"Yatırımcının kafasında soru işaretlerini biz uyandırmadık"

15 Temmuz 2008 14:22 tsi
Bakan Şimşek konuştu:

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, geçen sene elektrik dağıtım ihalelerine 87 tane firmanın başvurduğunu, bu yıl ise bu rakamın 6-7'ye düştüğünü belirterek, "Bugün Türkiye'ye ilgi bu anlamda azalmışsa, yatırımcının kafasında (reform süreci sekteye uğrar mı?, siyasi istikrar zedelenir mi?) diye sorular uyandığı için. Bu soru işaretlerini biz uyandırmadık" dedi.
Şimşek, MÜSİAD Ekonomi Buluşmaları toplantısında yaptığı konuşmada, dünyadaki emtia ve gıda fiyatlarındaki artışa işaret ederek, geçen yıl yüzde 3,5 olan global enflasyonun bu yıl yüzde 6'lara ulaşacağını, dünyada yavaşlama sürecine girildiğini ifade etti. ABD'de başlayan sorunların daha da derinleştiğini anlatan Şimşek, "Bu işin bırakın sonuna yaklaşmayı, öyle görünüyor ki ABD'de çok daha derin olması ihtimali yükselmiş durumda. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki daha önce hiç haritalandırılmamış, patikası belirlenmemiş bir dönemden geçiyoruz" dedi.

Açık bir ekonomi olarak Türkiye'nin de mart ayına kadar bu gelişmelerden etkilendiğini İfade eden Bakan Şimşek, "Marttan sonra çok daha ekstra, ek bir belirsizlik ortamı doğdu. Bunların yansımaları var. Bütün bunlara karşın bizim son 5-6 aydır gündemimizde yapısal reformlar olmaya devam etti" diye konuştu.

"ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMAK İÇİN CİDDİ ADIMLAR ATIYORUZ"

Enerjide ciddi bir şekilde dışa bağımlılıktan kurtulmak için son dönemde çok ciddi adımlar attıklarını ifade eden Şimşek, Türkiye'nin Mayıs ayında 12 aylık cari açığının 43. 1 milyar dolar olduğunu belirterek, Türkiye'nin aynı tarihte enerji ithalatı 41 milyar dolar olduğuna işaret etti. Elektrik üretiminde doğalgazdan nükleere geçiş yapmanın önemine değinen Şimşek, Avrupa'da elektriğin yüzde 35'inin nükleerden elde edildiğini söyledi. Bu konuda Türkiye'nin geç kaldığını ifade eden Şimşek, "Ama olsun. Biz temellerini atalım ülke kazansın" dedi.

Enerjide verimlilik, rekabet ve serbestleşme sürecinin önemine değinen Şimşek, geçen senenin başında elektrik dağıtım ihalelerine çıkılacağını duyurduklarında 87 tane firmanın başvurduğunu hatırlatarak, bugün enerji santrallerini satacakları duyurduklarında 27 tane şirketin başvurduğunu, ancak bu rakamın da 6-7'ye düştüğünü belirtti. Şimşek, şöyle devam etti: "Bugün Türkiye'ye ilgi bu anlamda azalmışsa, yatırımcının kafasında reform süreci sekteye uğrar mı, siyasi istikrar zedelenir mi? diye sorular uyandığı için. Bu soru işaretlerini biz uyandırmadık. Tam aksine temel sorunları çözmeye yöneldik. Şehir efsanelerini bırakıp rakamlara bakmamız lazım"

"REKABETİN ÖNÜNDEKİ ENGELLERİ KALDIRDIĞIMIZ İÇİN TÜRKİYE'DE BU KADAR YAYGARA KOPUYOR"

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enflasyonun yüksek olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye'nin geçen sene enflasyonu düşen nadir ülkelerden biri olduğunu kaydetti. Fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Şimşek, "Orta dönemde enflasyon düşük tek haneli rakamlara inecek. Çünkü yaptığımız reformlar rekabetin önünü açıyor. Rekabet beraberinde verimlilik, müşteri odaklı üretim getiriyor. Biz zaten rekabetin önündeki engelleri kaldırdığımız için Türkiye'de bu kadar yaygara kopartılıyor. Çünkü Türkiye'ye bu kadar yabancı yatırımın girmesi, özelleştirmenin yapılması, ki bunların hepsi rekabeti arttıran tedbirlerdir. Çünkü yeni ortamda zorlanıyorlar. Alışık oldukları bir ortam değil, Petkim'i alanlar diyorlar ki biz kapasiteyi ikiye katlayacağız diyorlar" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE YEREL VE ULUSLARARASI YATIRIMCILARI İKNA EDERSE BU CARİ AÇIKLA 5-10 YIL GİDER"

