Mahkeme raportörü dinleyecek mi?

Ergenekon iddianamesine kilitlenmiş Türkiye’nin ikinci önemli gündem maddesi dün yaşanan bir gelişmeyle tekrar tartışmaların odağına oturuyor. AK Parti ile ilgili kapatma davasında sona yaklaşılıyor. Yargıtay Başsavcılığı ve AK Parti’nin yaptığı savunmalardan sonra beklenen Osman Can’ın raporu dün mahkeme başkanı Haşim Kılıç’a sunuldu. Anayasa Mahkemesi başkanı raporu üyelere dağıttığını, mütalaaya geçmek için yakında karar alınacağını belirtti.

“Kapatmayın” dedi

Osman Can Anayasa Mahkemesi üyelerine AK Parti’nin kapatılmaması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Raporunda “siyasi partilerin Anayasaya uygunluğunu denetlerken bireylerin temel hak ve özgürlüklerine gösterilmesi gereken özenin siyasi partilere de gösterilmesi gerekir” diyen Can, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin verdiği kararlara da atıfta bulunuyor. Röportör Can, demokratik ve hukuk sistemine dayalı ülkelerde bireylerin kullandığı oylarla seçilen kişilerin ancak yine bireylerin oyları ile iktidardan düşmelerinin öngörüldüğüne de dikkat çekiyor.

Rapor bağlayıcı değil

Osman Can’ın hazırladığı raporun demokrasi vurgusu yapması çok önemli. Raportör Can en azından siyasi partilerle ilgili karar alırken yüksek mahkemenin uyması gereken evrensel ilkelerin altını çiziyor. Anayasa Mahkemesi’ne bir Avrupa ülkesinin yüksek mahkemesi gibi davranması yönünde tavsiyede bulunuyor. Ancak oluşacak yanlış anlamaları şimdiden önleyelim. Raporun demokratik ilkeler çerçevesinde hazırlanmış olması kararın bu şekilde çıkacağı anlamına gelmiyor. Tıpkı Haşim Kılıç’ın dün yaptığı açıklamada vurguladığı gibi bu raporun kapatma davası ile ilgili karar verecek üyeler nezdinde bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Rapor karar alım sürecinde üyelerin işini kolaylaştırmak ve onlara yol göstermek amaçlı. Zira bunun bir benzerini yakın geçmişte yaşadık. Türbanla ilgili davada yine Osman Can’ın hazırladığı rapor başörtüsünün yasaklanmaması gerektiği yönünde tavsiyede bulunmuş ancak Anayasa Mahkemesi raporun tam aksine karar vermişti.

Mahkemenin sonucunu bekleyelim

İşte bu yüzden rapor AK Parti’nin kapatılması ile ilgili davanın sonucunu işaret etmiyor. Rapor sadece bir uzmanın siyasi partilerin kapatılması ile ilgili evrensel ilkeleri üyelere hatırlattığı bir metin konumunda. Karar alırken evrensel ilkelere uyup uymamak üyelerin elinde. Bu yüzden kararın ne olacağını mahkeme günü oylama yapılıncaya kadar kestirmek gerçekten güç olacak. Belki de bu yüzden Haşim Kılıç dün gazetecilerden konuyla ilgili kendilerinin rahat bırakılmasını istedi. Adil bir karar alabilmek için. Umarız yüksek mahkemenin alacağı ve Türkiye’nin yarınını belirleyecek karar adil ve evrensel standartlarda olur.