Ya El-Kaide değilse?

Elçiliklerin bu tür saldırılarda açıklama yapmadığını gözlemliyoruz. Elçiliğin açıklama yapmasının anlamı nedir sizce?

Türkiye’de olduğu için açıklama yapmış olabilir. Türkiye müttefik ülke çünkü… ABD elçilikleri genelde NATO üyesi olmayan ülkelerde saldırıya uğramıştır.

Zamanlama açısından iç konjonktür mü ağır bastı, dış konjonktür mü sizce?

Bana kalırsa dış konjonktürden çok iç konjonktürle ilgili…

Saldırganların küresel El-Kaide mi, yerel İBDA-C mi üyesi oldukları muğlak hala…

El-Kaide’den eğitim almış olmak illa El-Kaide adına eylem yapacağı anlamına gelmez…

El-Kaide’nin İBDA-C’yi taşeron olarak kullandığı bilgisi doğru mu?

Polisiye bilgiye haiz değiliz ama El-Kaide’nin yetiştirdiği elemanların farklı amaçlı eylemlerde kullanıldığı biliniyor. Bu El-Kaide’nin amaçlarına ters değil. Doğrudan ilgili mi, emin olmak mümkün değil…

Eğer iç konjonktürle daha çok ilgiliyse, Ergenekon soruşturmasına etkisi ne olacak?

Onu kestirmek kolay değil ama saldırı ABD konsolosluğuna olduğu için, örgütün El-Kaide olması Amerikanın da tercih ettiği bir açıklama. Çünkü düşmanı El-Kaide ve hedef doğrulanmış izlenimi yaratır. Bunun Ergenekon soruşturmasını etkileyeceğini sanmıyorum çünkü bu eylem bir uyarıydı. Ve eğer bu eylemi El-Kaide yapmamışsa eylem tekrarlanacaktır; mesajın ulaşması için… Eğer El-Kaide değilse zamanlamasını iyi takip etmek lazım…

Saldırıdan hemen sonra Rice ve Obama yaptıkları açıklamada İran’a da göndermede bulundular. İran füze kaldırdı hemen…

Birçok şeyle alakalı olabilir. Başbakan’ın Irak gezisiyle bağlantılı olsaydı, El-Kaide değil, Kuzey Irak bağlantılı bir saldırı olduğu açıklanırdı. Çünkü El-Kaide ise böyle manasız bir durum ortaya çıkıyor.

ABD'nin kamu diplomasisinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı James Glassman’ın bir açıklaması var: "ABD'nin değerlerini ve siyasi sistemini portakal suyu, El Kaide'nin şiddete dayalı aşırılığını da limonata olarak düşünün. Kısa dönemde bizim işimiz, bütün çabalarımız, insanların portakal suyu içmeleri için yoğunlaştırmak değil, insanların limonata içmemelerini sağlamak. Önceliğimiz, kendi propagandamızı yapmak değil, karşı tarafınkini çökertmek". ABD’nin Türkiye’deki imajının düzeldiğini, Türkiye’nin vazgeçilmez olduğunu da söylüyor.

PKK ile mücadeledeki ittifak nedeniyle artabilir…

Tam bu noktada son gelişme ABD-İran çekişmesinde Türkiye’nin ABD’ye yakınlaşmasını daha mı kolaylaştıracak?

Bu tür olaylar ABD-Türkiye ilişkilerini güçlendirici etki yapar. Aynı çizgide tutan en önemli etken terörle mücadeledir… İster El-Kaide, ister PKK, hangisi olursa olsun bu konuda ortak bir tavrı içindeler.

ABD Genelkurmay Başkanı İsrail’de askeri seçenekten vazgeçtiklerini açıklamıştı yakın zamanda. Şimdi rüzgar tersine dönüyor gibi. Peki Türkiye İran konusunda ne yapar?

Bir tercih yapmak zorunda kalabilir Türkiye ve bu tercihini İran’dan yana kullanmayabilir. Kullanamayacak pozisyonda kalabilir. Çok zor bir tercih… Türkiye şimdilik İran’ın Batı ile ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. İran’ın iç siyasetinde ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Bu durumda Türkiye “İran’ın demokratikleşmesini, insan haklarının geçerli olmasını tercih ederiz” gibi pozisyonlarla bundan sonrasına yatırım yapabilir. Keskin bir tavır alamaz ve zor durumda kalacaktır…

www.iyibilgi.com özel