En Sıcak Konular

AKP, darbe önergesini destekler!

21 Temmuz 2008 10:10 tsi
AKP, darbe önergesini destekler! "Darbe" ilk kez TBMM gündemine resmen geldi. Bu girişimi başlatan Ufuk Uras, önergeye destek konusunda AK Parti'den umutlu, CHP'den ise...

Nagehan Alçı röportajı:


ERGENEKON soruşturması ve kapatma davası arasında bir yerlere savrulan Türkiye’de herkes kampını belirlemişken, kimi İslamcı kimi de darbeci olarak etiketlenmişken geçtiğimiz çarşamba günü Ufuk Uras çıktı ve 22 imzayla birlikte Meclis’e bir önerge verdi. Bu önerge darbe araştırma komisyonu kurulmasını öngörüyordu.

Son dönemde yapılan en “aklı selim” hareket olan önerge, herhangi bir sonuç getirir mi bilmiyoruz. Ama en azından Meclis’in iradesine karşı olan darbelerin araştırılmasına bizzat Meclis’in ön ayak olması yerinde...

Önergenin Meclis’e gelmesinin ardından cuma günü Cihangir’de Ufuk Uras ile bir araya geldik. Önergeden beklentilerini ve böyle bir dönemde Meclis’te “tek şövalye olmayı” konuştuk.

Uras, önergenin simgesel önemine değindi. “Ayşenur Bahçekapılı ve Nursuna Memecan destek olacaklarını söylüyorlar, Genel Kurul’a geldiğinde destek artacak” dedi ve ekledi: “Önemli olan Meclis’in böyle bir konuda tok bir tavır sergileyebilmesi. Ama maalesef CHP’den hiç destek gelmedi. Umutsuz vaka!”


AKP darbe önergesini destekleyecek ama CHP umutsuz vaka!

Darbe araştırma önergesini Meclis’e sunan ‘şovalye’ Ufuk Uras: AKP demokratik değil, pragmatik bir tavır içinde. Halbuki tam bu dönemde 12 Eylül de dahil olmak üzere bir rejim ve düzen eleştirisi yapmalıyız. CHP ise 301’i destekliyor, Ergenekon’u bırakın, 12 Eylül’ün avukatlığına soyunuyor


21 imza bulup önergeyi verdiniz. Ancak önergeye ne iktidar ne de muhalefet partisinden destek geldi. Bundan sonra ne olacak?

Bu önerge bir turnusol kağıdı oldu, demokrasi sınavı oldu. Seçimlerde ‘Meclis’e Ufuk gerek!’ demişlerdi, ben de ‘Meclis’e darbe araştırmaları gerek’ diye bunu tamamladım. Meclis’in simgesel bir duruş sergilemesi önemli.


Bir sonraki adım ne?

Önerge genel kurula gelirse orada milletvekillerinin destekleme şansı hâlâ var. Bir dizi vekil genel kurula geldiğinde destekleyeceklerini söylüyor.

KAPI KAPI DOLAŞMADIM


Şimdi neden desteklememişler de genel kurulda destekleyecekler?

Anladığım kadarıyla kapalı bir grup kararı var. Ben de tek tek hepsini dolaşmadım. Grup başkanlarıyla görüştükten sonra ayrıca milletvekillerine gitmedim. Bana doğru gelmedi ama ‘Niye gelmedin?’ diyen oldu.


Önergeye desteğin az olmasının altında lider sultasının da etkisi var mı? Vekiller kalıp halinde hareket etmeye mi alışık?

Evet, insanlar izin almadan tuvalete bile gidemeyecek hale getirilirse maalesef böyle bir biat kültürü yaygınlaşıyor. Yurtdışından gelenler bana soruyorlar, grup toplantılarında lider içeri girince neden herkes ayağa kalkıyor diye. ‘Böyle bir şeyi biz en son ilkokulda yapmıştık’ diyorlar.


