Çin, 2035 yılında dünyanın en büyük ekonomisi

10 Temmuz 2008 14:07 tsi
Ekonomist Albert Keidel, raporunda Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi haline gelmesinin, bu ülkeye askeri alanda da en büyük olma yolunu açacağını aktardı.

Çin ekonomisi, 2035'te ABD ekonomisini geçerek, dünyanın en büyük ekonomisi olacak. Ekonomist Albert Keidel'in ABD Dışişleri Bakanlığı'na yakınlığıyla bilinen "Carnegie Endowment for International Peace" adlı organizasyon için hazırladığı raporda, Çin ekonomisinin, 2050'de ABD ekonomisinin 2 katı büyüklüğe ulaşacağı tahminine de yer verildi.  
 
Çin ekonomisindeki hızlı büyümenin sanıldığının aksine ihracattan değil, iç talepten kaynaklandığına işaret eden Keidel, bu durumun önümüzdeki birkaç on yıl boyunca da sürdürülebilir olduğunu kaydetti. Keidel, "Çin'in ekonomik performansı, açık ki saman alevi gibi değil. Bu ekonomi 10 yıldır yıllık yüzde 10'dan fazla bir ortalama ile büyüyor ve 2008'in ilk yarısında da güçlü şekilde buna devam etti. Bu başarıya ihracat değil, iç talep öncülük etti. Önümüzdeki birkaç 10 yıl sürecek bu durumdan dolayı, uluslararası ekonominin limitlerinden bağımsız olarak sırf bu iç talep gücüyle hızlı büyümesini sürdürecek." ifadelerini kullandı. Dünya Bankası ve ABD Hazine Bakanlığı'nın Uzakdoğu ofisinde de görev yapmış ekonomist Keidel, Çin'in dünyanın en büyük ekonomisine yolculuğunun, her türlü gayri safi yurtiçi hasıla hesap yöntemiyle de gerçekleşebilir olduğunu vurguladı. Bugün Çin'in gayri safi yurtiçi hasılası 3 trilyon dolarken, ABD'de 14 trilyon doları bulduğunu kaydeden Keidel, satın alma gücü paritesi üzerinden Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) hesabı yapıldığında, Çin ve ABD ekonomilerinin 2020'de 18 trilyon dolarda, pazar eksenli hesapta ise 2035'de eşitleneceğini kaydetti. Keidel, pazar endeksli hesapta, Çin'in 2050'te ulaşacağı 82 trilyon dolarlık GSYH ile aynı yıl 44 trilyon dolar GSYH'ye sahip olacak ABD'nin yaklaşık 2 katı önünde yer alacağını ifade etti.

BM, Pekin'e taşınabilir

Keidel, "China's Economic Rise-Fact and Fiction (Çin'in ekonomik yükselişi, olgu ve senaryolar)" başlıklı raporunda, Çin'in hızlı büyüme sonunda dünyanın en büyük ekonomisi haline gelmesinin, bu ülkeye her sahada en büyük olma imkanı vereceğine işaret etti. "Çin'in finansal gücü, uluslararası ilişkilerin akla gelen her boyutuna sirayet edecek." tahmininde bulunan Keidel, "Tüm uluslararası kurumların liderliği Çin'e yönelecek. Bu, BM, Dünya Bankası, IMF ve daha birçok kuruluşu da içerecek. Birçoğunun merkezi Pekin ya da Şanghay'a taşınacak." diye devam etti. Rapora göre ABD, Çin'in ardından dünyada ikinci güç olmaya devam edecek; ancak Avrupa gibi tek taraflı hareket gücü sınırlı olacağından, Çin'le uzlaşmaya ihtiyacı olacak. Çin'in askerî kapasitesinin ABD'ye kıyasla oldukça küçük olduğuna işaret edilen raporda, Amerika'nın hazırlık için hâlâ vakti olduğu hatırlatılıyor. Çin'in yüzyılın ortasında ulaşacağı bu baş döndürücü ekonomik seviyeye rağmen, Çinlilerin kişisel gelirinin düşük kalacağını yazan Keidel, 2050'de Çin'deki kişi başı milli gelirin, ABD'dekinin yarısı ya da üçte ikisi seviyesinde olacağı tahmininde bulundu. Raporda, Çin'de fakirliğin gelecekte de en büyük sorun olmaya devam edeceği tespiti yapılırken, gelir dağılımındaki uçurumun derinleşmesinin, bazı huzursuz grupların oluşmasına yol açabileceği ve bunların neden olabileceği problemlerin de uzun vadeli ekonomik büyümeye tehdit oluşturacağı ihtimali üzerinde de duruluyor.
 
Cemal T. Demir
Zaman

Bu haber 291 defa okundu.