ilişkiyi kanıtlayan olaylardan biri de Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz suikastı faili Adnan Temiz'in cezaevinde örgüt tarafından öldürülmesi olduğu vurgulanıyor. "1991'de yakalanan Temiz ifadesinde, Cingöz'ün öldürülmesi için gereken istihbaratın (kalmış olduğu Jandarma lojmanlarının giriş çıkış yolları krokisi, generalin hergün sabah evden çıkışının saat saat gün gün belirtildiği gibi) DHKP-C Merkez Komite Üyesi ve Askeri Komite Sorumlusu Haluk kod adlı Niyazi Aydın tarafından kendisine kapalı zarf içinde hazır olarak gönderildiğini, yine Adana'da gerçekleştirilecek başka eylem istihbaratının da örgütün merkezi tarafından kendisine hazır olarak geldiğini beyan etmişti." Gizli tanık İsmet"in bu konuda anlattıkları ise şöyle: "Bana karanlık gelen suikastlardan birisidir. Temel Cingöz görevli olduğu dönemde Adana'da Adnan Temiz isimli Dev- Sol militanının ekip komutanlığını yaptığı SDB ekibince taranarak öldürüldü. Temiz, Jandarma A Tipi Özel Kuvvetler'de Necmi Suna'nın akrabasıdır. Yine Temiz, Adana'da Amerikan Mozelle isimli çavuşun öldürülmesi eylemine karıştı ve yakalanarak tutuklandı. Malatya Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada örgüte ihanet ettiği gerekçesiyle yine örgüt tarafından öldürüldü. İhanet gerekçesi ise yakalandığında poliste ifade vermiş olmasıydı. Poliste yakalanıp da ifade vermeyen örgütçü sayısı yok denecek kadar azdır. Hatta Temiz'in ifadesinde önemli olarak anlattığı örgüte zarar verecek bir şey yoktur. Yani ifade vermiş olması bahane edilerek Adnan Temiz öldürülerek susturulmuştur."

Gazi olaylarında Dev-Sol parmağı
İddianamede, 1995'te gerçekleşen Gazi olayları ile ilgili olarak 9 nolu gizli tanık olarak geçen kişinin ifadesinde yer aldı. 9 nolu tanık "Gazi mahallesindeki kahvehanenin taranması olayını Veli Küçük ile birlikte hareket eden Osman Gürbüz'ün gerçekleştirdiğini aynı oluşum içinde Sedat Peker'in de olduğunu" beyan etti. Gizli tanık 'Dilovası' da ifadesinde Gazi olayları ile ilgili olarak bazı açıklamalarda bulundu. Gazi olaylarının bir provokasyon olduğunu söyleyen gizli tanık, Gazi mahallesinin bilinçli olarak seçildiğini söyledi. Dilovası adlı gizli tanık bu konuda şunları söyledi. "DHKP-C örgütü açısından bir var olma çabası vardı. Bu diğer örgütler içinde geçerli olan bir durumdu. Alevi vatandaşların yer bulduğu sol terör örgütlerinin yeniden hareketlenmeleri için yapılmış bir provokasyondu. Sol terör örgütleri içinde alevi vatandaşlarımızın yüzde doksan beş ve üzeri olduğunu söyleyebiliriz." Gazi olayları sırasında örgütün cezaevi sorumlusu olan Şadi Özpolat'ın, Susurluk'taki kazada ölen Hüseyin Kocadağ ile konuştuğunu söyleyen gizli tanık, "Bayrampaşa Cezaevi'nde DHKP-C örgütünün sorumlusu olan Şadi Naci Özpolat isimli kişi Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ile görüştü. İlk önce polisin çekilmesi ve gözaltına alınanların serbest bırakılması, dağılanlara müdahale edilmemesi gibi konuşmalara şahit oldum" dedi. Türkiye'yi sarsan olaylar 14 Mart 1995başlamış ve gece kahvehaneler bile taranmıştı. 17 kişinin öldüğü olaylarda çok sayıda vatandaş, polis ve asker de yaralanmıştı.

