Bu adamın Türkiye’yle derdi ne?

8 Temmuz 2008 13:47 tsi
İstanbul ve Kayseri arasında mekik dokuyan The Guardian muhabiri, son yazısında toplumun birkaç kesiminden cımbızladığı kişilerin ağzından ilginç iddialara yer verdi. Peki bu haberlerin maksadı ne?

Robert Tait’in Türkiye’yle derdi ne?
İstanbul ve Kayseri arasında mekik dokuyan Guardian muhabiri, son yazısında toplumun birkaç kesiminden cımbızladığı kişilerin ağzından ilginç iddialara yer verdi.

AKP’ye açılan kapatma davası, Avrupa’da yükselen İslam ve Ergenekon, dünya medyasında ilgi görmeye devam ediyor. Neredeyse her gün konuyla ilgili yorum ve yönlendirmeye rastlamak mümkün. Guardian muhabiri Robert Tait, “Modernleştirici güç mü? Yoksa laik devlete tehdit mi? İktidar kararı bekliyor” başlıklı yazısında sorduğu soruya cevap bulmuş gibi görünüyor. Toplumdan cımbızladığı kesimlerden aldığı görüşlerle sanki Türkiye’nin büyük resmi buymuş gibi sunmaya çalışması da oldukça çarpıcı.

Bu seferki yazısını Kayseri’den yazan Tait AKP karşıtı medyanın yıllardır her fırsatta pelesenk ettiği jargonu kullanarak haberine başladı. Defalarca asparagas ve çarpıtma olduğu ortaya çıkarılan kadın doktorların erkeklere, erkek doktorların kadınlara bakmadığı iddiasıyla başladığı yazısında Tait, sanki böyle bir durum varmış gibi, kendisinin söylemeye cesaret edemediğini Erciyes Üniversitesi’nde bir öğrenciye söyletti. Tait şöyle yazdı: “Öğrencilerin hepsi (sanki hepsiyle görüştü), kimi suçlayacakları konusunda şüpheleri yok: Ülkenin hayatında İslam’a daha önemli bir yer kazandırmaya çalışarak laikleri kızdıran sosyal muhafazakar (her ne demekse) AKP Hükümeti.”  

İNANILMAZ İDDİALAR

Aslında Guardian’ın Tahran muhabiri Tait (belki de Türkiye yazılarında da, artık İran’da başına ne geldiyse, İran’a karşı takındığı ön yargılardan kurtulamıyor), Erciyes Üniversitesi’nden bir gencin “Eğer bir bayan doktor başını bağlarsa ya da bir erkek hastaya bakmayı reddederse bürokrasinin başı bunu görmezden gelir” sözlerine yer verdi. 

Tait, “Şehirde artık bermuda şortla gezemediklerini” söyleyen bu gencin “İran gibi her şeyin yasaklandığı bir ülke (Bu gence Türklerin Orta Asya’dan çıktıktan, özellikle Osmanlı zamanında İran’la yaşadıklarımızı öğretmediğimiz ve asla İran’la aynı etiket altında olmayacağımızı anlatamadığımız için AKP’nin eğitim politikaları suçlu) olmak istemiyoruz. Türkiye beş yıl önce olduğundan çok farklı olduğunu düşünmek çok korkutucu” sözlerini de yazısına taşıdı.

Tait’in, Kayseri’deki tıp öğrencilerine kendisinin söylemediğini söyletme arzusu burada da bitmedi. “Yuh artık!” dedirtecek ve “Türkiye’nin İslamlaştığı” (yüzde 90’ı Müslüman bir ülkede bu ne demekse)  iddiasına desteği Tait yine bir Tıp öğrencisinin sözlerinde aradı: “Bunun doğru olduğu su götürmez. Erdoğan, yıllar önce kendi ajandalarına göre insanları getirmek istediklerini söyledi. Örneğin, sağlıkta bayanlar başörtüsü takabilecek. Kadınlar üzerinde baskı her zamankinden daha fazla. Otobüstesiniz diyelim yaşlı açık bir bayan ve kapalı bir genç kız ayakta, kapalı genç kıza yer verilir (Daha neler!)”

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün memleketini Kayseri için “Şehir dini muhafazakarlık ve açık pazar kapitalizmin düğün resmi oldu” nitelemesini kullanan Tait, şehrin ekonomik başarısını “İslamcı Kalvinizm”e bağladı. Tait ayrıca Kayseri’deki fabrikaların çalışanları için camiler açtığını Ramazan’da oruç tutmaya “teşvik ettiğini” de iddia etti.

TÜM İŞÇİLER HACCA GİDİYORMUŞ (!)

İddiasına destek olarak Tait Kayseri’deki bir mobilya üreticisinin şu sözlerine yer verdi. “Tüm işçiler hacı olmak için Mekke’ye gidiyor. (Türkiye’nin hac kotası belli, iş kanunları belli) Aniden bu bir trend oldu. Fabrikaların çoğu Ramazan’da öğle yemeği vermeyi kesti. Duyuyoruz ki işçiler yemek yerken yakalanmamak için çok dikkat ediyorlar”.  Tait’in Kayseri’nin alkol-bağımsız bir şehir haline geldiği iddiası da, kendisi gibi medyanın Türkiye’deki uzantılarının sıkça seslendirdikleri ilginçliklerden.

Tait Alevileri de diline dolamayı da ihmal etmedi. Tait, Türklerin bu topraklara ayak bastığı ilk günden beri (Tait’in zoruna gitmesin, 2071’de 1000 yıl olacak) birlikte uyum içinde yaşadığı Alevilerin, insanların dinlerini öğrenmek için “Kur’an kurslarına gitmelerinden ve camilerde ibadet etmelerinden rahatsız olduklarını” söyledi.

Açık olarak Türkiye karşıtı olduğu anlaşılan Tait uzun yazısının son paragrafında AKP’li yerel yönetimin bu iddiaların asılsız olduğu söylemine yer verdi. “Dostlar gazetecilikte görsün” amacıyla yazılan bu paragraf bile Robert Tait’in, gazetecinin “tarafsızlık ilkesini” nasıl çiğnediğinin bir göstergesi.

Timetürk.com

Bu haber 855 defa okundu.