Ergenekon sınavı | " /> Ergenekon sınavı | "/>

En Sıcak Konular

DTP'nin Ergenekon sınavı

20 Temmuz 2008 16:14 tsi
DTP'nin Ergenekon sınavı DTP, Ahmet Türk'ü yeniden Genel Başkan, Emine Ayna'yı ise "Eş Başkan" seçiyor. Ergenekon gibi Türkiye gündemini sarsan olaylarla ilgili "ataleti" ile dikkat çeken DTP'de yeni bir dönem mi başlıyor? DTP'nin cevaplamakla yükümlü olduğu "soru" ne?

DTP kongresinde herhangi bir sürpriz olmayacak. Daha önce de adını koymuş olduğumuz gibi bu bir “uzlaşma” kongresi ve Ahmet Türk Genel Başkan, Emine Ayna ise “eş başkan” olacak ve DTP yoluna devam edecek. DTP Genel Merkez yöneticilerinden Mustafa Sarıkaya’nın birkaç gün önce bianet’e verdiği mülakat, kongrenin en önemli özelliğinin “fikri ayrılıkları gidermek” olduğunun altını çiziyordu. Bunun tercümesini, biz daha önce “uzlaşma kongresi” olarak iyibilgi izleyicilerine yapmıştık.

DTP açısından asıl bundan sonrası önemli. DTP, hakkında devam eden kapatma davası “yokmuş” gibi çalışmalarını sürdürme kararlılığında olduğunu deklare ediyor. Doğrusu da bu. Fakat DTP’nin Türkiye gündemiyle ilgili bu denli “etkisiz” bir görünümde olduğu günümüzde, başta Ergenekon olmak üzere, bire bir ilgili olması gereken konularla ilgili ne tür bir tutum içerisinde olacağı merak konusu.

Konuyu izleyenlerin dikkatinden kaçmamış olmalı: DTP kongresinde Ahmet Türk, konuşmasında Ergenekon olayına önemli bir yer verdi ve davanın Türkiye adına “umut verici” olduğunu söyledi. Ayna ise konuşmasında bunun tam tersi bir tablo çizdi. DTP’deki bu “kafa karışıklığı” devam ettiği müddetçe, DTP’den sürece etkin tarzda ağırlığını koymasını beklemek pek olanaklı görünmüyor.

Bu “ataletin” asıl nedeni ise, İmralı’dan “bu işe karışmayın, taraf olmayın” yollu yapılan açıklamalar ile PKK eksenli medyada aynı paralelde yapılan yayınlar. Ergenekon iddianamesinin açıklandığı gün, “dağ fare doğurdu” manşeti atan gazetelerden biri, Özgür Gündem’in yerine ikame edilen Alternatif gazetesi idi. PKK’ya yakınlığıyla bilinen ANF de sürekli benzer yayınlar yapıyor, “Kürtlerin Ergenekon meselelerinden uzak durmasını” telkin eden PKK kaynaklı yorumlara yer veriyor.

Bazı aydın Kürtlerin, siyasetçilerin bu durumdan “tüyleri diken diken olacak” denli rahatsız olduklarını iyi biliyorum. Ergenekon gibi Kürtlerin birinci derecede mağdur oldukları bir konuda böylesine “tarafsız” bir tutum içerisinde olarak aslında “ulusalcılara, Ergenekonculara” hizmet ettiklerini düşünüyorlar. Fakat bu düşüncelerini yüksek sesle dillendirmede henüz gerekli “cesarete” sahip olduklarını söyleme imkanımız da yok.

Bu gerçekten hareketle rahatlıkla öngörebiliriz ki, DTP içerisindeki “görüş farklılıklarının” kaynağı, bu süreçte, Ergenekon olayı olacaktır. Ergenekon’un “saflaştırıcı” etkisi, DTP bünyesinde bundan sonra daha güçlü şekilde hissedilecektir.

Ergenekon’u Türkiye’nin demokratik geleceği adına “umut verici” olarak gören görüş (Ahmet Türk) ile “Ergenekon’u çökertiyorum diyeceksin, Öcalan’ın saçlarını keseceksin” gibi tuhaf bir analoji ile meseleyi önemsizleştiren görüş (Emine Ayna), DTP’nin Ergenekon konusundaki tutumunu tayin edecek bir çelişkiyi karakterize etmektedir.

Açıkçası, PKK’nın ağır gölgesi altında Ahmet Türk ve arkadaşlarının etkili olmaları kolay değil. Ama öyle sanıyorum ki, tarihe karşı “vebal” sahibi olmamak için, Türk, sessiz sedasız bir “başkanlık” yapmayı içine sindirmeyecek ve zaman zaman “farkını” ortaya koyan görüşler ortaya atmaktan çekinmeyecektir.

Ergenekon çetesi, “ulusalcı” bir atmosfer yaratmak için özellikle Kürt sorununu kullandı. “İrtica” ve “bölücülük tehlikesi” söylemleriyle kendini ifade etti. Muhtemelen Kürt sorunuyla bağlantılı kirli ilişkiler ve suçlar içerisindeler. Durum ve tablo bu iken, “Kürtler adına siyaset yapmak” iddiasındaki bir partinin “biz karışmıyoruz, bu AKP’nin sorunu” tarzında bir tutum içerisinde olması ve bu tutumda ısrarı, gerçekten de altından kalkılması kolay olmayan bir “vebal”dir…

DTP ya Türkiye’nin demokratikleşme sancılarına demokrasiden yana “taraf” olacak, ya da “tarafsız” olmak adına, Ergenekon çetesinin ve Ergenekon zihniyetinin arayıp da bulamadığı bir “yedek güç” durumunda kalacak; tarihe böyle geçecektir.

Ahmet Türk başkanlığında kendine çeki düzen vermeye çalışan DTP’nin tercihi hangi yönde olacak?

Soru budur…

Hasan Soylu www.iyibilgi.com



Bu haber 335 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,241 µs