Agarta: Bazı bölgelerde uçak düşebilir!

24 Temmuz 2008 14:40 tsi
Yeni ve ilginç bir bilimsel çalışmaya göre dünyanın ‘dibindeki’ sıvı çekirdek değişiyor. Bu da ‘manyetik alan zayıflığı’ demek. Bu şaşırtıcı bir durum. Etkisi gökyüzüne oluyor. Bu yüzden gökten uçak, uydu yağmaya başlarsa şaşırmayı

Önce araştırmayı ve kaynakları söyleyelim. Özü şu; Kopenhag'daki, Danimarka Ulusal Uzay Merkezi'nde çalışan jeofizikçi Nil Olsen, Nationalgeographic'e bir açıklama yaptı.

Aynı zamanda makale olarak yayınladı. 9 yıllık uydu verileri kullanılarak, Dünya'nın manyetik alanının modellendiği makale, "Nature Geoscience"da da yayımlandı.

Buna göre, Dünya'nın sıvı dış çekirdeğinin çalkalanma hareketindeki ani değişimler, Gezegen yüzeyinin bazı bölgelerinde manyetik alanı zayıflatıyor.

Kendisi durumu ve şaşkınlığını şöyle izah etmiş; “Dünya'nın manyetik alanında, beklenmedik değişikliklerin oluşması şaşırtıcı. Bulgular, benzer şekildeki hızlı değişimlerin, yüzeyden 3 bin km aşağıda yer alan sıvı metalde de, aynı anda meydana geldiğini işaret ediyor.”

Yani “aşağıda” birşeyler oluyor ve o şeyler pek hayra işaret değil. Durumu biraz daha anlayalım. Yani; Dünya'nın, katı iç çekirdeği etrafında dönen erimiş demir ve nikelin akışı, Gezegen'in manyetik alanını oluşturan elektrik akımını tetikliyor. 

İkinci konu, bu dalgalanmaların yeri. Araştırmacılara göre, jeomanyetik alandaki kararsızlık, Dünya'nın birbirinden uzak birkaç bölgesinde meydana geliyor.

Örneğin 2003'te bilim adamları, Avustralya’daki manyetik alanda belirgin değişiklikler bulmuşlardı. 2004'te ise değişimler, Güney Afrika'ya kaydı.

Aynı makalenin yazarlarından Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi’nde çalışan Mioara Mandea, şöyle diyor: "Değişiklikler, manyetik alanın tersine dönmek üzere olduğu ihtimalini gösteriyor."

Şimdi cümle böyle gelince “korkulacak” birşeymiş gibi duruyor ama aslında Dünya'nın manyetik alanı geçen milyarlarca yıl boyunca bir çok kez bu ters-düz oluşu yaşamış.

Tabii hiçbir sorun yok anlamına gelmiyor bu. Manyetik alan azalması, atmosferi aşırı yüklenmiş parçacık radyasyonuna açık hale getiriyor.

Örneğin Güney Atlantik bölgesinde jeomanyetik alanda bir azalış var ve Brezilya'nın batısında oval biçimli bir bölgedeki jeomanyetik alanın, Dünya'nın aynı ya da yakın enlemlerde bulunan bölgelerine göre daha zayıf olduğunu gösteriyor.

Kafa karıştırmayalım, yani buradaki mannyetik alanın kalkan etkisi ciddi şekilde zayıflamış bulunuyor. Bu da yüksek enerjili parçacıkların, atmosferin iç kısımlarına kadar girmesine neden oluyor.

Peki radyasyon girince ne oluyor? Teknolojik cihazları etkiliyor. Bu neden uydu ve uçaklar önemli risk taşıyor. Bu önemli buluşun ilk gösterdiği nokta şu; bir kere Dünya'nın çekirdeğindeki akış değişiyor.

Bu da, yeraltının atmosferi ve yani “yukarıyı”, insanoğlunu da içine alacak biçimde etkiliyor. İlk risk grubunu da uçaklar ve uydular ve uydular oluşturuyor. Bu yüzden önümüzdeki dönemde dünyanın bazı bölgelerindeki uçak kazalarında bir artış olup olmayacağını izlemek gerekiyor.

Bu haber 2,306 defa okundu.