Komisyon kurulduktan sonra ne oluyor? Bilgi kaynaklarına ulaşmak için yeni kanallar mı yaratılıyor?

Siz o alanda istediğiniz bilgiyi alabilme imkanına sahip oluyorsunuz. Ama tabii dedektif değiliz. Burada simgesel duruş önemli.


22 imzanın içinde kimler var?

DTP’liler artı Hamit Geylani ve ben varız.


Destekleyeceklerini söyleyenler kimler?

İktidar partisinden Ayşenur Bahçekapılı ve Nursuna Memecan geldi, ‘Önceden bilsek destek olurduk. Genel Kurul’da destekleyeceğiz’ dediler. Başkaları da var ama CHP’den gelen olmadı.

ARINÇ MAZERET YARATIYOR


Bülent Arınç başta olmak üzere bazı iktidar partililer ‘yargıya intikal etmiş bir konuda önerge doğru olmaz’ dediler. Gerekçelerinde haklılık payı var mı?

Hayır, hiç yok. Bu konuda Anayasa Mahkemesi kararı var. Yargıya intikal etmesi engel değildir diye karar var. Ben bu açıklamaların mazeret olduğunu düşünüyorum. Yoksa geçmişe baktığımızda Şemdinli araştırma önergeleri de böyle gelmiş. Ama daha vahimi bugüne kadar var olan araştırma önergelerinden ortaya çıkan raporların hiçbiri Genel Kurul’a inmemiş.


Neden?

Demokrasiden yana, darbelere karşı vesayetçi bir siyasal yapılanmaya karşı tok bir siyasi irade yok. Biz tam da bunu teşhir etmek istiyoruz.

MECLİS’E YENİ GELDİK


CHP’den gelen olmadı dediniz. Partinin tavrı nasıl sizin önergenize karşı?

CHP Ergenekon’un avukatlığına soyunmak yetmiyormuş gibi, 12 Eylül avukatlığına da soyundu. Bize ‘Nereden çıktı bu şimdi, yeni mi aklınıza geldi?’ diyorlar. Hayır, bizim aklımıza yeni gelmedi. Biz Meclis’e yeni geldik!


Tek bir CHP’liden destek sinyali yok mu?

Hayır ama mesele sadece bu da değil. 301’i destekliyorlar, Dink’in katil zanlıları ortaya çaktığında savunmacı tutumlara giriyorlar. Umutsuz bir vaka ile karşı karşıyayız. O yüzden ‘AKP’ye karşı özgürlükçü sol’ seçeneğini biz inşa etmeliyiz.


Siz derken kim? Siz tek başına bir şövalye gibisiniz.

Ama benim arkamda toplumsal muhalefet örgütleri, yurttaş inisiyatifleri var.


22 Temmuz’dan sonra AKP’nin liberal oyları kaybettiği iddia ediliyor. O oylar sizin arkanızda olabilir mi?

O koşturmada arkama bakmıyorum ama kim arkamdaysa kabulümüzdür. AKP demokratik değil, pragmatik bir tavır içinde. Halbuki tam bu dönemde 12 Eylül de dahil olmak üzere bir rejim ve düzen eleştirisi yapmalıyız.


550 milletvekilinden sadece 22’sinin bu önergeye imza vermesini nasıl okumalıyız? Darbeler üzerine araştırma yapmayı üzerlerine vazife mi görmüyorlar, yoksa umurlarında mı değil?

Topu taca atıyorlar. Cesaretli davranmıyorlar. Faydacılar. Zaten öyle olmasa 28 yıldır darbe anayasası ile yaşamazdık. Önergeye imza atanlara bakın. Hepsi yüzde 10 barajını delmek için bağımsız girenler Meclise. Seçim yasasının değiştirilmesinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha görünüyor burada.

BÜTÜN KIŞLALAR SIKICIDIR


Türkiye’de belli başlı siyasi partiler farklı yönlerden muhafazakarlar. Biri din yönünden, biri milliyetçilik yönünden vs. Bir siyasi akımın muhafazakarlığı hiçbir yerinden tutmadan iktidar olma şansı var mıdır bu ülkede?

