En Sıcak Konular

Meclis, RTÜK'ü masaya yatırdı

10 Temmuz 2008 18:14 tsi
TBMM Genel Kurulunda, Radyo ve Televizyonların Kuruluşu ve Yayınları Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Tasarı üzerinde CHP Grubu adına konuşan Gaziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, tasarının Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyelerinin görevleriyle bağlantılı olarak işledikleri suçlardan dolayı soruşturma izninin Başbakan'a verilmesini düzenleyen maddenin yanlış olduğunu söyledi. Ağyüz, tarafsız ve bağımsız olması gereken RTÜK'ün siyasi iradeye bağımlı kılınmak istendiğini savundu.

RTÜK'ün kadrolaşmadan başlayarak tüm faaliyetleriyle ''siyaset koktuğunu'' ileri süren Ağyüz, irticayı öven kanalların RTÜK tarafından desteklenip kollandığını, bu konuda raporlar hazırlayan bölge müdürlüklerinin ya görevden alındığını ya da uzmanların baskı altında tutulduğunu iddia etti.

RTÜK'ün lüks araçlar, bina donanımı ve gezilerle kaynak israfında had safhaya geldiğini öne süren Ağyüz, bu kurumun ATV-Sabah'ın satışına izin vererek ''siyasi yandaşlığa pirim veren bir karara imza attığını'' söyledi.

MHP Grubu adına konuşan Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın,  düzenlemenin Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından sorunlu ve gerekli olduğunu belirterek, RTÜK'ün Sayıştay denetimine tabi tutulmasının olumlu, ancak kurul üyeleri hakkında soruşturma izninin Başbakan'a verilmesinin yanlış olduğunu kaydetti. Bu düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğunu savunan Yalçın, Başbakan'ın sicil amiri olamayacağı görüşünü savundu.

Türkiye'de medyanın, bir yandan iktidar partisine açılan kapatma davası, diğer taraftan 13 aydan beri tutuklu insanlar bulunan ve ''kapatma davasının rövanşı'' olarak algılanan ''Ergenekon operasyonu'' nedeniyle daha da önem kazandığını anlatan Yalçın, bu dönemde iktidar ve anamuhalefetin izlediği politikalar nedeniyle gerilimin tırmandığını öne sürdü.

Bu durumun toplumda bir saflaşmaya neden olduğunu, saflaşmanın en fazla medyada görüldüğünü ifade eden Yalçın, ''Medya propaganda aracına dönüştü. Anamuhalefet de yandaş medya yaratmada iktidar ile aynı yöntemi kullanıyor'' dedi.

-''ASILSIZ DİLEKÇELER...''-

AK Parti Samsun Milletvekili Suat Kılıç, tasarı üzerinde yaptığı konuşmada, muhalefet milletvekillerinin RTÜK üyeleri hakkındaki soruşturma izninin Başbakan'a verilmesine yönelik eleştirilerinin haklı olmadığını belirterek, benzer tüm üst kurullarda aynı düzenlemenin olduğunu, RTÜK konusunda tespit edilen eksikliğin giderilmesinin amaçlandığını söyledi.

RTÜK'ün toplum tarafından en çok bilinen kurul olduğunu hatırlatan Kılıç, ''RTÜK Başkan ve üyelerinin, haklarında verilecek asılsız dilekçelerle karakola, savcılığa çağrılması, göreviyle ne kadar bağdaşır? RTÜK üyeleri hakkında soruşturma izni verilmesi, bir keyfiyet anlamına gelmiyor'' dedi.

ATV-Sabah ihalesine tek grubun girmesinin eleştiri konusu yapılamayacağını savunan Kılıç, ''Alacaklısı vardı ise daha yüksek fiyat veren vardı ise bu ihaleye birden fazla talipli niye çıkmadı?'' diye sordu.

RTÜK'ün ilk kez AK Parti döneminde siyasi baskı ve blokajdan uzak tutulduğunu savunan Kılıç, ''Türkiye'de basın hürdür, sansür edilemez. Türkiye'de radyo ve televizyonların özgür olmadığını mı iddia ediyorsunuz? Tam tersine basın yayın kuruluşlarının ne kadar özgür, iktidar baskısından uzak, demokratik hakları en geniş şekilde kullandıklarını görüyoruz'' dedi.

Kılıç, RTÜK'ün bu dönemde yayın kuruluşları üzerinde ceza ve kapatma yerine bilgilendirici ve uyarıcı şekilde görev yapan bir organ haline geldiğini belirterek, Kurulun yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanarak Türkçenin kitle iletişim araçlarında doğru şekilde kullanılmasını sağlamasını istedi.

-''KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARININ DİLİ BARIŞÇIL OLMALI''-

DTP Grubu adına konuşan Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak, RTÜK'ün kendisine verilen görev ve yetkilerin olumlu olmasına rağmen, bunu uygulamada hayata geçiremediğini söyledi.

Kışanak, ''Türkiye'de farklı etnik ve dini gruba yönelik aşağılayıcı ve ötekileştirici yayınlara ilişkin bir denetim yapıldığını duydunuz mu? Dizilerde Kürtler; cahil, eşkıyalık ve töre cinayetleri yapan, Roman vatandaşlar ise hırsız ve cimri olarak gösteriliyor. RTÜK bunları bugüne kadar hiç denetim konusu yapmadı'' dedi.

Kürtçe yayın yapan tek televizyon kuruluşunun Diyarbakır'daki Gün TV olduğunu belirten Kışanak, ancak  RTÜK'ün Gün TV'yi ''kıskaca aldığını'' iddia etti.

Kitle iletişim araçlarının dilinin barışçı, demokratik, kişi hak ve özgürlüklerini korumaya dönük olması gerektiğini kaydeden Kışanak, yayınlarda bunun aksi bir dil kullanıldığını söyledi.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada tasarının maddelerine geçilmesi kabul edildi.

aa



Bu haber 694 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,483 µs