II. Küba Krizi başladı: Faturası bize çıkar!

22 Temmuz 2008 16:11 tsi
“Rusya, Küba’daki askeri üssünü yeniden açıyor!” Hatta bazı ajanslara göre açtı! İşte bu tek cümle üzerine ne kadar düşünseniz azdır. İran haritalarının açıldığı ve füze kalkanlarının kurulduğu bu günlerde, ikinci bir Küba krizi tatsız h

 
27 Ekim 1962-Beyaz Saray-Kabine Toplantı Salonu

Rusk: Bence durum şudur; Türkler her zaman askeri pozisyonun ve Türkiye’nin güvenliğinin ve Türkiye’deki askeri düzenlemelerin NATO’nun bir parçası olduğunu söylemeliler.

Bundy: Bence bunu yapmaları önemli. Eğer biri onları konunun içine çekecekse bu biz olmalıyız. Bunu kendileri yapamazlar.

Kennedy: Evet ama onlara yol göstermeliyiz. Bunlar Amerikan  füzeleri. Türk füzeleri değil. Amerikan kontrolü altındalar.

McNamara: Füzeler Türklere ait. Mürettabatları da Türk. Ama başlıklar Amerikan gözetiminde NATO’ya taahhüt edilmişlerdir.

Kennedy: Yani Türklere ait oldukları için füzeleri kaldıramayız.

McNamara: Türklere aitler.

Kennedy: Biz sadece savaş başlıklarını imha edebiliriz.

McNamara: Aslında savaş başlıklarını da çekemeyiz. Biz onları Türklerin adına gözetmekteyiz. Onları ancak NATO nükleer anlaşmaları çerçevesinde serbest bırakabilirsiniz.

Kennedy: O zaman bence ilk iş bu konu üzerinde düşünmek olmalı…

Yaklaşık 50 yıl öncesine ait bu tutanaklar, konu (Jüpiter) füzeler olmasa bile kısa süre sonra, yani bugünlerde yeniden tekrarlanabilir. Çünkü bu konuşmalara neden olan olay, Küba Krizi’ydi.

Sovyetler, Küba’daki askeri üslerine füzeler yerleştirmişlerdi ve bu krizin sona ermesi için iki ülkenin aklına gelen, Türkiye’de bulunan füzelerin kaldırılmasıydı.

Başkan’ın “ilk önce düşünülmesi gerek” dediği konu sonra düşürüldü ve Türkiye’nin elinde bulunan bu füzeler kaldırıldı.

II. Küba Krizi?

Peki bugün bu olayın bir benzeri yaşanabilir mi? Yoksa yaşanıyor mu? Biz aktaralım kararı siz verin.

ABD’nin Avrupa’nın doğu yakasına yani Rus sınırlarına koymayı planladığı “füze kalkanı” projesinin görünürdeki mazareti İran. Moskova ve bir çok ülke elbette meselenin bu denli basit olmadığını biliyor.

Öte yandan İran’la bir sorun çıkma ihtimali de küçümsenemeyecek kadar gerçek. Rusya ise füze kalkanlarına başından beri karşı olduğu gibi, sertçe ayak sürümeye de devam ediyor.

Bunun için aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyor. Bu bir tür füze krizi. Anımsanırsa, Rusya bir çözüm yolu olarak Putin’in ağzından, “füzelerin Türkiye’ye konuşlandırılabileceğini” önermişti.

Öneri itibar görmedi. Unutuldu gitti. Yani hâla ortada bir savaş riski ve bir füze krizi bulunuyor. Aktörlerinden biri de, en azından bölgedeki konumu nedeniyle bile Türkiye.

Ama bizim anlatmak istediğimiz, bu füze krizi üzerinden Türkiye’nin dikkatli olması değil. Söylemek istediğimiz “birebir” Küba Krizi!

Bugün itibariyle, ABD’nin Doğu Avrupa ülkelerine yerleştirmeyi planladığı füze kalkanlarına karşı, Rusya , Küba’daki askeri üsünü devreye sokmaya karar verdi. Hatta bazı haber ajansları soktuğunu bile söylüyor.

Rus medyasına göre savaş uçakları Küba’ya iniş -kalkış gerçekleştiriyor. Cümle aynen şöyle; “ABD, Çek Cumhuriyeti’ne füze kalkanlarını yerleştirmeye dursun. Bizim uzak menzilli stratejik askeri uçaklarımız çoktan Kübaya inip-kalkıyor.” dedi.

Ria Novosti ajansına açıklamalarda bulunan Rusya Hava Kuvvetleri Komutanlığı Generali Petr Daynenkin ise NATO’nun Rusya sınırlarına askeri üs kurmasına en iyi cevabın Moskova’nın da Küba’ya askeri üs kurması olacağını dile getirdi.
 
Şu an Türkiye’de malum konular yüzünden bu meselenin esamesi bile okunmuyor. Açık ajans haberleri bile pas geçiliyor. Ama bu noktada şunu söylemek gerekiyor. Bu tehlikeli, hem de çok tehlikeli bir gelişme ve biz yine bunun tam ortasında duruyoruz!

Bu haber 1,991 defa okundu.