En Sıcak Konular

Ergenekonlar neden var?

10 Temmuz 2008 14:57 tsi
Ergenekonlar neden var? "Bu komitacı örgütün karma yapısı militarist zihniyet ve ideolojinin sivil kesimde de epeyce taraftarı olduğunu gösteriyor. Peki, böyle bir sivil-asker ittifakını oluşturan temel dinamik nedir?" Mustafa Erdoğan kritik sorunun cevabını irdeliyor...

Mustafa Erdoğan/Star

Ergenekon komplosu askerlerin bulaştığı ilk olay değil, bu gidişle son da olmayacak.

Ayrıca, bu komitacı örgütün karma yapısı militarist zihniyet ve ideolojinin sivil kesimde de epeyce taraftarı olduğunu gösteriyor. Peki, böyle bir sivil-asker ittifakını oluşturan temel dinamik nedir?

Bu tür girişimlerde bazı askerlerin kişisel ihtiraslarının etkisi elbette vardır, ama askerler açısından asıl dinamik kişisel olmaktan çok kurumsaldır. Bu dinamiği, kısaca, profesyonel askerlerin yetiştirilme tarzından kaynaklanan özel görev duygusu ve anlayışı olarak tanımlayabiliriz: Askerler kendilerini Türkiye’nin patronu olarak görüyorlar.

Askerler, toplumu ve sistemiyle Türkiye’nin kaderinden kendilerini sorumlu gördükleri içindir ki, sadece siyasetin değil fakat aynı zamanda toplumun da vasisi gibi davranıyorlar.

Yine aynı nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyeti’ni ‘korumak ve kollamak’ şeklindeki yasal görevlerini de dışarıdan gelecek saldırılara karşı ülkeyi savunma olarak değil de, devlete ve ‘onun’ milletine vesayet etmek olarak anlıyorlar. Onların nazarında, Türkiye’de devletin ve ‘rejim’in bekasının da, toplumun ‘yoldan çıkmaması’nın da garantörü kendileridir.

Bu aslında, geleneksel ‘hikmet-i hükümet’ düşüncesinin ‘Atatürkçülük’ veya ‘Kemalizm’le harmanlanmasından meydana gelen, ama medeni-demokratik bir toplumun gerekleriyle asla bağdaşmayan bir ideolojidir. Bu tuhaf ideoloji siláhlı kuvvetlerdeki cari eğitimin yapısından beslenmektedir. Bu, askerlik mesleğinin gerekleriyle -’harp sanatını öğrenmek ve öğretmek’le- sınırlı, teknik bir eğitim olmaktan ziyade, profesyonel askerin bu ideolojiye ve sözünü ettiğim görev algısına angaje olmasını sağlayan ideolojik bir eğitimdir. Dolayısıyla, Türkiye’de askerlerin ‘gözü dışarda’ olmayan ve sadece kendi işlerine bakan uzman profesyoneller haline gelmeleri, büyük ölçüde, siláhlı kuvvetlerdeki eğitimin müfredatının sivil bir anlayışla yeniden düzenlenmesine bağlıdır. Türkiye’nin selámeti için, askeri eğitimin ideolojik unsurlardan tamamen temizlenmesi şarttır. Bu da bir yandan buna uygun yasal düzenlemeler yapılmasını, öbür yandan da siláhlı kuvvetler üstündeki parlamento ve hükümet denetiminin ciddiyetle yürütülmesini gerektirir.

Yine de, eğer 27 Mayıs 1960 darbesi -başarılı- olmuş olmasaydı, böyle bir anlayış bu kadar tehlikeli olmayabilirdi.

Bir prototip olarak oluşturduğu kötü örnekle ve askeri bir kalkışmayı meşrulaştıran müteakip anayasasıyla, 27 Mayıs maalesef Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratikleşme, ama ondan önce medenileşme çabasına vurulmuş ilk ciddi darbedir.

Askerlerle iş tutan komitacı sivillere gelince, bir kere daha hatırlamak isterim ki, toplumumuzun kültürel arka planının sivillerin askerlerle aynı ideolojiyi paylaşmalarını kolaylaştıran bir yanı vardır. Askerliği ‘Peygamber ocağı’ olarak gören ve dolayısıyla ‘Her Türk asker doğar’ sözünün kolayca karşılık bulduğu bir kültürel ortamın ‘niyeti bozuk’ sivilleri daha bir cesaretlendireceği açıktır.

Bununla beraber, sivilleri böyle bir işbirliğine yönelten sadece bu ideolojik ortaklık ve kültürel arka plan değildir. Bunda, onların kendi ikballerini ve hatta ‘onur’larını statükonun devamına bağlı görmelerinin payı muhtemelen daha büyüktür.

Hatta denebilir ki, görünüşteki militarizm sevgisi ve ideolojik angajman, büyük ölçüde, temeldeki bu haksız çıkar arayışının kamuflajından ibarettir.



Bu haber 262 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,410 µs