Her yere konmuş Ergenekon

10 Temmuz 2008 17:04 tsi
Taraf gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Ergenekon ile Ergenekon'un ideolojisi olan Ergenekonculuğun arasındaki farkları yazdı. Oğur ayrıca farkında olunmayan Ergenekonculuğun tehlikelerine de dikkat çekiyor.

Yıldıray Oğur/Taraf

Her yere konmuş Ergenekon

“Darbe Günlükleri’nde ordu karargâhının kapısını aşındırmış işadamı, siyasetçi, medya patronu, gazeteci zevatın paşalarımızla hükümeti çekiştirmesinin, vatanımız bölünürken, şeriat tehlikesi ortada iken darbe pazarlığı yapmasının nesi anormal? Hani demokrattınız, hani düşünce özgürlüğüne inanıyordunuz? Bu çağda, darbe nedir bilmez şuracıkta mutlu mesut yaşayan İskandinav muz cumhuriyetini, şu güzelim ulus-devleti darbe tehdidiyle bir korku imparatorluğuna çeviriyorsunuz. Emperyalist misiniz? Manyak mısınız?”
İşte bu sesler arasında Ergenekon’u çökertmeye çalışıyoruz.
Ama ‘Ergenekonculuk’ buna kolay kolay izin vermeyecek gibi duruyor.
Ergenekon sadece bir örgütün adı. ‘Ergenekonculuk’ ise bu ‘Ergenekon’ çökertilse de bağrında daha binlerce Ergenekon üretme kabiliyetini barındıran zihniyetin.
Ergenekon mide bulandıran bir sinek. ‘Ergenekonculuk’ ise o sineklerin cenneti olan bataklık.
‘Ergenekonculuk’, normal hayatta bir sineğe bile zarar veremeyecek olanları da içine kabul eden büyük örgütün adı. Üyelerinin çoğunluğu sabıkasız, masum, suça bulaşmamış, oraya buraya bomba atmamış kişiler.
Ergenekoncu olmanın birinci şartı siyasete güvenmemek, inanmamak. Bu iş siyasetle olmaz demek. Müzakereye inanmayacak kadar kendi doğrularına inanmak. Siyaseti bir iktidar kavgası olarak görmek. Sosyal Darvinist klasikleri okumak. “Güçlüler kazanır, güçsüzler kaybeder, ya güçlüsün ya yoksun”a iman etmek. Başka bir şey demeyi de ‘entellik’ saymak.
‘Ergenekonculuğun’ anadili siyasi bir dil değil.
Vatanımız bölünüyor, topraklarımız satılıyorsa ve şeriatçılar sinsi planlarla rejimin altını oyuyorsa, bir de bunun üstüne memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve delalet içinde olmakla kalmayıp bir de işbirlikçiyse, dış güçlerin kuklasıysa, ne yani çare siyaset midir ki hâlâ?
Ona buna laf anlatmakla vakit kaybetmek midir? Tüm dünya bize karşı meşruiyet çizgilerinin dışına çıkmışken, bir salak biz miydik yani hukukun içinde, siyasetin içinde kalarak mücadele edecek?
‘Ergenekonculuğa’ gönül veren siyaset defterini kurtuluşa kadar kapatır. Kapatmalı. Vatan elden gidiyor inandım dediğin anda da elinde ne varsa, askersen silahla, hukukçuysan kanunla, gazeteciysen dezenformasyonla, çiftçiysen orakla, işçiysen çekiçle... Siyaset dışına sapmış her yolun sonu Ergenekon’a çıkar. Yolu anti-siyasetten geçen herkes bir gün Ergenekon ovasında buluşur.
Yani son Ergenekon Operasyonu’na Norveçli kalanlara günaydınlar. 10 yıldır bu ülkede sosyal güvenlik reformu, artan milli geliri ne yapsak diye siyaset yapılmıyor. Önceleri marjinal kalan bu bölünme-şeriat hikâyeleri dalga dalga normalliğin kıyılarına çarptı, memleketin hakikatlerine dönüştürüldü. Bazen bir çılgın Türkten forward edilmiş e-postayla, bazen merkez medyada kalemin şehvetine kapılmış bir Kemalistin taşkınlıklarıyla evlerimizin içine kadar girdi ‘Ergenekonculuk’, pamuk teyzelerimizi, can amcalarımızı esir etti kendine.
Memleketin hakikatleri bu olduğunda belinde silah, altında tank, üstünde uçak olan subayların, memleket aşkıyla yanıp tutuşan yazarların, rektörlerin, siyasetçilerin, bürokratların ellerinin armut toplamasını mı bekliyordunuz ki?
Şimdi birileri memleketimizin hakikati buyken nedense Norveç’ten bildiriyormuş gibi kalıyor içimizde. Sanki burası başından dört darbe, tonlarca muhtıra, genç subaylar rahatsız geçmiş, onlarca faili meçhul cinayet, onlarca aydınlanmamış karanlık olayla sarsılmış bir ülke değilmiş gibi, sokaklarına bal dök yala bir ülkenin vatandaşıymış gibi şaşkınlar, şoktalar, yakıştıramıyorlar, konduramıyorlar.
Ne bekliyordunuz ki vatan bölünürken, başımıza ılımlı İslam rejimi örülürken, Soros ile Fethullah Gülen arasında kalmış güzel ve yalnız ülkemiz AB ile ABD arasında paylaşılırken ‘Ergenekonculuk’ “her yere konacaktı” tabii. “Ermeniye, Kürte sınırsız özgürlük Türke bu da mı yasak?”
Yani özetle ‘Ergenekonculuk’, Ergenekon’un her yere konmuş hali.

09.07.2008

Bu haber 412 defa okundu.