En Sıcak Konular

Tuzağa düşenler ve düşmeyenler!

16 Temmuz 2008 17:22 tsi
Tuzağa düşenler ve düşmeyenler! Ergenekon ve kapatma davaları üzerinden gelişen süreç; açıkça söylensin veya görmezden gelinsin, Türkiye’de bir kutuplaşma yaratıyor. TSK’da, hükümet de, yargı da ve elbette demokrasi de zarar görüyor. Bu Türkiye zarar görüyor demek. Peki bu ö

Bir an için hem Ergenekon hem de kapatma davası ile ilgili tüm ama tüm spekülasyonları, dedikoduları, detayları unutun. Bu sihirbazın açıktakı eli.

Her iki davada “tarafların” mutlak bir olduğu alan ne? Bir, Darbelere ve illegal yapılara karşıyız, iki, Türkiye ve kurumları hiçbir şekilde zarar görmemeli.

Peki öyle oluyor mu? Türkiye’nin topyekûn canını sıkan bu gelişmeler “gerçek katil”i saklamaya müsait değil mi? Bunun arkasında başka bir şey görülmüyor mu? Türkiye’ninz kutuplaşma/ayrışmasından kim “kârlı” çıkar? 

Bir çok yabancı ülkenin gazetelerinde hemen hergün seri yazı ve yorumlar çıkıyor. Türkiye’yi bu çetrefilli tuzağa kim(ler) çekmeye çalışıyor? Bu sorunun yanıtı aslında günlük tartışmaların içinde boğulmayacak kadar açık.

O çok bilinen, söylene söylene neredeyse anlamını yitiren, sanki bir tür komplo teorisinden bahsediliyormuşcasına burun kıvrılan “dış güçler”!

Bunları adlı adınca da yazabiliriz. Ancak konumuz bu değil ve örneğin iyibilgi’nin en yüz haberinde adresler açık biçimde söyleniyor.

Türkiye’yi çekişme, cepheleşme sürecine “kasıtlı” olarak itekleyen bu odakların beklentisi de aynı oranda basit. Kısa vadeli gelecekte, beklenti ve arzulalarının önünde duramayacak kadar zayıflamış bir Türkiye. Tuzak bu!

Peki bu tuzağa düştük mü? Kimse ülkesini zor duruma sokacak bir tuzağa düştüğünü kabul etmek istemez. Bu yüzden somut yanıtlar verilmiyor. Ama “tuzağa düşmeyen” en az iki kesim olduğunu biliyoruz ve sevindirici tarafı şu ki, tuzağa çekilmek istenenler yine aynı küresel aktörler tarafından taraf gösterilmeye çalışılan kesimler bunlar.

Birincisi Türk Silahlı Kuvvetleri. Bu açık. Tuzağa düşmediler, örneğin bazı gözaltıların önüne set çekselerdi bu bambaşka bir anlama gelecekti ve işte o zaman Türkiye’de tam bir kutuplaşma ortaya çıkacaktı.

Bu konuda benzer bir analiz Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü, Prof. Deniz Ülke Arıboğan’dan geçtiğimiz Pazar günü geldi; “Genelkurmay kapıya askerleri yığıp 'Vermiyoruz bu insanları,' deseydi, Türkiye'deki süreç nereye giderdi sizce? Bu destek verme değildir, Türkiye'de yargıya saygı duyulduğunu gösteren bir süreçtir. 'Ben yargılama yapılmasına izin vermiyorum,' dediği anda Türkiye'de askeri müdahale olmuş demektir. Kaldı ki böyle bir darbe teşebbüsü vardıysa, açığa çıkmasından askeri teşkilat da memnun olacaktır kanımca.”

Demek görülüyor ki, TSK, küresel ağlarla örülen bu tuzağa düşmemiş. Peki ayağının altındaki tuzağı fark eden ikinci kesim?

Bu kesim ise AKP ve taraftarları arasından Başbakan Erdoğan ismiyle ortaya çıkıyor. Kabul gerekir ki “taraflaştırılanlar” arasından tuzağa düşen çok uldu. AKP’de de tuzağa düşenler oldu. Ama Başbakan üzerinden atladı.

En açık göstergesi de komutanlarla verdiği birlik-beraberlik görüntüsü. Bu birlik çizgisi açık biçimde “dışarıya” bir mesaj ve “oyununuzu gördüm, bunu yutmam, doğru yerde duruyorum” anlamına geliyor.

Peki gerisi? Yani bu ülkenin en önemli iki kurumu-ki artık burada kişilerin bir önemi yok, Türkiye’dir-tuzağı fark etmişken, önünü daha doğrusu dünyayı görmeyenler? Onların da bir an önce tehlikeleri fark etmesi gerekiyor.



Bu haber 770 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,839 µs