Bence var. Erdoğan neoliberalizmi muhafaza etmek, Deniz Baykal 12 Eylül rejimini, milliyetçiliğe tapınmayı muhafaza etmek istiyor. Hepsinin derdi toplumu kalıplara sokmak. Oysa biraz da kalıp kırıcılara ihtiyaç var. Onlar toplumu kendi renklerine boyamak istiyorlar. Bu da kışla düzeni demek. Bütün kışlalar can sıkıcıdır.

ERGENEKON’LA MÜCADELE


Ergenekon soruşturma süreci ilginç bir hal aldı. Gazetecilik, bir kısım medya ve siyasetçiler tarafından vatan hainliği olarak adlandırılır hale geldi. Siz bu süreci nasıl görüyorsunuz?

Hep bir devlet sırrından bahsediliyor. Örneğin Sayın Arınç ‘Bu komisyonlar ilerlemez çünkü devlet sırrı karşımıza geliyor’ diyor. Niye cinayet şebekeleri devlet sırrı olsun? Bunu kabul etmek mümkün değil. Bence tüm bilgiler çok değerli. Çünkü hepsi birlikte bir resim ortaya çıkaracak. Her darbe girişimi mutlaka kontrgerilla faaliyetleri ile işbirliği içinde olmuştur. O yüzden ikisi ile mücadele eş anlamlı.

SADECE KUDDUSİ OKKIR MI


Soruşturmanın yürütülmesi ile ilgili eleştiriler var. Siz soruşturma ve gözaltı sürecini sağlıklı buluyor musunuz?

Tabii ki sorunlar var. Ama seçici davranılıyor. Kuddusi Okkır’ın durumu hakikaten çok üzüntü verici ama cezaevlerinde feci durumda olan çok kişi var ve kimse onlarla ilgilenmiyor. F tipinden bana her gün onlarca mektup geliyor, 12 Eylül döneminden devam eden davalar var. Bunlar hiç önemsenmiyor, onlar insan değil muamelesi yapılıyor. Bana bu da yakışıksız geliyor.

Siyasal İslam global bir proje


Bu iktidarın iddia edildiği gibi toplumu İslamileştirdiğini düşünüyor musunuz?

- Toplumun muhafazakarlaştığı ve dindarlaştığı açık ama AKP siyasal İslam’ı aynı zamanda liberalize etti, çünkü ne de olsa bir düzen partisi. Küreselleşme sürecinin bir parçası. Küreselleşme toplumu içe kapatmak istemez. İhtiyaçlar doğrultusunda dışa açmak ister. O yüzden AKP ile Saadet ve Refah arasındaki farkı görmek gerek. Tabii ki toplumu muhafazakarlaştırmak istiyor. Bu neoliberal politikaların mağdurlarını bir efsunlama aracı. İnsanları bu şekilde denetliyor. Zaten siyasal İslam global bir proje.


İslam’ı liberalleştirerek dünyevileştiriyor mu? Korkulan İslam imajı mı yıkılıyor?

- Tamamıyla. Bizim gençliğimizde suret yasağı vardı. Şimdi dini metinler, imgeler televizyonlarda. Artık gece 12’de tanrıdan korktuğumuz için değil, komşumuzu rahatsız etmemek için belli şekilde hareket ediyoruz.


O zaman sizin AKP’ye itirazınız onun denetim mekanizması olarak İslamileştirmesine değil, muhafazakarlaştırma araçlarına olmalı...

- Evet, esas itirazımız onun bir düzen partisi olmasına. Onun politikalarını neoliberal politikaların getirdiği faturalar açısından eleştiriyoruz. Ama öte yandan küreselleşmeyelim de demiyoruz. Başka türlü küreselleşme mümkün diyoruz.

akşam
 
        



Bu haber 333 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,286 µs