Ergenekon’un PKK’yı ‘kullanma’ planı!

27 Temmuz 2008 10:14 tsi
İddianamede Ergenekon’un Abdullah Öcalan ile anlaşarak PKK’nın üst düzey yönetimini ele geçirme planı olduğu öne sürüldü...

 İddianamede, Ergenekon’un PKK, DHKP-C, Hizbullah ve İBDA-C ile yakın ilişki içerisinde olduğu savunuldu. İddianamede, Ergenekon’un Abdullah Öcalan ile anlaşarak PKK’nın üst düzey yönetimini ele geçirme planı olduğu öne sürüldü

İddianameye göre, Ergenekon, başta PKK ve DHKP-C olmak üzere Hizbullah ve İBDA-C’nin de aralarında bulunduğu terör örgütleriyle yakın ilişki içerisindeydi.

Ergenekon’un, “naylon terör örgütleri kurulması” ve “uluslararası terör örgütleriyle temasa geçilmesi” stratejisi doğrultusunda birçok örgütle temas halinde olduğu öne sürüldü.

İddianamede yer verilen Ergenekon belgesinde, “terör örgütü yapılanması” başlığı altında, “Terör grupları mutlaka kontrol altında tutulmalı, gereğinde ‘naylon terör grupları’ oluşturularak, terör dünyasına yön verilmeli ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınmalıdır” deniliyor. İddianameye göre, Ergenekon terör örgütlerini ele geçirmek için stratejiler belirledi ve özellikle PKK’nın kontrolünün ele geçirilmesi için “Panzehir” adlı bir belge hazırlandı.

Belgeye göre, Ergenekon PKK’nin tamamen tasfiye edilmesi yerine, Abdullah Öcalan’la işbirliği yapılarak Ergenekon içerisinde bulunan ve kendilerince ‘genç subaylar’ olarak tabir edilen, çeşitli askeri kurumlara sızmış örgüt üyelerinin PKK’nın üst düzey yönetici kadrolarının yerlerine getirilmesini planlıyordu. Bu belgede, ayrıca Abdullah Öcalan’ın emekli olmadığı ve emekli olmayı da istemediği belirtiliyor.

Perinçek’in görevi

Savcının bu belge ile ilgili yorumu ise, “Buradan da Ergenekon terör örgütünün amaçlarının terörle mücadele değil, bizzat kendi kontrollerindeki terör örgütlerinin kullanılarak devlet otoritesini zaafa uğratıp, kamu düzenini bozup örgütün kime hizmet ettiği açıkça anlaşılmayan amaçları doğrultusunda yönetmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır” oldu.

İddianamede, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in örgütteki ‘Teori ve Planlama Dairesi Başkanlığı’ndaki görevlerinden birinin de terör örgütleriyle irtibat kurmak olduğu öne sürüldü. Buna göre, Öcalan’la birlikte çekilen birçok fotoğrafı dosyaya delil olarak konulan Perinçek, bu görevi gereği Ferit İlsever ve Hayati Özcan’ı da yanına alarak PKK kamplarında birçok kez görüşmeler yaptı.

Savcılık, soruşturma sürecinde evleri ve işyerleri aranan süphelilerden ele geçen istihbari bilgi notlarını da, terör örgütleriyle bağlantılara delil olarak gösterdi.

İddianamede, şüphelilerden ele geçirilen PKK, DHKP-C ve Hizbullah’la ilgili çok sayıda istihbari raporun bulunması ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük’te geçmiş dönemlerdeki birçok faili meçhul cinayetle ilgili bilgi ve istihbarat notlarının bulunması “dikkat çekici” olarak değerlendirildi.

Dursun Karataş’a mesaj

İddianamede, gizli tanıkların Ergenekon’un diğer örgütlerle olan ilişkileriyle ilgili anlatımlarına da yer verildi. Anlatımlarından daha önce Dev-Sol içerisinde yönetici konumunda olduğu anlaşılan bir gizli tanık, Veli Küçük ile DHKP-C lideri Dursun Karataş’ın aracılar vasıtasıyla görüştüğünü ileri sürüyor. Gizli tanığın iddialarına göre, o dönem Giresun Jandarma Alay Komutanı olan Küçük, Karataş’ın, DEHAP ve Abdullah Öcalan’la yakın olmasından rahatsız oldu.

Küçük, Dursun Karataş’a yakın olan Meral Kır isimli bir kadına mesaj göndererek, “Meral, Dursun’a söyle, benim bölgemde PKK ile yapmış olduğu ittifakı bozsunlar!” dedi. Kır da Karataş’a mektup yazarak, “Dursun, ben Veli Paşa’nın olduğu yerde eylem yapmam. Siz bu hatayı Bedri Yağan ile beraber yapmıştınız. Ben örgütümün helak olmasını istemiyorum” dedi. Gizli tanığın anlatımlarına göre Küçük ile Kır sık sık görüşüyordu.

Küçük’ün aile dostu DHKP-C’li

Aynı gizli tanığın iddialarına göre, Veli Küçük Dev-Sol örgütü içerisinde üst düzey görevler üstlenmiş Emin Alkılıç ve Mehmet Terzioğlu ile irtibat halindeydi. Hatta Alkılıç ile ailece görüşüyordu. Alkılıç ve Terzioğlu da Dursun Karataş ile yakın ilişkideydi. Gizli tanığın iddialarına göre her işini Küçük’e danışarak yapan Alkılıç, sıkıştığı durumlarda da yardım istiyordu.

İddiaya göre, Alkılıç, bir örgüt üyesinin polis takibinden kurtarılması için Küçük’ten yardım istedi. Küçük, bu kişinin tekneyle Dilovası’ndan alınıp Yalova’ya götürülmesi şeklinde bir plan yaptı. Polis, tekneyi takip edemeyince örgüt üyesi kurtarılmış oldu.

Emekli İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu’nun ifadeleri, Ergenekon-Hizbullah bağlantısının delili olarak iddanamede yer aldı. Orakoğlu’nun ifadelerinde, Hatay Emniyet Müdürü olduğu dönemde, Hizbulllah’ın lideri Hüseyin Velioğlu’nu sürekli olarak dönemin Jandarma Bölge Komutanı Temel Cingöz’ün yanında gördüğünü ve Cingöz’ün “emir eri” olduğunu sandığını söyledi. 

Gazeteci Güngör’ün öldürülmesi
Ayrıca gazeteci Halit Güngör’ün jandarma kışlalarında eğitilen Hizbullah militanlarının fotoğraflarını çektiği ve Jandarma-Hizbullah ilişkisini ortaya çıkardığı için öldürüldüğü iddiası iddianamede yer aldı.

milliyet

 

Bu haber 286 defa okundu.