“Cici parti”nin önü açık

15 Temmuz 2008 17:35 tsi
Bir yandan Ergenekon soruşturması, diğer yandan AK Parti’nin kapatılma davası… Ergenekon tüm hızıyla sürerken AK Parti kapatma davasıyla ilgili derinden derine gelişmeler yaşanıyor. Karineler sanki “Erdoğan rahatladı” diyor. iyibil

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat “AK Parti cici bir parti neden kapatılsın” diye sormasaydı Ergenekon tartışmaları altında ezilen gündemimiz belki de kapatma davasını tekrar anımsamayacaktı. Oysa Başbakan Erdoğan’ın gündeminde de Ergenekon’un yanı sıra kapatma davası vardı. Başbakan Erdoğan Türkiye’de demokrasi kültürünün gelişmesi için siyasi partilerin kurumsallaşması gerektiğini vurgularken “bizi kapatmayın” çağrısında bulundu bugün. Tıpkı Erdoğan’ın konuşmasını dinleyen milletvekillerinin yakalarına taktıkları rozetle verdikleri mesaj gibi: Bırakın bizi çalışalım.

Peki, bu çağrıya kulak verilecek mi? AK Parti kapatılacak mı? Yoksa Türkiye yoluna kaldığı yerden devam mı edecek?

Bu sorunun yanıtı henüz net değil elbette. Her şey birkaç ay içinde belli olacak. Raportörün çalışmasını tamamladığı ve yakında mahkemeye sunacağı belirtiliyor. Kararın çıkmasına kısa bir süre kaldığı, Türkiye’nin belirsizlikten bir an önce çıkması için tüm kurumların özenli bir çalışma içinde olduğu söylenebilir.

Makule doğru güçlü adımlar

Diğer yandan Türkiye’de makule doğru derinden bir hareketlenmenin yaşandığı da söylenebilir. Evet Ergenekon soruşturması tartışmaları, kapatma davası gibi ağır konularla gündemimiz gölgeleniyor, ancak kapatma davasıyla açıkçası yalnızlaşan Başbakan Erdoğan’ın şu sıralar gündemine yeni konuları aldığı anlaşılıyor. Başbakan Erdoğan 27 Nisan’dan bu yana yapmadığı bir şeyi yapıyor: Yurtdışı gezilerine ağırlık veriyor.

Türkiye garip bir ülke… Sahip olduğu derin potansiyel gereği bölgedeki konumu kendisinin uluslar arası arenada aktif olmasını gerekli kılıyor. Ancak bu ülke aktif olması gerektiği, uluslar arası sistemin yeniden yapılandırıldığı dönemlerde iç tartışmalarla enerjisini tüketiyor. İktidarının ilk döneminde gerçekleştirdiği yurtdışı gezilerle belki de uçuş rekoru kıran Erdoğan, geçtiğimiz yıl çıkan Cumhurbaşkanlığı tartışmalarıyla neredeyse “içe kapandı”. Ancak bir haftada gerçekleştirdiği iki önemli ziyaret Erdoğan’ın kabuğunu kırmaya başladığının, kendine geldiğinin önemli bir göstergesi.

Dış ziyaretlere dikkat

İlk ziyaretini Irak’a gerçekleştiren Başbakan Erdoğan’ın ülkede nasıl karşılandığı ortada. Fransız lider Sarkozy’nin girişimiyle gerçekleştirilen Akdeniz için Birlik toplantısında ülkemizi temsil eden Erdoğan’ın yine ayı toplantıda gördüğü ilginin de altını çizmek gerekiyor. Erdoğan’a gösterilen özenin aslında Türkiye’ye gösterildiğini anlamamak bilgisizlik olur. Bu yüzden AK Parti’nin kapatılmasını savunanların bu partiyi kapatmakla Türkiye’ye zarar vermek arasındaki yakın korelasyonu anlaması gerekiyor. Bu bir tespit ve bu tespiti yapmak AK Parti’yi savunmak anlamına gelmemeli. Herkesin devlet meselelerinde Hilmi Özkök hassasiyetine sahip olması gerekiyor. Emekli Genelkurmay Başkanı “herkesin görevi gemiyi sağ salim kıyıya ulaştırması için kaptana yardımcı olmalıyız” demişti.

Fırat şaka mı yaptı?

Türkiye güçlü bir ülke ve derin geleneği makulde buluşması için kendisine yardımcı olacaktır. Son zamanlarda rahatlayan ve “ipler benim elimde” imajı çizen Erdoğan’ın son hamlelerinin ardından Dengir Mir Mehmet Fırat’ın “şakayla karışık” açıklamaları önemli. Ülkenin iktidar koltuğundaki bu partinin kapatılmaması ile ilgili AK Parti yöneticilerinde bir özgüven oluştuğu gözlerden kaçmıyor.

www.iyibilgi.com analiz 

Bu haber 687 defa okundu.