Dev-Sol 30 yıl önce kuruldu
Dev-Sol (Devrimci Sol), Dev-Genç'teki tartışmanın ardından 1978'de Dursun Karataş, Paşa Güven ve Hüseyin Solgun tarafından kuruldu. 12 Eylül döneminde liderleri Karataş başta olmak üzere önemli kadroları yakalandı. Ancak, 1989'den sonra birçok lideri cezaevlerinden sansasyonel bir şekilde kaçtı. Örgüt sonra tekrar aralarında emekli generaller, polis şefleri olmak üzere birçok kişiye suikast düzenledi. Ancak operasyonlarda büyük darbe yedi. Bedri Yağan, Dursun Karataş'ı liderlikten uzaklaştırmaya çalıştı. Yağan 1993'te operasyonda öldürüldü. Bölünmenin ardından adını DHKP-C olarak değiştirdi.

Sansasyonel cinayetleri
1- MHP'den Gümrük ve Tekel bakanı olan Gün Sazak Dev-Sol tarafından 5 Ocak 1978'de öldürüldü.

2- 12 Mart döneminin Başbakanı olan Nihat Erim 19 Temmuz 1980'de İstanbul Dragos'ta öldürüldü.

3- Dev-Sol uzmanı olarak bilinen MİT Müsteşar yardımcılığı yapan Hiram Abas 26 Eylül 1990 yılında örgüt tarafından öldürüldü.

4- Örgüt, 91'de eski Olağanüstü Hal asayiş komutanı emekli korgeneral İsmail Selen ve emekli korgeneral Hulusi Sayın'ı Ankara'da, Bölge Jandarma Komutanı Temel Cingöz'ü Adana'da, emekli orgeneral Adnan Ersöz İstanbul'da öldürdü.

5- Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Kemal Kayacan 1992'de öldürüldü.

6- Eski Adalet Bakanı Mehmet Topaç, 30 Mart 1993'de öldürüldü.

7- 9 Ocak 1996'da Sabancı Holding merkez binasında Özdemir Sabancı, Toyotasa genel müdürü Haluk Görgün ve sekreteri Nilgün Hasefe öldürüldü.

Örgüt yöneticisini takipten Küçük'ün adamı kurtardı!
Ergenekon iddianamesinde "Dilovası" kod ismi ile yer alan gizli tanık halen DHKP-C örgütünün üst düzey yöneticilerinden olan Faruk Ereren'in polis takibinden kurtarılması anlatıldı. "Halen Merkez Komite üyesi olan Faruk Ereren'in takip edildiği anlaşıldı. Bize Ereren'i takipten kurtaracak bir organizasyon yapıp yapamayacağımız söylendi. Takipten kurtarmayı Emin Alkılıç yaptı. Alkılıç isimli kişi Veli Küçük'le ailecek görüşürler. Yani birbirlerinin ne iş çevirdiklerini bilirler. Yapacağı iş sıkıntılı ve problemliyse mutlaka Veli Küçük'le görüşür, görüşmeden iş yapmaz. Takipten nasıl kurtarabileceğimizi konuştuğumuzda Emin Alkılıç, olayı, tekneyle Dilovasın'dan alıp Yalova'da bulunan örgüt mensuplarına teslim etme şeklinde planladı. Veli Küçük'le irtibatlı Emin Alkılıç, Dev-Sol örgütünün üst düzey sorumlusunu polis takibinden kaçırarak kurtardı."

İtirafçı Duyar'ı cezaevinde bile izleyip öldürdüler...
9 Ocak 1996'da Sabancı Center'da düzenlenen bir saldırıda Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe öldürüldü. Cinayeti Fehriye Erdal, Mustafa Duyar ve İsmail Akkol isimli Dev-Sol militanlarının gerçekleştirildiği belirlendi. Duyar teslim oldu ve cinayeti anlattı. İddianamede Gizli Tanık Yüksel'in bu konuda anlattıkları da önemli bir delil oluşturuyor: "Cezaevinde, 'Sana senden olur her ne olursa, başın rahat olur dilin durursa' diye not bırakılmış. Yalnız kaldığı ve odasına kimsenin girmesinin mümkün olmadığı bir ortamda yatağına böyle bir not konulunca öldürüleceği fikrine vardı. Ve bu not konulduktan çok kısa süre sonra Mustafa Duyar öldürüldü. Eylemi Nuri Ergin'in adamları olan Sami Tokur ve Ahmet Yargüder isimli kişiler yaptı. Eylemi ve bunun için üçyüz bin dolar paranın konuşulduğunu ihbar eden Adil Yanık da cezaevinde kör edildi."

sabah




Bu haber 4,340 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,550 µs