Türkiye'nin yüksek, uzun vadeli sürdürülmesi zor bir cari açıkla karşı karşıya olduğunu belirten Şimşek, eğer Türkiye'de siyasi istikrar zedelenmez, reform süreci devam ederse, Türkiye'nin diğer AB ülkeleri gibi uzun vadede yüksek cari açıkla yaşayabileceğini, o arada da gerekli reformları yaparak, cari açığı makul düzeye çekebileceğini kaydetti. Şimşek, "Cari açık bizim yumuşak karnımız, kısa dönemde kolaycı çözüm yok. Türkiye yerel ve uluslararası yatırımcıları ikna ederse, (Türkiye'nin uzun dönemli potansiyel yüksek, hukukun üstünlüğü yüksek, önünüzü açağız gelin yatırım yapın) dersek bu cari açıkla 5 yıl 10 yıl gider. Bütün doğu ve Avrupa ülkeleri 10 yıldır cari açıkların yüzde 6-7'si civarında. Bu ülkelerin hiç birinde kriz çıkmadı. Niye çıksın, AB'ye girecek büyüme potansiyeli yüksek. Riski sürekli düşüyor. Gelişmekte olan ekonomi. Siz yatırım yapmaz mısınız?" diye konuştu.

"ÜLKENİN MENFAATİNE OLACAKSA İMF İLE BİR İHTİYATİ STANDBY ANLAŞMASI YAPMAKTAN ÇEKİNMEYİZ"

Bakan Şimşek, Türkiye'nin İMF'ye bakışını da değerlendirdi. İMF'ye ihtiyaç olmadığı fikrinde olduğunu hatırlatan Şimşek, "Eğer, İMF ile bir ihtiyati standby yapmamız ülkemizin menfaatine ise, ülkemizin risk primini bir miktar aşağı çekerse onu da yapmaktan çekinmeyiz. Çünkü bizim için aslolan ülkemizin menfaatidir. Yani para kullanmadan, güven ortamına katkıda bulunacaksak onu da yapmaktan çekinmeyiz" ifadelerini kullandı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN ARAYINCA KONUŞMASINI KESTİ

Bu arada, Bakan Şimşek, konuşmasını sürdürürken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini cep telefonundan aradığı haberini alınca, konuşmasını keserek, kürsüden indi. Şimşek, ayrı bir odaya geçerek, Başbakan Erdoğan ile birkaç dakika görüştükten sonra konuşmasına devam etti.

VARDAN: "UÇUŞA KALKAN UÇAĞI SANKİ BİRİLERİ ÇEKEREK AŞAĞI DÜŞÜRMEK İÇİN ÇABA SARF EDİYOR"

MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, milli gelirdeki artış, makro ekonomideki dengelerin oturtulması ve ihracatın artmasının bazı kesimleri rahatsız ettiğini savundu. Vardan, "Uçuşa kalkan uçağı sanki birileri çekerek aşağı düşürmek için çaba sarf ediyor" dedi.

Vardan, uluslararası piyasalardaki dalgalanma, emtia fiyatlarındaki artış ve benzeri gelişmelerle birlikte AK Parti'ye açılan kapatma davasının piyasaları belirsizlik içine soktuğunu belirterek, "İnsanlar önümüzdeki günlerde ne olacağını kestiremedikleri için yatırımlarını durdurmuş veya askıya almıştır" diye konuştu. Vardan, Anayasa Mahkemesi'nin istikrarın temini için milli iradenin tecelli edeceği şekilde davanın reddi yönünde neticeye kavuşturmasını istedi.

Vardan, IMF ile 1999'da başlatılan kredili stand-by anlaşmasının sona erdiğini belirterek, "Bundan sonra IMF ile ilişkilerde Program Sonrası Gözetim Anlaşması' yeterli olacaktır" şeklinde konuştu.
 
cihan

Bu haber 556 defa okundu.