ABD'den yeni taktik: Fikir savaşı!

16 Temmuz 2008 10:34 tsi
Dışişleri Bakan Yardımcısı Glassman, “Fikirler Savaşı”nın önemine işaret ederek, terörle mücadeleden uzun vadede galip çıkmanın, “Fikirler Savaşını” kazanmak anlamına geleceğini belirtti.

ABD'nin kamu diplomasisi ve kamu işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı James K. Glassman, terörle mücadele konusunda ABD kamu diplomasisi çerçevesinde geliştirilen “Fikirler Savaşı”nın önemine işaret ederek, terörle mücadeleden uzun vadede galip çıkmanın, “Fikirler Savaşını” kazanmak anlamına geleceğini belirtti.

Dışişleri Bakanlığındaki görevine geçen ay başlayan Glassman, Yabancı Basın Merkezinde “ABD'nin Kamu Diplomasisi ve Fikirler Savaşı” konulu bir konuşma yaptı.

Glassman, kamu diplomasisinin terörle mücadelede oynayabileceği rolün önemine işaret ederek, bu çerçevede hedeflerinin “şiddetli aşırıcılık ve kitle imha silahlarının ABD ve dünya için oluşturduğu tehdidin azaltılması” ve “dünyadaki tüm insanların özgürlüklerine kavuşmalarını sağlamak” olduğunu söyledi.

Glassman, bu iki hedefin de birbiriyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti. Gelecek altı ay içinde bir sonraki Amerikan yönetimi için kuvvetli, düşünsel ciddiyete ve yeterli kaynaklara sahip bir kamu diplomasisi programı oluşturmaya çalışacaklarını bildiren Dışişleri Bakan Yardımcısı, basının, uluslararası yayıncılığın, kültürel değişim ve eğitim programlarının bu konuda etkin bir rolü olduğunu söyledi.

“Özgürlük dayatılamaz, seçilmesi gerekir” diyen Glassman, amaçlarının vaaz vermek değil, ABD'nin politikalarını anlatmak olduğunu belirtti.

Kamu diplomasisi çerçevesinde geliştirdikleri “Fikirler Savaşı”nın odağında terörle mücadele olduğunu söyleyen Glassman, “Uzun vadede terörle mücadeleyi kazanmak demek, fikirler savaşını kazanmak demektir” diye konuştu.

Glassman, “Fikirler Savaşı” yoluyla kelimeleri, görüntüleri kullanarak şiddetli aşırıcılıkla mücadele etmeyi ve El Kaide gibi terör örgütleri ile bu örgütlerin seslerini duyurmaya çalıştığı kitle arasındaki bağlantıları ortadan kaldırmayı amaçladıklarını söyledi.

“FİKİRLER SAVAŞININ MERKEZİNDE ABD'NİN İMAJI YOK”

Yabancıların ABD ile ilgili algılarını değiştirmek gibi bir hedeflerinin bulunmadığının da altını çizen Glassman, “Bu algılar önemlidir ama 'Fikirler Savaşı'nın merkezinde ABD'nin imajı yok” dedi.

Terörle mücadele konusunda ilerleme kaydettiklerini vurgulayan Glassman, son dönemde İslam dünyasında intihar saldırılarının azaldığına işaret etti. Glassman, El Kaide gibi terör örgütlerinin ideolojilerinin, bu grupların kendi imhalarının tohumlarını taşıdığını da söyledi.

Bu çerçevede kamu diplomasisi konusunda özel sektörle de işbirliği içinde olduklarını belirten Glassman, “Fikirler Savaşı”nın bir çeşit “alternatifler savaşı” olduğunu ve gençlerin de bu bağlamda önemli bir hedef olduklarını belirtti.

Glassman, “Fikirler Savaşı”nın sadece Orta Doğu'yu kapsamadığını, uluslararası olduğunu, Latin Amerika'dan Asya'ya tüm dünyayı içerdiğini belirterek, terörle mücadelenin uzun vadeli bir çaba olduğunu ve tehdidin geleceği coğrafyayı kestirmenin hemen hemen imkansız olduğunu vurguladı.

“USAME BİN LADİN'İN YAKALANMASININ ÖNEMİ SEMBOLİK”

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Glassman, Usame Bin Ladin'in yakalanmasının bu çerçevede önemli olup olmayacağının sorulması üzerine, bunun sembolik olarak iyi olacağını söyledi.

Glassman, uzmanlarla gerçekleştirdiği konuşmalardan ve El Kaide'nin ciddi problemlerine ilişkin okuduklarından çıkardığına göre, bin Ladin'in kendisinin öldürülmesi veya yakalanmasının “biraz sembolik bir sonucu” olacağını ve fikirler savaşı bakımından bir parça önemi olacağını kaydetti. Glassman, “Ancak Bin Ladin veya Zevahiri öldürülse bile ideoloji kesinlikle yaşamayı sürdürecek ve bu ideoloji, bizim karşısında durmamız gereken bir ideoloji” dedi.

Glassman, İran ile ilgili bir soruyu cevaplarken de ABD halkının İran halkına karşı dayanışma duyguları içinde olduğunu ve ABD hükümetinin de bu duyguları paylaştığını söyledi. Glassman, diğer yandan İran halkının “zalim” bir rejimle yönetildiğini, İran ekonomisinin yanlış yönetimden ve yolsuzluktan kaynaklanan bir düzensizlik içinde olduğunu savundu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı, terörle mücadelede kamu diplomasisinin önemine ilişkin bir başka soruyu, “Sanırım doğru yoldayız. El Kaide gücünü yitiriyor” diye cevapladı.

Glassman, kamu diplomasisi programlarının İsrail-Filistin sorunu çerçevesinde oynadığı role ilişkin olarak da bu rolün önemli olduğunu ve örneğin “ABD-Filistin Ortaklığı” girişimi çerçevesinde Filistin'e özel sektör girişimlerinin artmasına destek olduklarını söyledi.

AA

Bu haber 393 defa okundu.